Ölüm orucu gazisinden Strasbourg’taki eyleme destek

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Strasbourg’da CPT ve Avrupa Konseyi önünde başlatılan eylem devam ediyor. Bugün de Alman heyetler ile Türkiye sol hareket temsilcileri ziyaret ederek, dayanışma mesajı verdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliği için 23 Ekim tarihinde 63 kurumun basın açıklamasıyla Strasbourg kentinde bulunan CPT ve AK önünde başlayan eylem devam ederken, Avrupalı kurumlarının sessizliği de sürüyor. Şimdiye kadar birçok Avrupalı parlamenter, kurum temsilcileri eylemde olan Kürtleri ziyaret ederek, dayanışma mesajı verdi, Öcalan ile bir önce görüşülme çağrısında bulundu. Bugün de Almanya, İsviçre, Fransa’dan Alman, Türkiyeli sol kuruluş temsilcileri eylemi ziyaret ederek, dayanışma mesajı verdi.

Eyleme, 19 Aralık cezaevi saldırısında yaralanan ölüm orucu direnişçilerinden Sait Oral Uyan, AvEG-KON Eşbaşkanı Şafak Arabacı, ATİK Eşbaşkanı Zeynep Çalışkan, Alman Sol Parti’den Rudoef Bürgel, Lukas Osswald, Tatort Kurdistan adına Holger Deilke, KNK adına Tahir Kemalizade, YNK adına siyasetçi Dr. Osman İsmail, HDP eski milletvekilleri Özdal Üçer, Kemal Aktaş, Faysal Sarıyıldız, PYD adına Amed Kobanê olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.

CPT VE AK’YE ELEŞTİRİ

Eylemciler, rutin olarak öğle saatlerinde yaptıkları bir miting ile CPT ve AK’yi göreve çağırdı.

Eylemde bir konuşma yapan Sol Parti Federal Parlamento Grubunun danışmanlarından Rudoef Bürgel, Öcalan üzerindeki tecridi kınayarak, “Sol Parti olarak Kürt halkının istek ve talepleri bizim de taleplerimizdir. Bir ön önce Öcalan’ın avukatları İmralı’ya gidip görüşmesi gerekiyor. CPT ve AK’den isteğimiz Türkiye’ye baskı yapıp bu görüşmenin gerçekleşmesidir. Çünkü Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’da barışı sağlayan kişi Öcalan’dır. Bir önce bu tecridin son bulmasını istiyorum.

AKP ve Erdoğan Kürtlere karşı bir savaş başlattı. Bu savaşta onlarca kent yıkıldı, 500 bin kişi yerinden yurdundan oldu. Tıpkı 1990’lı yıllardaki yaşananlar gibi. Merkel hükümeti de Türk devletiyle işbirliği yapıyor. Bugün Türkiye ile ciddi bir silah ticareti yaşanıyor. Almanya artık bu iki yüzlülüğü bırakmalı ve Öcalan olmak üzere bütün HDPli’lerin bırakılması için Avrupa’nın Türkiye’ye baskı yapması gerekiyor” dedi.

Lukas Osswald da Almanya ile Türkiye’nin tarihi işbirliğine değinerek şöyle konuştu: “Bu tarihi ittifak faşizm ve anti demokratiktir. Bu ittifaka karşı demokrasi ve özgürlük taraftarları olarak birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.”

Tatort Kürdistan adına Holger Deilke ise yaptığı konuşmada AK ve CPT’nin sessizliğini sert bir dille eleştirdi. Öcalan için kaygılı olduklarını vurgulayan Deilke, “Kendisinden haber alamıyoruz. Bugün AK ve CPT büyük bir ayıp içerisinde ve iki yüzlülük yapıyorlar. Bir önce sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyorlar” diye konuştu.

‘TECRİT MÜCADELE İLE BOŞA ÇIKAR’

Öcalan’ın sağlık ve güvenliğinden endişeli olduklarını söyleyen ATİK Eş Başkanı Zeynep Çalışkan da şöyle devam etti: “Öcalan’a yönelik saldırı Kürt halkını önderliksiz bırakmaktır. Bütün bu saldırının nedeni budur. Ama boşuna bir çabadır. Biz büyük bir irade ile mücadeleyi yükselttiğimiz sürece zaferi yakalarız. Bu da birlik mücadelesiyle olur. Sayın Öcalan’a ve tüm politik tutsaklara saldırıyı kınıyorum” dedi.

AvEG-KON Eşbaşkanı Şafak Arabacı da Öcalan’ın üzerindeki tecridi kınayarak, bütün kesimleri mücadeleye çağırdı.

‘BU KIVILCIM TÜM BOZKIRI ATEŞLENDİRİR’

Büyük ölüm orucu gazilerinden Sait Oral Uyan da Türk devletinin Öcalan ile insanların bağını koparmak istediğini belirtti. Öcalan’dan 2.5 yıldan fazla bir zamandır fiziki bağının koparılmış olmasının Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana aşama aşama yürütülen politikaların bir parçası olduğunu söyleyen Uyan şöyle konuştu: “Ama şu unutulmamalıdır ki, bir kıvılcım tüm bozkırı ateşlendirir, toptan yok edebilir. O kıvılcım da boz kıra düşmüştür. Artık geriye dönüş yoktur Öcalan’ın bizden bağının koparılışı tamamen fizyolojiktir. Bunu kimse unutmamalıdır. Burada devam eden direnişten İmralı’da tutulan Öcalan kızıl dolu selamlarımı gönderiyorum.”