Avrupa’daki Êzidîlerden BM’ye Maxmur ve Şengal tepkisi

Avrupa Êzidî Toplumu Koordinasyonu, Şengal ve Maxmur’a yönelik saldırılar karşısında başta BM olmak üzere uluslararası toplumun sessizliğini kınadı.

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Êzidî Toplumu Koordinasyonu, “Türkiye’de giderek azgınlaşan ve bölgede istikrarsızlıktan, iç çekişme ve çatışmalardan birinci derecede sorumlusu olan Erdoğan ve iktidarı, son dönemde Şengal ve Maxmur’a karşı artan saldırıları, onun gerçek yüzünü yeniden ortaya koymaktadır” dedi.

Koordinasyon, “Her ne kadar Maxmur’la ilgili Irak merkezi hükümeti şeklen devreye sokulsa da esasta bunun arkasındaki temel güç Erdoğan ve yerel işbirlikçileridir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komitesi himayesinde olan Maxmur kampının açık cezaevine çevrilmeye çalışılması, BM’nin, bölgesel düzeyde yayılmacı ve saldırgan güçlerin etkisi altında olduğunu açıkça göstermektedir. Şengal’de Êzidî toplumuna karşı giderek artan saldırılar ve İŞİD yanlısı insanların bölgeye hızla yerleştirilmesi, Ezdi toplumunun o bölgeden büsbütün silinip süpürülmesine yöneliktir” diye ekledi.

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi:

“22 Mayıs 2023 tarihinde faşist Türk hükümetinin yapmış olduğu insansız hava saldırısında Seid Eşur isminde bir sivil vatandaş yaşamını yitirmiş ve bir sivil daha yaralanmıştır.

İŞİD’in ortaya çıkmasında, güç kazanmasında ve özellikle Êzidî toplumunun üzerine sürülmesinde başat rolü olan Erdoğan ve şürekâsı, Şengal’in kendi kendisini savunabilecek durumda olmasını, hak etmiş olduğu özgürlüğünü ve özerkliğini hazmetmediği açıktır. Gerek tarihsel olarak gerekse günümüzde hiçbir farklı inanç topluluğuyla sorun yaşanmasına sebep olmayan ve kendi özgünlüğüyle ayakta kalmaya çalışan bu topluma karşı bu denli kin ve nefret duygusuna sahip olup sivil, yaşlı, kadın ve çocuk demeden sürekli saldırmak bir insanlık suçudur. Bundan dolayıdır ki Êzidî inancına ve toplumuna saldıran kim olursa olsun ve hangi gerekçeleri öne sürerse sürsün sonuç itibarıyla İŞİD’ten hiçbir farkı yoktur. Êzidî toplumuna karşı gerçekleştirilen soykırımı tanıyan başta BM olmak üzere diğer birçok batılı ülkeler bu konudaki sessizlikleri ve seyirci kalmaları hiç kabul edilemez. Bu tutarsızlığın ve ikiyüzlülüğün ivedilikle ortadan kaldırılması, gerekli tepkinin verilmesi ve önlemlerin alınması gerekmektedir. Aksi taktirde yapılan saldırıların sonuçlarından kendileri de sorumlu tutulacaktır.

Ayrıca başta halkımızı, duyarlı kamuoyunu ve özellikle Êzidî toplumunu bu saldırılara karşı daha fazla duyarlı olmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz.”