AvEG-Kon'un açlık grevi 3. gününde

AvEG-Kon’un açlık grevi 3. gününde. Açlık grevinde Alman ve Basklı eylemciler de var.

AvEG-Kon’un Almanya’nın Köln kentinde tecride ve faşizme karşı başlattığı açlık grevi 3. gününde sürüyor.

Açlık grevi direnişçileri, yoğun ziyaretçi akınına uğruyor.

ADHK ve NAV-DEM de direnişçileri ziyaret etti. Köln Nav-Dem eşaşkanları, AvEG-Kon’un eylemini süreci birlikte omuzlamak açısından anlamlı bulduklarını belirtti.

Açlık grevi direnişçileri, dün Alman televizyonu WDR’ye ve yerel basına dosyalar ileterek, Türkiye, Kürdistan ve dünyanın birçok yerinde süren açlık grevlerine dair bilgilendirmede bulundu.

Akşam açlık grevi çadırında günü değerlendiren direnişçiler, bugünün de planlamasını yaptı. Bugün sendikaları ve bazı kurumları ziyaret edecek olan direnişçiler, akşam iki ayrı televizyon programı gerçekleştirecek.

Açlık grevi direnişinin özgün yanlarından biri de katılımcıların farklı uluslardan olması. Ağırlıklı olarak Kürt ve Türk halkından olan 14 direnişçi arasında bir Basklı ve iki Alman da bulunuyor.

DİRENİŞÇİLERDEN MESAJ

Direnişte yer alanlar, şu mesajları verdi:

Carlos: "Leyla Güven’in direnişi Almanya’da devrimci hareketin büyük kesimi tarafından, aktif dayanışma göstermeleri bir yana, görmezlikten geliniyor. Almanya’da ve Avrupa’da bir devrimci olarak bu açlık grevi direnişinde yer almayı çağımızın en önemli güncel görevi olarak görüyorum."

Eylem: "Büyük bir direngenlikle hedefe kilitlenmiş olarak direnişimizi sürdürüyoruz. Avrupa’nın birçok noktasında açlık grevlerinin taleplerini yaymaya çalışıyoruz. Tecrit işkencesine karşı eylemlerimiz bundan sonra da sürecek." 

BASKLI ENDİKA: KÜRTLER ENTERNASYONALİZMİ YAŞIYOR

Daha önce Katalonya-Barcelona’da yaşayan Basklı Endika ise şunları ifade etti:

"Adım Endika, 33 yaşındayım Sosyal pedagogum. Bask ülkesindenim. Şimdi Almanya‘da yaşıyorum.

Ben Kürt sorununu birçok farklı kaynaktan tanıdım. Yıllar önce İspanya‘dan Afganistan‘a kadar bir bisiklet turu yaptım ve bu turda Türkiye ve Kürdistan’dan geçtim. Kürdistan’daki durumu, yaşamı gördüm. Geri döndüğümde Kürt halkının mücadelesine destek sunmaya karar verdim. Almanya‘ya geldiğimde bunu pratiğe geçirmenin olanaklarını aradım.

Kürdistan‘da insanların enternasyonalizmi yaşadıklarını gördüm. Onların Bask, Katalan, Filistin halkının mücadelesini tanıdıklarını gördüm. Gördüğüm bu enternasyonalizmi ben de burada hayata geçirmeye karar verdim.

Buradaki eylemi tesadüfen öğrendim, bilgi aldım, amacının doğru olduğuna inandım ve katılmaya karar verdim.

İlk defa 2 günü aşan açlık grevi yapıyorum. Bask ülkesinde tutsakların açlık grevleri çokça yaşandı. Dışarıda da dayanışma açlık grevleri yapıldı. 18 yaşında gençler 2 günlük açlık grevine girip okula gidiyorlardı. Yakalarına açlık grevinde olduklarınnı gösteren bir işaret takıyorlardı ve böylece açlık grevini okula ve sokağa taşıyorlardı. Böylesi grevlere katıldım.

Burada Diyarbakır, Silopi vb. yerlerde gördüğüm kolektivizmi ve ortamı gördüm ve aynı zamanda yaşıyorum. İnsanlar arasındaki sosyal bağların güçlü olduğunu, bunu politik mücadenin bir parçası olarak yaşadıklarını gördüm.

Ben Barcelona‘da katıldığım çeşitli toplantılarda yaşı ilerlemiş tecrübeli yoldaşların toplantıya geldiğini, geldiğinde her şeyiyle mücadeleyi düşünen, derin analizler yapan insanlar gördüm. Buradaki tartışmalarda da yaşlı insanların da aynı içtenlik ve bağlılıkla tartıştıklarını gördüm."