‘Kürtlerin mirasları tarihten silinmek istendi’

‘Dünyamızı Geri İstiyoruz’ konferansı, sanat üzerinde tartışmalarla devam etti. Hollandalı Aktivist David Neurdenburg, egemen güçlerin, devlet destekli arkeologlarla çalışarak Kürtlere ait mirasları tarihten silmek istediklerini anlattı.

“Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak” şiarıyla düzenlenen konferanslar serisinin 4’üncüsü, 2’nci gününde sanat üzerinde yürütülen tartışmalarla son buldu.

 “Dünyamızı Geri İstiyoruz”, “Diren, Geri Al ve Yeniden İnşa Et”, “Otonom Eğitim Yap ve Örgütlen” başlıklı konferanslar serisinin ikinci gününde Sunucu Targol Mesbah moderatörlüğünde “Sanat günümüzde devrimci hareketlere ve mücadelelere nasıl yardımcı olabilir”, “Sanat bir özgürlük bilim mi?” konulu bir panel düzenlendi.

Panele konuşmacı olarak Filistinli sanatçı Ayreen Anastas, İranlı sanatçı Rene Gabri ile Hollandalı aktivist öğrenci David Neurdenburg katıldı.

İlk sözü alan Hollandalı Aktivist David Neurdenburg, arkeolojinin önemine ilişkin değerlendirmeler yaparak, “Kurdistan tarihini silmek isteyen egemen güçler, devlet destekli arkeologlarla çalışmıştır. Özellikle Kurdistan’da birçok tarihi eser ya tahrip edilmiş ya da kaçırılmıştır. Kürt ve Êzidîlerin mirasları bu şekilde tarihten silinmek istenmiştir. Rojava’da ise devrimden sonra özel Arkeoloji Müzesi kuruldu. Özellikle IŞİD Suriye'de tarihi eserlere çok büyük zarar verdi” dedi.

Ardında konuşan Rene Gabri, bütün sanat tarihi kitaplarının öğretemeyeceği şeyleri mücadele alanlarında öğrendikleri söyleyerek, “Sanat bizim için sadece profesyonellerin ürettiği bir alan değildir. Mücadelenin ve hayatın şekillendiği bir alandır. Sanatı kısıtlayarak insanları temel özgürlüklerinden sınırlayıp eksik bıraktılar. Sanatın bütün dalları atalarımızdan gelen yaşamın özelliklerini taşıyor ve dolayısıyla sanat hepimiz içindir” diye konuştu.

Panel soru ve cevaplardan sonra son buldu.