Bayık: Tecrit kırılmadan Kürt sorunu çözülmez

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın Strasbourg’daki mitinge gönderdiği görüntülü mesajda, komplonun amacının küçümsenmemesi gerektiğini belirterek, “Tecrit kırılmadan Kürt sorunu çözülmez” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Strasbourg’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası 15 Şubat komplonun kınandığı ve binlerce kişinin katıldığı eyleme görüntülü bir mesaj gönderdi.

KOMPLO KAPİTALİST MODERNİTENİN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA GELİTİRİLDİ

Bayık’ın mesajı miting alanında dinlendi. Bayık şunları ifade etti:

Bu komployu geliştirenleri, içinde yer alanları, hizmet edenleri kınıyorum. Bilindiği gibi uluslararası komploya karşı tarihsel bir mücadele geliştirildi. Bu mücadele “Güneşimizi Karartamazsınız” şiarı etrafında gelişti. Bu mücadelede şehitler, yaralılar oldu. Şehit Halit Oral yoldaş şahsında bu mücadelede yer alanların tümünü anıyor, saygılarımı sunuyorum. Bu şehitler sadece Kürt halkının şehitleri değil, insanlığın şehitleridir. Bu yüzden büyük şehitlerdir. Uluslararası komploda Amerika, İsrail ve İngiltere geliştirdi, birçok güç de yer aldı. Belki Türkiye böyle bir komplonun geliştirilmesini istedi, ama bu komplo sadece onların talebi doğrultusunda geliştirilmedi. Kapitalist modernitenin çıkarları doğrultusunda geliştirildi; Avrupa, Rusya, Yunanistan, Kenya, Mısır kendi çıkarlarını bu komploda görüp içinde yer aldılar, komplonun amaçlarına hizmet ettiler. Kapitalist modernitenin hizmetinde olan Kürt güçler de uluslararası komploda yerini aldı. Bu yüzden böyle bir komplo geliştirildi ve Reber Apo esaret altına alındı.

‘ÖNDER APO’NUN ÇİZGİSİNİ ETKİSİZ KILMAK İSTEDİLER’

Kapitalist modernite sistemi, bu sistem içerisinde yer alanlar ve hizmet edenler, Reber Apo’nun çizgisinden korkuyorlardı. Bu çizginin gelişmesi, onların sistemini ve çıkarlarını tehlikeye koyacaktı. Reber Apo’nun önünü almak, çizgisini etkisiz hale getirmek, özgür Kürt’ü tasfiye etmek ve bunların yerine kapitalist modernite sistemine hizmet edecek Kürt’ü yaratmak için bu komployu geliştirdiler. Ortadoğu’da demokratikleşmenin sağlanmaması, Kürt sorununun çözülmemesi ve Kürt soykırımının tamamlanması amacıyla uluslararası komployu geliştirdiler. Reber Apo çok zor koşullarda bu komploya karşı direndi. Herkesin “Reber Apo ve PKK’nin sonu geldi” dediği koşullarda komploya karşı büyük bir direniş verildi. Reber Apo, komployu anladı, komployu anladığı için de kapitalist modernite sistemine karşı büyük bir alternatif geliştirdi.

‘ÖNDER APO ALTERNATİF GELİŞTİRDİ’

Kapitalist modernitenin özgür Kürt’ü ve Reber Apo’yu tasfiye edemeyeceğini gösterdi. Kapitalist modernite sistemine alternatif olarak demokratik modernite sistemini, konfederalizm sistemini geliştirdi. Dolayısıyla kapitalist modernite sistemine karşı mücadele yürütenlerin eline büyük bir silah verdi.

Komplo Ortadoğu’da, Suriye’de geliştirildi. Bu komployla Ortadoğu ve Suriye’ye müdahalenin önünü açmaya çalıştılar. Çünkü Reber Apo’nun çizgisi önlerinde engeldi. Bu komployla o engeli de ortadan kaldırmış oldular. Sistemin Ortadoğu’ya rahat müdahale etmesi ve hegemonyasını sağlaması için bu komployu geliştirdiler. Eğer Reber Apo’yu bu komployla esaret altına almamış olsalardı, bu komployu da geliştiremeyeceklerdi.

‘ORTADOĞU’DA YAŞANANLAR KOMPLOYLA BAĞLANTILI’

Ortadoğu’da yaşananlar göz önünde. Tüm bunlar, uluslararası komployla bağlantılı geliştirildi. Bugün Ortadoğu’da yaşananlar, komplocuların neden böyle bir komployu Reber Apo şahsında Kürtlere, PKK’ye ve insanlığa karşı geliştirdiğini ortaya koyuyor.

