İsviçre'nin Luzern, Lozan ve Basel kentlerinde 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle 'toplumsal cinsiyetçilik' ve 'öz savunma' konulu paneller düzenlendi. Demokratik Kürt Toplum Merkezlerinde yapılan panellerde, kadın ve erkek sorunu tartışıldı. Karma yapılan bu tartışmalarda, aile içi şiddet, toplumsal ve sosyal sorunlarda yaşanan artışa değinildi.

'EGEMEN İDEOLOJİLER İÇ İÇE...'

Kadın mücadelesi artsa da şiddetin de azalmadığına vurgu yapılan panellerde, milliyetçiliğin, muhafazakarlığın ve cinsiyetçiliğin içe içe geliştiği, dünya siyaset dilinin cinsiyetçi erkek dili haline geldiği, bunun en bariz örneklerinin ise Trump, Putin ve Erdoğan olduğu belirtildi.

'ŞİDDET SAKLANIYOR'

DAİŞ şahsında kadına köleci bir sistemin yeniden dayatıldığına değinilen panellerde, aile içi şiddetin ise saklanmaması gerektiği kaydedildi.

Panellerdeki konuşmalarda, Kürt özgürlük hareketi örneğinde yaşanan özgür eş yaşam ölçülerinin, toplumun geneline daha fazla mal edilmesi gerektiği belirtildi.

'TOPLUMLA VE ERKEKLE DAHA FAZLA TARTIŞILMALI'

Toplumsal dönüşümdeki zayıflıkların da eleştirildiği tartışmalarda, kadın özgürlük düzeyinin yeterince topluma yansıtılamadığı, toplumsal özgürlükler konusunda toplumla yeterince tartışılmadığı, erkeklerin bu tartışmaların dışında kaldığına dikkat çekildi. Kadın sorunundan ziyade daha fazla erkek sorunu olarak ele alınması gerektiğinin belirtildiği tartışmalarda, köle kadın-egemen erkek ikileminden kurtulması gerektiği kaydedildi.

Ayrıca 25 Kasım'da Zürih’te saat 16.30’da Leonhardstrasse 34, 8092 Zürich adresinde yapılacak merkezi yürüyüşle kadına dönük şiddet protesto edilecek.