Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi kırma şiarıyla Fransa’nın Strasbourg şehrinde devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi, 131’inci gününe girdi. Avrupa ülkelerindeki Kürtler, Türkiyeliler ve Avrupalı Kürt dostlarını ciddi oranda mobilize eden açlık grevine katılan 14 direnişçinin sağlık durumu ise her geçen gün daha da riskli bir aşamaya giriyor.

ORGANLARDA YAŞANAN TAHRİBAT ÖLÜMLERE DAHİ YOL AÇABİLİR

Açlık grevini başından bu yana takip eden Dr. Fahrettin Gülşen’e göre, soruna kısa sürede çözüm bulunmadığı takdirde eylemcilerin organlarında bugüne kadar oluşan tahribat ciddi komplikasyonlara ve hatta ölümlere yol açabilir.

Eylemcilerde daha önce tespit ettikleri sistemik ve nörolojik sorunların artık yaşamı tehdit edecek düzeyde olduğuna dikkat çeken Dr. Gülşen, başta kalp, böbrek ve akciğerlerde görülen sorunların tehlikeli olacağını vurguladı. Kalp krizi, böbrek yetmezliği veya akciğer iltihaplanmalarından dolayı akciğer yetmezliğinin yaşanabileceğini kaydeden Dr. Gülşen, önemli düzeye ulaşan doku kayıplarının arz ettiği tehlikeye de işaret etti.

EYLEMCİLERİN YARISINDA GÖRÜLÜYOR

Dr. Gülşen, şimdiye kadar 3 eylemcide görülen bu sorunların bugün itibariyle 7 eylemcide tespit edildiğini belirtti. Dr. Gülşen, bu belirtilerin en ağır olduğu eylemcilerin Yüksel Koç, Kerem Solhan ve Gülistan İke olduğu bilgisini verdi.

Diğer eylemcilerde daha ziyade nörolojik sorunların yaşandığını belirten Dr. Fahrettin Gülşen, ses, ışık ve kokuya karşı aşırı hassasiyetin yanı sıra yoğun ve ağır kas ağrıları ile bu ağrılardan kaynaklı uykusuzlukların etkili olduğu bilgisini paylaştı. Dr. Gülşen, bu komplikasyonların eylemcilerin hayatlarına mal olabileceği uyarısında bulundu.

KÜRT VE AVRUPA KAMUOYU İLE MUHATAPLARA DUYARLILIK ÇAĞRISI

Tespit ettikleri sağlık sorunlarının her an tehlikeli  bir sonuca yol açacağının altını çizen Dr. Gülşen, bu konuda hem kamuoyunun hem de açlık grevi eylemcilerinin muhatap kabul ettikleri Avrupa kurumlarının harekete duyarlı olmasını istedi.

Açlık grevlerinde eylemciler için en  önemli faktörün ‘moral’ olduğunu vurgulayan Dr. Fahrettin Gülşen, eylemcilerin moral açısından oldukça iyi olduklarını söyledi. Ancak binlerce kişinin katıldığı ve hayatını riske attığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevine karşı Avrupa kurumlarının tavrının moral açısından olumsuz olduğunu söyleyen Dr. Gülşen, eylemcilerin insani taleplerine artık karşılık verilmesinin önemine işaret etti.

Dr. Gülşen, Fransa ve diğer ülkelerdeki sağlık kurumlarına da çağrı yaparak, eylemcilerin durumunu yerinde görmelerini istedi.