Bugün Ortadoğu’da büyük bir kriz ve kaos yaşanıyor. Ancak Reber Apo’nun çizgisi, geliştirmiş olduğu paradigma ile bu kriz ve kaos aşılabilir. Ortadoğu ve dünya halkları da ancak bu pradigma ve çizgiyle bu kaos ve krizden çıkabilir. Reber Apo, Kürt Hareketi tarihinde ve Ortadoğu’da Kürtler için köklü değişikler yarattı. Daha önce kimsenin varlığını dahi kabul etmediği Kürtler, bugün tüm Ortadoğu halklarına demokratikleşmenin öncülüğünü yapıyor, insanlık için de büyük bir umut olmuş durumdalar. Bunu Reber Apo, Kürt halkına, Ortadoğu ve insanlığa kazandırdı. Halkımız ve dostlarımız uluslararası komplo gerçeğine karşı hep direndiler.

‘AVRUPA’DAKİ HALKIMIZ BÜYÜK DİRENİŞ İÇİNDE OLDU’

Bu komploya karşı 2019 yılında da büyük bir mücadele geliştirildi. Bu mücadele büyük kazanımlar da elde etti. Tecridin demokratikleşmemeyle bağlantılı olduğu görüldü. Tecride ve komploya karşı durulursa, Türkiye ve Ortadoğu’da demokratikleşmenin geliştirilebileceği görüldü. Bu da büyük bir kazanımdır.

Halkımız Avrupa’da komploya karşı her zaman büyük bir direniş içerisinde oldu. Özgürlük mücadelesini her zaman geliştirdi. Üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirdi. Tecride karşı da 2019 yılında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdi.

Bundan sonra da Avrupa’daki halkımız her zamankinden daha fazla Reber Apo’ya sahip çıkacaktır. Reber Apo’ya sahip çıkmak geleceğine sahip çıkmak demektir. Bu yüzden her yıl uluslararası komploya karşı duruyor ve mücadelesini yükseltiyor.

‘TECRİT KIRILMADAN KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEZ’

Tecrit kırılmadan Kürt sorununun çözülmeyeceğini ve Türkiye’de de sorunların çözülemeyeceğini gördüler. Türkiye’deki aydın, demokrat, yurtsever tüm kesimler bunun farkındalar. 2019’da bunu dile de getirdiler. Ben bunu daha bilinçli ve derinlikli bir şekilde geliştireceklerine inanıyorum da. Her ne kadar Reber Apo kendi cephesinden uluslararası komployu boşa çıkardıysa da, fakat bizler hala bunu boşa çıkartabilmiş değiliz. Komployu geliştiren güçler, hala komploda ısrar ediyorlar.

‘KİMSE KOMPLONUN AMACINI KÜÇÜMSEMEMELİ’

Kimse komplonun amacını küçümsememeli. Bu yüzden sonuç almak istiyorlar. Komplonun amacı, Reber Apo çizgisini ve özgür Kürt’ü etkisiz hale getirmektir. Kürtler üzerinde geliştirilen soykırımı tamamlamayı amaçlıyorlar. Bu yüzden komplocular Reber Apo’ya, onun çizgisine, özgürlük hareketine, PKK, PKK yönetimine ve Kürt halkına saldırıyorlar. Önlerindeki engelleri kaldırmak ve kendi hizmetlerine sokmaya çalıştıkları Kürt’ü yaratmaya çalışıyorlar. Bu yüzden ister Kürt olsun ya da olmasın özgürlük, demokrasi ve demokratik sosyalizmi talep edenler, insanlık değerlerine inananlar, her dönemden daha fazla Reber Apo’ya sahip çıkmalılar.

‘REBER APO’NUN PARADİGMASI DÜNYADA DAHA İYİ ANLAŞILIYOR’

Bugün dünyada Reber Apo’nun çizgisi, geliştirmeye çalıştığı paradigma daha fazla anlaşılıyor. Anlaşıldıkça da daha fazla sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bugün bu çizgi halklar arasında gelişiyor, demokrasi ve özgürlük güçleri arasında gelişiyor. Sosyalistler arasında gelişiyor. Özellikle de kadınlar, gençler arasında gelişiyor. Reber Apo’nun geliştirdiği çizgi ve paradigma Ortadoğu halkları arasında gelişiyor ve kabul görüyor. Öyle görünüyor ki, bu çizgi hem Ortadoğu’da hem de dünyada daha da güçlü gelişecektir. Bizden istenen bu çizgiyi ve paradigmayı daha iyi kavratabilmektir, iyi örgütleyebilmektir.

