CDK-S 9. kongresini gerçekleştirdi

Kongrede yeni dönem planlaması oluşturulurken, eşbaşkanlar ve yönetim seçimi yapıldı. “Erdoğan rejimini yıkmak için elimizden geleni yapmakla sorumluyuz” diyen Mustafa Sarıkaya, bunun için sandığa gitmeyen tek kişi kalmaması gerektiğini vurguladı.

İsviçre’deki Kürt toplum merkezlerinin çatı örgütü İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) 9'uncu kongresini yüzlerce delege ve konuğun katılımıyla Solothurn kantonuna bağlı Gerlafingen kentinde gerçekleştirdi. Kongreye Siyasetçi Mustafa Sarıkaya, Solothurn Kantonu Sosyalist Parti (SP) Milletvekili Franziska Roth ile Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) kurucularından Tuncay Yılmaz da katıldı.

Kongre, 17 Haziran 2022’de şehit düşen Kürt Kadın Hareketi’nin öncülerinden ve KONGRA-GEL Yürütme Konseyi Üyesi Raperîn Amed (Delal Azizoğlu) ile Kürdistan özgürlük mücadelesinin efsanevi komutanlarından Fazıl Botan'a (Ahmet Şeker) adandı. Kongrenin şiarı, “İhanete ve işbirliğe karşı özgür Önderlikle özgür Kurdistan'ı yaratalım” oldu.  Salon Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterleri ile Kürt Özgürlük Mücadelesi şehitlerinin posterleriyle donatıldı.

Kurdistan Özgürlük Mücadelesi şehitleri şahsında bir dakikalık saygı duruşu sonrası divan oluşumuna gidildi. 

SARIKAYA: KÜRT HALKI SOYKIRIMA GEÇİT VERMEYECEKTİR

Siyasetçi Mustafa Sarıkaya, Türkiye ve Bakurê Kurdistan'da 28 Mayıs'ta düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik sürdürülen mutlak tecrit ve güvenliği, Lozan Antlaşması'nın 100'üncü yılı ve Maxmur'a yönelik saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sarıkaya “Bu politikalarla esasında Kürt halkı bir 100 yıl daha esaret altında soykırım tehdidi altında yaşamaya mahkum edilmek istenmektedir. Kürt halkı buna izin vermeyecektir” diye konuştu.

Başta Kürtler olmak üzere Türkler ve tüm Ortadoğu halkları açısından kader tayin edici tarihi bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Sarıkaya, “Geçen yüzyıl boyunca saldırılarla Kürt halkı yok edilmek istendi ama Kürt halkı buna izin vermedi. Her ne kadar bu saldırılar çok tahribat yaratmış olsa da süren bir direniş söz konusuydu. Lozan devam ettirilerek, ikinci yüzyılda bu yok etme planı tamamlanmak isteniyor” dedi.

‘ERDOĞAN REJİMİNİ YIKMAKLA SORUMLUYUZ’

“Önder Apo'nun direnişini esas alan bir hareketin yok edilemeyeceği bir kez daha ispatlandı” diyen Sarıkaya, şöyle devam etti: “Bu seçimde Erdoğan'ın kazanması demek Kürt soykırımını tamamlamak için onay anlamına gelmektedir. Erdoğan rejiminin seçim kampanyası Kürt Soykırımını tamamlamak üzerinedir. Biz de bu kampanyaya karşı hazırlıklı bir şekilde direnişimizi sürdürüyoruz. Türkiye'de ne kadar Kürt’e düşman kesim varsa Erdoğan'ın çevresinde toplanarak tüm insanlık değerlerine aykırı bir biçimde saldırıya geçtiler. Erdoğan'ın yüzde 49,5 oranında aldığı oyla bizlere bir yenilgi algısı oluşturulmak istendi. Bu algıya inanmayalım. Biz Erdoğan rejimini yıkmak istiyoruz ve bu imkanımız var. Erdoğan rejimini yıkmak için elimizden geleni yapmakla sorumluyuz. Bu açıdan son üç gün boyunca seferlik ruhu ile çalışma yürütmeliyiz, sandığa gitmemiş tek bir kişi bile bırakmamalıyız.”

