Türk devletinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uyguladığı ağır tecridin kırılması amacıyla DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan, başta cezaevlerindeki siyasi tutsaklar olmak üzere birçok yerde katılımlarla genişleyen süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin Avrupa’daki en önemli ayağı Strasbourg’daki direniş bugün 103. güne girdi.
Açlık grevi eylemcilerinin talebinin gerçekleşmesi için eylemcilerden KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç’un oğlu Mazlum Koç aktivistlerin aileleri adına Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter-Steinmeier’e mektup gönderdi. Tecridin bir insanlık suçu olduğuna dikkat çekilen mektupta, Türk devletinin İmralı’da uyguladığı tecrit ile em uluslararası yasaları hem de kendi yasalarını da ihlal ettiğine vurgu yapıldı.
Strasbourg’daki eylemcilerinin sağlık durumlarının giderek kötüleştiği ifade edilen mektupta “Leyla Güven, cezaevlerinde binlerce siyasi tutuklu, Nasır Yağız, Kanada, Almanya, Hollanda, İngiltere, Avusturya ve İsviçre’de açlık grevinde olan binlerce insanın aileleri ve akrabaları, çocukları da bizim gibi büyük korku ve endişe içindeler. Oysa talepleri çok insani ve temel bir haktır” görüşü dile getirildi.
STEİNMEİER’E ‘DİREKT DEVREYE GİRİN’ ÇAĞRISI
Almanya Devlet Bakanı Michael Roth’un geçtiğimiz Ocak ayında Federal Hükümet adına Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüşmesini için Türkiye`ye çağrıda bulunduğu hatırlatılan mektupta devamla Cumhurbaşkanı şu çağrı yapıldı:
“Almanya’nın Türkiye ile olan siyasi, ekonomik, diplomatik ilişkileri Avrupa konseyi içerisinde en iyi olan ülkedir. Bu ilişkileri insan ölümlerin olmaması için kullanmanızı rica ediyoruz. Alman hükümetinin 12 Ocak tarihli çağrısı ve AK’nin 22 Ocak kararının hayata geçmesi için Cumhurbaşkanı olarak direk devreye girmenizi, bu kararın hayata geçmesi ve ölümler olmadan açlık grevcilerin taleplerin karşılanması için rol üstlenmenizi rica ediyoruz.
Bilmenizi isteriz ki biz aile olarak eylemcilerin talepleri olan Sayın Öcalan üzerinde tecrittin kalkması talebini destekliyor ve arkalarındayız. Herhangi bir ölümün olması durumunda Avrupa Konseyi, CPT ve Konsey üyesi ülkelerin rollerini oynamadıklarını düşüneceğiz. Bizler Alman vatandaşları olarak sizden ricamız günler değil dakikaların bile önemli olduğu bu kritik aşamada grevcilerinin talebinin hayata geçmesi için rol üstenmenizdir.”