Bir yandan Kürt siyasetçilerini yargılayan, Kürtlerin sembollerini yasaklayan Almanya diğer yandan Erdoğan rejimiyle arasını yapmak için elinden geleni yapıyor. Kürt siyasetçilere suikastlar için görevlendirilen MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan'ın serbest bırakılmasından sonra dün de federal savcılık MİT'e casusluk yapan 19 DİTİB görevlisi hakkında açılan soruşturmayı iptal etmişti.

Federal savcılık gibi Hamburg savcılığının da ajanlık faaliyetleri yürütürken deşifre olan Mustafa Karataş'a sahip çıktığı öğrenildi. ANF’nin geçtiğimiz Temmuz ayında ses kayıtlarını yayınladığı Karataş, Kürt siyasetçilerine ilişkin topladığı bilgi ve belgeleri MİT’e nasıl sunmaya çalıştığını ayrıntılarıyla anlatıyordu.

18 DAKAKİKALIK SES KAYDI 'DELİL' SAYILMADI!

Ses kaydında geçen isimlerinden birisi olan Hamburg Eyaleti Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir, bu kaydın yayınlanmasından önce kaydı Alman güvenlik birimlerine teslim etmişti. Eyalet Kriminal Dairesi (LKA) tarafından incelenen kayıt, Hamburg savcılığı tarafından delil sayılmadı.

Savcılığın ses kaydının söz konusu kişinin rızası dışında yapıldığını öne sürerek, bunun ajanlığa kanıt olarak sayılmayacağına karar verdiği öğrenildi. 18 dakikalık ses kaydında Kürt siyasetçilerine yönelik hem Almanya'nın iç istihbarat kurumu olan Anayasa Koruma Örgütü'ne ve hem de MİT'e çalıştığı anlaşılan Karataş'a böylelikle Alman yargı birimleri açıkça arka çıktılar.

Sol Parti milletvekili Özdemir'in ses kaydında hedef gösterilen isimlerden biri olmasına rağmen, savcılık söz konusu kararıyla Karataş yapılan suç duyurusunu da ret etmiş oldu. Üstelik ses kaydının Özdemir'in eline geçmesinden üç gün sonra bürosunun kapıları gece saatlerinde kırılmıştı.

KARATAŞ: KÜRT SİYASETÇİLERİNİ BEN YAKALATTIM

Uzun yıllardır Hamburg'da yaşayan ve aslen Çorum nüfusuna kayıtlı olan Mustafa Karataş, Kürt kurumlarına yönelik ajanlık faaliyeti yürütürken deşifre olmuştu. Hamburg kentinde MİT'in bir yöneticisiyle yaptığı görüşmenin ses kayıtlarının ortaya çıkmasıyla deşifre olan Mustafa Karataş, Sol Parti Milletvekili Özdemir'in yanı sıra KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, HDP eski Milletvekili Sevahir Bayındır ve çok sayıda kişiyi hedef aldığı ortaya çıkmıştı.

Ses kaydında Kürt siyasetçileri hakkında her türlü bilgi ve belgeyi toplayacağının sözünü veren Karataş, Alman polisine de para karşılığında çalıştığını kabul ediyordu. Karataş ayrıca başta Bedrettin Kavak olmak üzere Almanya'da yargılanan Kürt siyasetçilerini yakalattığını belirtiyordu.

GERGERLİOĞLU VE SAYAN DA SERBES BIRAKILMIŞTI!

Avrupa’daki Kürt siyasetçileriyle ilgili bilgi toplayıp, suikast planlayan MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan’a ilişkin kararını açıklayan Hamburg mahkemesi de Sayan'a ödül gibi bir ceza vermişti. Yaklaşık 10 cezaevinde kaldıktan sonra yargılanan Sayan, geçtiğimiz Ekim ayında 2 yıllık ‘adli kontrol’ şartıyla cezaevinden salı verilmişti.

Sayan'ın Kürt siyasetçilere yönelik bizzat el yazısıyla hazırladığı suikast planlarını görmezden gelinmişti. Üstelik Sayan hakkında hazırlanan iddianamede savcılık Sayan'ın MİT ajanlığı için 20.950 Euro para aldığını bildirmişti.

Hamburg'da görülen Sayan davasının bir benzeri 2015 yılında Koblenz'de görülmüştü. 17 Aralık 2014 günü Alman polisinin gözaltına aldığı MİT elamanları Muhammed Taha Gergerlioğlu, Ahmet Duran Yüksel ve Göksel Güler, Kasım 2015'te Almanya'nın Türkiye ile yaptığı gizli anlaşmalar sonucunda herhangi bir ceza verilmeden sona erdirilmişti.

Üstelik her üç ismin Almanya'da kurdukları bir paravan şirket üzerinden MİT'e çalıştıkları, başta Kürtler olmak üzere Erdoğan rejimi muhalifleri hakkında ayrıntılı bilgiler topladıkları belgeleriyle mahkemeye sunulmuştu.