Aşırı sağcı partiden ‘Dexit’ kararı!

Almanya’nın sağ popülist milliyetçi partisi AfD’nin Almanya'nın Avrupa Birliği'nden çıkması anlamına gelen ‘Dexit’i seçim programına aldı.

26 Mayıs’ta yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesinde Almanya’nın son dönemlerde yükselen partisi Almanya İçin Alternatif (AfD) ülkenin doğusunda bulunan Riesa kentinde federal kongresini gerçekleştiriyor. Bugün sona ermesi beklenen ve 500 delegenin katıldığı kongre protesto gösterileriyle başlamıştı.

AP seçimleri için adaylarını ve programını hazırlayan AfD en az 20 vekili Avrupa Parlamentosu’na göndermeyi planlıyor. Göçmen ve İslam karşıtı olarak bilinen AfD’nin kongresinde Almanya’nın İngiltere gibi Avrupa Birliği (AB)’den çıkma talebenin seçim programına alınması önerisine ilişkin tartışmalar öne çıktı.

Kongreye sunulan taslak metinde “5 yıllık bir süre zarfında istenilen reformların hayata geçirilmediği takdirde Almanya AB’den çıkmalı, tekrar ulusal para birimine geri dönülmeli ve Avrupa Parlamentosu'nun en fazla 100 delegeli bir kurula dönüşmeli” talebi dile getirildi. Ancak partinin önemli isimlerinden Jörg Meuthen’in öncülüğünde bir kesim 5 yıllık sürenin belirlenmesine karşı çıktı.

‘DEXİT’ İÇİN SÜRE BELİRLENMEDİ!

Daha önce birçok Nazi rejiminin propagandası anlamına gelen çıkışlarla tepki çeken AfD’nin Thüringen Eyaleti Grup Başkanı Björn Höcke’nin öncülüğündeki bir başka kanat ise öneriye destek verdi. Zaten Höcke bir süredir seçmenlerine “AB’ye hayır” başlıklı konuşmalar yapıyordu.

Kongredeki tartışmaların ardından ‘Dexit’ için belirlenen 5 yıl süre zarfı taslak metinden çıkartılarak oylama sunuldu. Delegelerin çoğunun desteğini alan metinde herhangi bir süre belirtilmeyerek “AB ekonomik ve çıkarlar topluluğunu dönüşmezse Almanya çıkmalı” ifadesi yer aldı. Ayrıca AP’nin iptal edilerek yerine bir kurulun kurulması önerisi de kabul edildi.

2017’nin Eylül ayında gerçekleşen genel seçimlerde AfD’nin yükselişi damga vurmuştu. Yüzde 5’in altındayken birden bire yüzde 13’lük bir oy alan AfD Federal Meclis’e girmişti. Hıristiyan demokratların sosyal demokratlarla yeniden koalisyon hükümeti kurması ardından da ana muhalefet partisi olan AfD, Merkel'in Euro krizine karşı politikalarına tepki olarak 2013 yılında kurulmuş, 2015'teki mülteci akını ardından da yükselişe geçmişti.