ROTH: VERDİĞİNİZ MÜCADELE DAHA GÖRÜNÜR OLACAK

Solothurn Kantonu Sosyalist Parti (SP) Milletvekili Franziska Roth da kongreye katılanlar arasındaydı. Buraya partisi adına geldiği belirten Roth, kongreyi selamladı. Roth devamla şunları belirtti: “SP olarak Kürtlerin vermiş olduğu özgürlük mücadelesini destekliyoruz. Çabamız ve çalışmalarımız hem İsviçre'de hem de dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Kürtlerin, statülerini kazanması yönünde. Özellikle Kürt kadınlarının eşitlik, özgürlük ve demokrasi için verdikleri mücadele bizler çok önemli bir anlam taşıyor. Türkiye'deki seçimlerde kim iktidara gelirse gelsin sizin verdiğiniz mücadele daha görünür olacaktır. Biz SP olarak sizlerin taleplerini İsviçre Federal Parlamento'na sunduğumuz önergelerle görünür kılmaya uğraştık. Kürtlerin İsviçre'de tanınması ve haklarını kazanması için çabamız sürecektir. SP olarak Kürt halkının mücadelesinin yanında olmayı sürdüreceğiz.”

YILMAZ: ABDULLAH ÖCALAN’IN PROJESİ TÜRKİYE SİYASETİNİN YÖNÜNÜ BELİRLİYOR

Kongre delegelerini selamlayan SYKP kurucularından Tuncay Yılmaz da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın halklar için birleştirici, bütünleyici demokrasi ve özgürlük paradigmasının her dönem olduğu gibi bu dönem içinde hayata geçirilmesinin halklar için kaçınılmaz olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “PKK hareketi, Türkiye ve Ortadoğu'da sosyalist hareketin yükseltilmesinde öncü rol oynamıştır. Bugün Türkiye, Kurdistan ve Ortadoğu coğrafyasında sisteme karşı büyük bir direniş söz konusu. Bu büyük direnişin ana kaynağı Kürt halkının, Kürt özgürlük hareketinin yıllara yayılan mücadelesinin sonucudur. Abdullah Öcalan'ın bir proje olarak 2009'da ortaya sunduğu çatı partisi girişimiyle başlayan çalışma, bugün Türkiye siyasetinin yönünü belirliyor. Eğer seçimlerde bugün seçimlerin yönünü belirleyecek bir güç ortaya çıkabiliyorsa, açıkçası bu gücün kaynağı, Abdullah Öcalan'ın HDP'nin, HDK'nin kurulması için verdiği özel çabadır. Gerek Kürtlerden gerekse sosyalist hareketten her kim bu mücadelenin karşısında olmak isterse, bunun karşısında Abdullah Öcalan'ın kararlı tutumunu sahiplenerek mücadelemizi sürdüreceğiz.”

EŞBAŞKAN VE YÖNETİMLER YENİLENDİ

İsviçre Şehit Aileleri (KOMAV) adına Metin Mintaş, İsviçre Kürt Enstitüsü (Enstîtuya Kurdî a Swîsre) adına Yaqob Tilermenî, PYD adına Ali Omar ile FEDA adına Ali Matur da kurumları adına mesajlar verdi. Kongrede, dost kurum ve partilerin kongreye gönderdikleri mesajlar, 2 yıllık sürece yönelik dönem faaliyet raporları okunarak tartışmalar yapıldı ve rapor delegelerin onayına sunuldu. 

İkinci oturum ise seçim gündemli yürütüldü. Oylama sonucu Selma Sürer ile Hüseyin Mamaklı CDK-S Eşbaşkanlığına seçilirken 14 kişiden oluşan yönetim de belirlendi. 

Seçimin ardından yeni döneme ilişkin planlama hazırlanarak onaya sunuldu.