Marsilya'da binler İmralı tecridine karşı yürüdü

Marsilya'daki Kürtler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride karşı yürüdü, "CPT gerçekleri açıklamazsa eylemlerimizi farklı bir boyuta taşırız" mesajını verdi.

Marsilya Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin çağrısıyla Canabiere Meydanı'nda toplanan binlerce kişi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı için yürüdü.

 Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM), Arin Mirkan Meclisi ve Tevgera Ciwanên Şoreşger’in (TCŞ) çağrısıyla halk alanlara aktı. İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Birleşmiş Milletler'in (BM) yaşanacak en ufak bir kötü gidişattan sorumlu olduğunu belirten pankartlar en önde taşındı. Yine Fransızca “Öcalan 23 aydır ağır tecritte”, “Kürt Halk Önderi Öcalan 24 yıldır fiziken tutsak”, “CPT ve AİHM derhal üzerine düşeni yapmalı” dövizleri taşındı.

'EYLEMLERİMİZİ FARKLI BOYUTA TAŞIRIZ'

Canebiere’den Avrupa Parlamentosu Marsilya Temsilciliğine kadar gerçekleştirilen yürüyüşte sık sık “Be Serok Jiyan Nabe”, “ Liberte Pour Ocalan” sloganları atıldı. Yürüyüş sonrası yapılan mitingde kurumlar adına konuşmalar yapıldı. İlk olarak TCŞ adına yapılan konuşmada CPT ve diğer Avrupa kurumlarının Kürt halkını oyalama ve yanlış bilgi verme tarzlarından vazgeçmesi gerektiğinin altı çizildi. Eylemdeki açıklamada şöyle denildi:

"Komploda olduğu gibi bugün de Avrupa devletleri ve kurumlar Kürtlerin iradesi ile dalga geçmektedir. Ancak biz Avrupa gençliği olarak tekrar dile getiriyor ve uyarıyoruz, CPT gerçekleri açıklamazsa, biz eylemlerimizi farklı bir boyuta taşırız. Herkes bunu bilmelidir."

Daha sonra DKTM adına yapılan açıklamada ise şöyle denildi:

"Ulusal önderimiz sayın Abdullah Öcalan ve arkadaşlarından 23 aydır hiçbir türlü haber alınamamaktadır. Başta avukatları ve ailesi olmak üzere hiç kimse ile görüştürülmemekte ve tüm iletişim hakları çeşitli gerekçelerle yasaklanıp gasp edilmektedir. Önderliğimizin hayatından endişe duymaktayız. CPT ve BM gibi kuruluşları sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Şu unutulmamalıdır, Önderliğimiz kırmızı çizgimiz filan değil düpedüz bizim hayatımızdır ve hayatımızı korumak için ne gerekirse yapmaktan geri durmayacağımızı herkesin bilmesi gerekir."