Avrupa Parlamentosu'nda (AP) "HDP ve Türkiye'deki seçimler" konulu basın konferansı düzenlendi. Konferansa AP Kürt Dostluk Grubu Başkanı Marie Christine Vergiat, İngiltere'den AP Sosyalist Grup Üyesi olarak Ağrı'da seçimleri gözlemleyen Julie Ward, Fransız Komünist Partisi heyeti adına Ağrı köylerinde seçimleri gözlemlemeye giden ve seçim günü içinde yer aldığı heyet ile birlikte gün boyu gözaltına alınan Hülya Turan ile HDP Strasbourg Temsilcisi Fayık Yağızay katıldı.

'TEK UMUT VEREN HDP'

Konferansın sunumunu yapan AP Kürt Dostluk Grubu Başkanı Marie Christine Vergiat, defalarca Türkiye ve Kürdistan’a gittiğini, olup bitenleri yakından takip etmeye çalıştığını, Türkiye’de giderek baskıcı ve anti-demokratik bir rejimin uygulamaları ile kökleştiğine tanıklık ettiklerini söyledi.

Vergiat, iyimser olanın ise bütün tutuklama ve baskılara rağmen HDP gibi bir partinin seçimlerde kayda değer bir başarı göstererek seçim barajlarını yıkması ve direnerek mücadelesine azimle devam etmesi olduğuna vurgu yaptı.

'SİLAHLI GÜÇLERE RAĞMEN HDP SEÇMENİ KORKMUYORDU'

Julie Ward ise şunları söyledi:

"Ben içinde bulunduğum heyet ile birlikte Ermenistan sınırına doğru olan Ağrı ili bölgesinde gözlemlerde bulunduk, defalarca askeri yol kontrollerinden geçtikten sonra seçim bürolarına gittiğimizde hep elleri tetikte silahlı askeri yada sivil silahlı gruplarca karşılaştık. Hatta bir seçim bürosunda saydım, seçim bürosu içinde ve çevresinde 20 silahlı adam vardı, bir seçim burosunda HDP’ye oy verecek olanlar farklı bir yere gönderiliyordu. Bir seçim bürosuna önümüzü kestiler ve giremezsiniz dediler ve bizi engellediler. Silahlı güçler bir köye bizi bırakmadılar, ben pek çok ülkede seçim heyetlerinde yer aldım bu derece baskı ve korkunun hakim olduğu hiçbir yer hatırlamıyorum."

Türkiye ile bundan sonraki ilişkilerini sorduğumuz Julie Ward, "Türkiye AKP’den ve devletten ibaret değil, HDP var, Kürt halkı, STÖ ve demokratik Türk halkı var biz bu kesimler ile özgürlükçü ve demokratik mücadele yolunda birlikte olmaya devam edeceğiz" dedi.

'CİDDİ ENGEL VE HİLELER GÖZLEMLEDİK'

Hülya Turan ise şunları dile getirdi:

"Heyetimizde Côtes d’Armor Senatörü Christine Prunaud, PCF (Fransız Komünist Partisi) Uluslararası İlişkiler Birimi Üyesi Pascal Torre ve Bas-Rhin (Aşağı-Ren) Bölge Sekreteri olarak benden oluşuyordu. İlk gün HDP yöneticileri ile bir araya gelerek görüştük, seçim günü kendimizi Fransız Komünist Partisi heyeti olarak tanıttıktan sonra 3 köye gittik, göze çarpan daimi askeri kontroller ve elleri tetikte sivil silahlı adamların dışında gittiğimiz 3 yerde ciddi engelleme ve hileler gözlemlemedik. Saat 10.30’da Ağrı'ya doğru yol alırken yine yolumuz kesildi ve bir kontrol noktasına geldik, burada faklı olarak 'pasaportlarınızı bize verin' dediler, biz kontrol etme hakkınız var ama pasaportlarımızı almaya hakkınız yok, dedik. Onlar ise 'hayız bizim misafirimiz olacaksınız' dediler, sonra derken siz OHAL’in bulunduğu bir bölgede güvenliğimizi tehlikeye sokuyorsunuz, yasalarımızı çiğniyorsunuz, kendinizi AGİT üyesi olarak tanıtmışsınız vs. gibi suçlamalar getirerek, önce bizi ayırdılar, sonra gözaltına almaya ve bizleri MİT mensuplarının da içinde yer aldığı sorgulamaya kadar götürdüler iş. Tabii Fransız Başkonsolosluğu ile sürekli ilişkideydik, seçim sandıkları kapanma zamanına kadar bizi alıkoydular ve sonra serbest bıraktılar."

'KARARLIYIZ'

HDP Strasbourg Temsilcisi Fayık Yağızay ise şu açıklamayı yaptı:

"Eş başkanlarımız, cumhurbaşkanı adayımız, milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız ve toplam 10 bine yakın üyemiz hapse atılmış olmasına rağmen seçimlerde yüzde 12’ye yakın oy alarak önümüze dikilen barajları yıkmayı başardık fakat Türkiye AKP ve MHP eliyle tam bir baskı cenderesine sokulmuş durumda, biz HDP olarak demokratik değerler ve ilkelerimizi uygun olarak mücadelemize devam etmekte kararlıyız ve bu yolda dostlarımız ile birlikte olacağız."