Avrupa'daki seçmenlere çağrı: Oy kullanmak onur borcu

KCDK-E, TJK-E, Mezopotamya İnançlar Birliği, Avrupa Gençlik Hareketi, Almanya, Fransa ve Avusturya seçmenlerine çağrı yaparak, "Faşizmi yenmek için bir oya bile ihtiyaç var. Mutlaka sandığa gidilmeli" dedi.

KCDK-E, TJK-E, Mezopotamya İnançlar Birliği, Avrupa Gençlik Hareketi, seçimlere ilişkin "Oy kullanmak namus ve onur borcudur" başlığıyla yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, 24 Haziran seçimlerinin diktatörlük ile demokrasiyi talep edenler arasında olduğuna dikkat çekilerek, "Bir tarafta faşizmi temsil eden AKP-Erdoğan-MHP-Bahçeli, öbür tarafta demokrasiyi ve halkların eşitliğini isteyen HDP vardır" mesajı verildi.

'YA FAŞİZM YA BARIŞ VE KARDEŞLİK!'

"Ya faşizm kazanıp Türkiye korkunç bir iç savaşın içinde boğulup gidecek ya da demokrasi kazanarak Türkiye barış ve kardeşlik yeniden inşa edilecektir" vurgusunun yapıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Eğer Erdoğan-Bahçeli kazanırsa IŞİD, El Nusra ve El Kaide ile AKP, çetelerle Türkiye‘yi kan deryası haline getirecektir, Kürtleri soykırımdan geçirecek, daha da önemlisi Kandil'e saldırarak yılları alacak büyük bir iç savaşın önünü açacaktır. Kandil'e operasyon demek binlerce askerin ölmesi, orada yaşayan halkın soykırımdan geçirilmesi, Güney Kürdistan’ın bir bütün olarak işgal edilmesi demektir. Bu da katliamdır, soykırımdır, kandır, gözyaşıdır ve bir kez daha Kürt halkının kılıçtan geçirilmesidir.

'İZİN VERMEYELİM'

Kürt halkının katliam ve kırımdan geçirilmesine izin vermeyelim. Erdoğan diktatörlüğüne, Bahçeli faşizmine, AKP ve MHP soykırımına 'dur' diyelim. Halkımızın iradesinin temsili olan Kandil'e sahip çıkalım. Tarihimizin en büyük direniş mekanı olan Bradost’a yaşayan halkımıza karşı uygulanan vahşete karşı sessiz kalmayalım.

'ÖNCE OY, SONRA İŞ...'

Bu nedenle AKP’yi bir kez daha iktidara getirmemek için 24 Haziran seçimlerine sınırsız bir biçimde katılalım. Tek bir oyun heba olmasına izin vermeyelim. 'İşe, okula, çalışmaya, alışverişe, iş yerine gitmeden önce oyunu kullan' şiarıyla seferber olalım. Oylarımızla Erdoğan zalimini düşürebiliriz, bir tek oyla halkımıza karşı uygulanan soykırım politikasını durdurabiliriz. Bunu bilelim ve ona göre mutlak anlamda sandığa gidip oyumuzu kullanalım.

'OY KULLANMAYAN TEK BİR KİŞİ KALMAMALI'

Almanya-Avusturya ve Fransa’da başlayan oy verme sürecinin istediğimiz gibi yürümediği anlaşılmıştır. Hala normal ve rutin bir çalışma vardır. Oysa olağanüstü bir süreci yaşıyoruz. Yemeden-içmeden önce mutlaka oyumuzu kullanalım. Çünkü bir oy bile Erdoğan diktatörlüğünü devirebilir, Kürt halkını soykırımdan kurtarabilir, Güney ve Efrîn işgaline son verebilir. Bir tek oy bile Erdoğan’ın-Bahçeli’nin kimyasını bozup iktidardan düşürebilir. Bu nedenle çalışanlarımız, üyelerimizi ve meclis eş başkanlarımız ne pahasına olursa olsun seçmenleri sandığa, oy kullanmaya götürmelidirler. 'Uzaktır, gidemiyoruz, bir kişidir, gelmese de olur' düşüncesi asla olmamalı, bir tek oyumuz bile yerde kalmamalıdır. Geleceğimiz için, halkımız için, özgür bir vatan için bu gerekli ve zorunludur.

'AVRUPA'DA BİRİNCİ PARTİ OLABİLİRİZ'

Çalışırsak, gecemizi gündüzümüze katarsak, emek sarf edersek, tek bir seçmeni yerde bırakmayıp herkesi sandığa taşırsak kesinlikle birinci parti olabiliriz. Zamanın ruhunu okuyalım ve bu temelde çalmadık kapı, götürmeyecek tek bir seçmen bırakmayalım... Herkese; Alevilere, CHP’lilere, Müslümanlara, Êzidîlere, Kürt, Türk, Arap, kısacası herkese gidelim ve herkesi ikna etme çabası içerisinde olalım...

ALEVİLER VE KÜRTLERE ÇAĞRI

Alevilerin inancı için, hakikatın ve doğru yaşamın inşası için Aleviler mutlaka sandık başına giderek oylarını kullanmalı, Alevilerin de içinde yer aldığı demokrasi bloku olan HDP'nin zaferi için mutlak anlamda sandık başına gitmeliler.

Her Kürt çok iyi bilmeli ki Erdoğan’ın tek bir amacı var; Kürtleri soykırımdan geçirmektir. Eğer Erdoğan-Bahçeli diktatörlüğü seçimi kazanırsa başta Kandil olmak üzere Kürdistan’ın her tarafını bombalayarak büyük bir soykırımı hayata geçirecektir. Bu nedenle her Kürt mutlaka sandık başına giderek oyunu kendine vermelidir. Her esnaf dükkanına, her işveren işyerine, her öğrenci okula, her kadın ve genç herhangi bir yere gitmeden önce mutlaka oyunu kullanmalıdır. Kısacası her Kürt oy kullanmayı dini bir görev, kutsal bir vazife, yaşamını anlamlandıran bir görev olarak görmelidir. Oy kullanmadan önce hiç bir şey yapmamalıdır...

'YETERLİ DEĞİL'

7 Haziran’da başlayıp 19 Haziran’da bitecek olan oy verme sürecinin yeterli olmadığı ve seçmenlerin oy verme çalışmasına hala kutsal bir görev olarak bakmadıkları bu dönemde anlaşılmıştır. Genel katılım önceki seçimlere göre daha fazladır, fakat HDP’in kesin zaferi elde edebileceği kadar yoğun değildir. Oy kullanma günleri sayılıdır ve her geçen gün zaman sorunu daha da artmaktadır. Bu nedenle zamana yaymadan ve son güne bırakmadan hemen ilk iş olarak oylarımızı kullanarak zaferi herkesten önce elde etmektir. Fransa, Almanya ve Avusturya oyları Avrupa’nın tüm oylarını belirleyecek yoğunluktadır. Bu nedenle bu her üç ülkenin oyları Türkiye’nin, Kürdistan’ın, Alevilerin ve gerçek Müslümanların kaderini belirleyecek kadar değerlidir. Bu nedenle bu ülkelerde yaşayan Türkiye halkları, demokrasi güçleri, Aleviler, Kürtler, Müslümanlar mutlak anlamda sandığa gitmeliler."