KCDK-E, TJK-E ve Ciwanên Azad Koordinasyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Başkan Apo ile ilgili sosyal medyadan çıkan haberler, eskiden beri Türk devletinin, AKP’nin ve Erdoğan-Bahçeli faşizminin gerçekleştirmek istedikleri bir katliam ve soykırım planlamasıdır" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Başkan Apo’ya dönük haberlerin aynı zamanda bir plan, bir proje ve bir deneme sürecinin basına yansıyan hali olduğu, gelinen aşamada ortaya çıkan bir durumdur. Biliyoruz ki, Başkan APO’ya dönük yapılan ve yapılacak her saldırı bir Kürt katliamı, bir soykırım ve bir fermandır. Başkan APO’nun şahsında Kürdistan halkına, Bakur-Başur-Rojhilat ve Rojava’ya karşı geliştirilmek istenilen bir soykırım ve yeniden işgal harekatıdır.

AKP-MHP faşizminin ittifakının esas nedeni de, Başkan APO’ya karşı oluşturulan bir ittifak ve bir soykırım şer cephesidir. Perinçek Ergenekon’u, AKP’nin Sünni İslam çizgisinin, MHP’nin faşizminin ortak ititfakının, Başkan APO’nun şahsında Kürdistan halkına karşı soykırım politikasının hayata geçirme ittifakı olduğu gelinen aşamada açığa çıkmıştır. Rojava devriminin garantiye alınması, Kobanê ve ardından gelen Reqa zaferi, Bakur’da direnen gerillanın yenilmez iradesi Türk devletini adeta çılgına çevirmiş ve halkımıza ve Başkan APO’ya karşı her türlü çılgınlığı yapabilecek kadar canavarlaşmışlardır.

'BAŞKAN APO VE KERKÜK'E SALDIRIYORLAR'

AKP-MHP faşizmi, Erdoğan-Bahçeli’nin, Perinçek ve Ergenekon’un ititfakı sadece bu da değildir; tüm bunlarla birlikte, Başkan APO’nun şahsında Kürdistan’ın dört parçasını işgal etmeyi, Kürt halkının kanı ve canı ile elde ettiği kazanımları yok etmeyi de hedeflediğini gayet iyi biliyoruz. Kerkük saldırısı bu planın en somut ifadesidir. İran-Irak ve Türk devletinin bir şer cephesi biçiminde ortak bir katliam gücü olarak Kerkük’e saldırması, sömürgeci devletlerin Kürdistan halkına karşı ortak bir katliam saldırısı olduğu bir kez daha açığa çıkmıştır. Anlaşılan şudur ki, Başkan APO’nun öncülüğünde gelişen Kürdistan devrimini bastırmak isteyen sömürgeci devletler, hem Başkan APO’ya fiziki olarak zarar vermek, hem de Kerkük’e saldırarak sonuç almak istemektedir. 

'ULUSAL, AHLAKİ, İNSANİ TUTUMLA SEFERBERLİKTEYİZ'

Biz Avrupa’da yaşayan Kürtler, Kürdistan’ın dört parçasını oluşturan halkımız ve dostlarımıza çok daha büyük görev ve sorumluluklar vermektedir.  Birinci görev; Başkan APO’yu ne pahasına olursa olsun korumak, ikincisi ise Kerkük cephesinde direnen gerillayı onunla birlikte direnen Kürt savaşçılarına sonuna kadar destek olmaktır. Başkan APO’yu korumak, onun sağlığı ve can güvenliğini korumak aynı zamanda Kerkük’ü de savunmak anlamına geldiği bilinciyle, Avrupa’da süresiz ve kesintisiz bir eylem sürecine girmiş bulunuyoruz. Bu temelde an itibarıyla tüm Kürt halkını, gençlerini, kadınları ve dostlarımızı demokratik eylem haklarını kullanma, ülkelerde, saha ve bölgelerde oluşturulan eylem planlamasına sınırsız bir biçimde katılma, Alevileri, gerçek Müslümanları, Êzidî halkımızı da bu sürece sınırsız bir biçimde eylemlere katılma, Kürdistan devriminin öncü gücü olan Kürt kadınları ve gençleri Başkan APO’nun etrafında zırhlı bir çember oluşturma çağrısında bulunuyoruz. Bugün Başkan APO’yu, Kürdistan’ı, Kürt halkını koruma günüdür. Başkan APO’dan haber alınmadan yapılacak eylemler sınırsız ve süresiz olacaktır. Bu açıdan ulusal seferberlik sürecini tüm yönleri ile başlatmış bulunuyoruz. Bu seferberlik sürecine katılmak; ulusal, ahlaki, insani bir tutumdur. 

'İŞ BIRAKALIM, OKULA GİTMEYELİM'

Bu temelde bir kez daha gün işi bırakma, okula gitmeme, özel işleri erteleme ve Başkan APO’ya sahiplenme günü olduğunu söyleyerek, eylem ve yapılacak tüm etkinliklere ulusal bir tutum alarak katılmanın bir ulusal görev olduğunu belirtiyoruz."