Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununda demokratik çözüm” kampanyası kapsamında tutsak yakınları ve sivil toplum örgütleri öncülüğünde kentlerde bulunan hapishaneler önünde yapılan 'Özgürlüğe Ses Ver' eylemleri 11. haftasında devam etti.

İZMİR 

Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUHAYDER) ve tutsak yakınları, “Özgürlüğe ses ver” eylemleri kapsamında Kırıklar Cezaevi önünde bir araya geldi. 

11'nci haftasını geride bırakan eylemde “Tecrit insanlık suçudur” ve “Deng bide zindanan” yazılı önlükler giyilerek, sık sık “Bijî berxwedana zindanan” ve "Jin, jiyan, azadî" sloganları atıldı. DEM Parti İzmir İl Örgütü yöneticisi Hacay Yılmaz, tecrit politikalarının tüm topluma yayıldığını belirterek, "Bugün Colemêrg'e kayyım atanması da iktidarın tecrit politikasının devamıdır. Geçtiğimiz günlerde Kurdistan'da çıkan yangınlarda 15 canı yitirdik. Bu yangınlara havadan müdahale edilmedi. Bütün bu veriler bir araya gelince bölgedeki tecrit ve savaş politikaları ortaya çıkıyor. Bizler DEM Parti olarak bu politikalar sona erene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

MERSİN

Mersin’de tutsak yakınlarının öncülüğünde sürdürülen “Özgürlüğe ses ver” eylemleri kapsamında Tarsus Kampüs Cezaevi önünde oturma eylemi gerçekleştirildi. 11'inci haftasına giren eylemde sık sık, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atılırken, üzerinde Kürtçe ve Türkçe “Tecrit insanlık suçudur” önlükleri giyildi. Tecridin kaldırılmasını talep eden tutsak yakınları Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşturulmasını istedi. 

AMED

Tutsak yakınları öncülüğünde Diyarbakır Kampüs Cezaevi önünde gerçekleştirilen “Özgürlüğe ses ver” eylemine katılanlar, "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlükleri giyerek, "Özgürlüğe ses ver" pankartı taşıdılar. Eylem sırasında sık sık, "Bijî berxwedana zindanan" ve "Hak hukuk adalet" sloganları atıldı.Tutsak yakını Gülistan Budak, “Artık anneler ağlamasın. Çocuklarımızdan ne bir mektup ne bir telefon alabiliyoruz. Artık talepler kabul edilsin” dedi. Tutsak yakını Reşahat Ada ise, tecrit kırılmadan alanlardan ve sokaklardan ayrılmayacaklarını belirterek, “Tecrit kaldırılsın. Çocuklarımızdan 6 aydır haber yok. Çocuklarımızı ve mücadelemizi asla terk etmeyeceğiz. Çocuklarımızın yaşamasını istiyoruz. Şerefli bir mücadelemiz var ve peşini bırakmayacağız” diye konuştu. Tutsak yakını Ayten Kılıç da, “Öcalan’dan aylardır haber yok. Çocuklarımız tecrit kalksın ve hukuksuzluk ortadan kalksın diye eylemdeler. Bizler de çocuklarımızın eylemlerini destekliyoruz” dedi. 

ADANA

Tutsak yakınları öncülüğünde Adana Kürkçüler Kampüs Cezaevi önünde açıklama ve oturma eylemi gerçekleştirildi. Etkinliğe Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Parti,  Adana Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DER) yöneticileri katıldı.

Cezaevine yakın bir bölgede araçlarından inen kitle, "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartını taşıdı. Sık sık, "Bijî berxwedana zindanan", “Baskılar bizi yıldıramaz” ve "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları atarak cezaevine önüne doğru yürüyen kitle, zindana yakın bir noktada polislerce durduruldu. Engellemelere rağmen açıklama yapıldı. DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, İmralı soykırım sistemine değinerek, bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi. Aydemir, “Tecrit insanlık suçudur. Bu tecridi derhal kaldırın. Kürt sorununu demokratik ve barışçıl bir şekilde çözmek mümkündür” dedi. 

ÊLIH 

Tutsak yakınları, Batman T Tipi Kapalı Cezaevi önünde "Özgürlüğe ses ver" eylemi kapsamında bir araya geldi. Eyleme, DEM Parti Êlih Milletvekilli Mehmet Rüştü Tiryaki, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile siyasi parti yöneticisi de katıldı. "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartının açıldığı eylemde, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı önlükler giyildi. 

Tiryaki, zindanlarda yaşanan baskılara tepki göstererek, “Cezaevlerinde tecrit, infaz yakma, gazete, kitap, dergi, TV yasağı devam ediyor. Cezaevlerinde insanca bir yaşam talebiyle alanlardayız. Siyasi iktidarın katliamlardaki ısrarı beraberinde tecridi getiriyor. Annelerimiz Adalet Bakanı ile görüştüğünde tecridi konuştular. Ancak bakan bey, ‘tecrit yok’ cevabı verdi. Abdullah Öcalan, 40 ay boyunca aile ve avukat ile görüşemeyecek ama bakan ‘Tecrit yok’ diyecek. Cezaevlerinde bulunan mahkumlar tecridi kabul etmedikleri için eylemde. Bu eylemlerinden sonuç almak için ısrar ediyorlar” dedi. 

Tutsak Şafi Yıldırım’ın annesi Fatma Yıldırım ise, çocuklarına dönük “insanlık dışı” bir yaklaşımın oluğunu söyleyerek, cezaevlerinde devam eden direnişi sahiplenme çağrısında bulundu. Açıklama “Bijî berxwedana zîndanan” sloganıyla sona erdi.