Reber Apo kadınlar için kadın özgürlük çizgisini geliştirdi. Kürt kadınları bu çizgiyi sahip çıktı, kendisini örgütledi ve mücadelesini geliştirdi. Kürt kadın mücadelesi hem Ortadoğu hem de dünya kadınları üzerinde büyük etkilere yol açtı. Gittikçe etkisi daha da artıyor. 2019 yılında dünya kadın hareketlerinde önemli gelişmeler yaşandıysa, bu Kürt kadınlarının Reber Apo çizgisinde geliştirdikleri mücadeleyle bağlantılıdır. Eğer Kürt kadınları, Ortadoğu ve dünya kadınları her gün biraz daha varlıklarına, iradelerine sahip çıkıyorlarsa, bunun Reber Apo’nun kadınlar için geliştirdiği özgürlük çizgisiyle, mücadeleyle bağlantısı vardır. “Önder Apo’yu seviyorum, saygı duyuyorum” diyen herkes Reber Apo’nun hangi koşullarda uluslararası güçlere karşı nasıl bir mücadele geliştirdiğini bilmeli. Bu temelde zihniyetini, mücadelesini, kişiliğini geliştirmeli. En zor koşullarda Reber Apo bu mücadeleyi geliştirdi. Kadınlar, insanlık, Ortadoğu halkları için büyük hizmetler verdi. Bu hizmeti, işkence ve tecrid koşullarında verdi. Eğer Reber Apo’nun kadınlara, halklara, özgürlüğe, demokrasiye olan bağlılığı güçlü olmasaydı, İmralı tecrit sistemi içerisinde bu mücadeleyi geliştiremezdi. Bu da Reber Apo’nun özgürlüğe bağlılığının aşk düzeyinde olduğunu, halklara, Kürt halkına ve kadınlara bağlılığının ne kadar yüksek düzeyde olduğunu gösteriyor. Bunun herkesçe derinlikli anlaşılması gerekiyor.

‘REBER APO HİÇBİR ZAMAN BİREYSEL YAŞAM PEŞİNDE OLMADI’

Reber Apo hiçbir zaman bireysel bir yaşamı sürdürme gerçeği peşinde olmadı. Yaşamını halkların, Kürtlerin özgürlüğüne hizmet etmeye adadı. Özgür bir yaşamı yaratmak için mücadele etti. Halkına hizmet etmeyecek bir yaşamı haram saydı. Halkını ve insanlığı sevenler ancak tüm her şeyini onların hizmetine koyabilir. Bugün Kürt halkı ve dostları, sosyalistler ve kadınlar Reber Apo’yu seviyorsa, bağlılıklarını dile getiriyorsa, bunların hepsi bu gerçekle bağlantılıdır.

Reber Apo “ben şehitlerin sözcüsüyüm. Onların amaçlarını gerçekleştirmek istiyorum” dedi. Bunu esas aldı ve İmralı sistem gerçeği içerisinde büyük bir mücadele geliştirdi, büyük bir irade gösterdi. Bunun için kapitalist modernite sistemi, faşist işgalci Türk devlet sistemi Reber Apo’nun mücadelesinin önüne geçemiyor. Reber Apo onlar karşısında diz çökmüyor. Reber Apo’yu esas alanlar onun çizgisini geliştiriyorsa, demek ki sevgileri ve bağlılıkları doğru temeldedir. Bağlılık ve sevgi bu temelde değilse doğru ve gerçekçi değildir.

‘BÜYÜK BİR TEHLİKE VAR’

Reber Apo üzerinde büyük bir tehlike var. Kürt halkı, dostları ve insanlık değerlerine bağlı olan herkes bu tehlikeyi derinlikli bir şekilde anlamalı. Hepimiz Reber Apo’ya borçluyuz. Çünkü Reber Apo bizim için her şeyi geliştirdi ve elimize verdi. Bunun için de Reber Apo’ya borcumuzu ödemeliyiz. Reber Apo üzerindeki tecridi kırmalıyız. Bu tehlike ve tecridi kırmadan, Reber Apo’nun fiziki özgürlüğünü geliştirmeden, Kürtler özgürlüğü, Türkiye ve Ortadoğu demokratikleşmeyi, insanlık da umutlarını ve ütopyalarını gerçekleştiremeyecektir.

Bu anlamda bugün komploya karşı mücadele, tecride karşı mücadeledir. Tecrit ve demokratikleşme mücadelesi bugün iç içe geçmiştir. Bu vesileyle çağrım, tecridi karalım, faşizmi yıkalım ve demokrasiyi geliştirelim temelindedir.

Bu temelde bir kez daha hepinizi selamlıyor, başarılar diliyorum. Yürüyüşümüz demokrasi, özgürlük yürüyüşüdür."