İsveç'te Müslüman Kardeşler'e paralel toplum suçlaması

İsveç'te “Müslüman Kardeşler” örgütü vakıf ve dernekler aracılığıyla devletin olanaklarını kullanarak paralel toplum oluşturmakla suçlanıyor.

Stockholm Savunma Yüksek Okulu Siyaset Bilimi Doçenti Magnus Ranstorp ve Malmö Üniversitesi Sosyal Antropoloji Doçenti Aje Carlbom, İsveç'in yüksek tirajlı Expressen gazetesinde yayımlanan makalelerinde Müslüman Kardeşler'in İsveç'te paralel toplum oluşturduklarını yazdı.

Örgüte yakınlığıyla bilinen İbn Rüşt Eğitim Birliği'ne her yıl 23 milyon kron devlet yardımı yapan Halk Eğitim Kurulunu da Müslüman Kardeşler'in İsveç'te paralel toplum oluşturmasına katkıda bulunmakla suçladı.

2008 yılına kurulan İbn Rüşd Eğitim Birliği, pek çok kez aşırı İslamcı ve semitizm karşıtı yazar ve vaizlerin katıldığı konferans ve seminerler düzenlediği için yoğun tepki ve eleştirilerin hedefi olmuştu.

Derneğin kuruluş amacı “adaleti yaygınlaştırmak, dayanışmadan yana çıkmak, insan özgürlüğünü garanti altına almak, çeşitliliği sağlamak, danışmanlık yapmak ve toplantıları desteklemek gibi Müslüman değerler temelinde çalışmak” olarak sıralanıyor.

İbn Rüşt Eğitim Birliği, medya ve kamuoyunda pek çok kez Müslüman Kardeşler'in ideolojisi doğrultusunda çalışmalar yapmakla, entegrasyonu güçleştirmekle ve İsveç'te bir paralel toplum oluşturmakla suçlanmıştı.

Bu suçlamalardan sonra vakıf ve derneklere devlet yardımı yapan Halk Eğitim Kurulu birliğin faaliyetlerini mercek altına almayı kararlaştırdı.

Birliğin çalışmalarının araştırılması için Prof. Erik Amno'nun başkanlığını yaptığı bir komisyonu görevlendirdi. Geçtiğimiz günlerde raporunu kamuoyuna açıklayan Amno, birliğe bazı eleştiriler yöneltmekle birlikte devletten aldığı yardımın yanlış bir şekilde kullanıldığı sonucuna varmadığını belirtti.

Stockholm Savunma Yüksek Okulu Siyaset Bilimi Doçenti Magnus Ranstorp ve Malmö Üniversitesi Sosyal Antropoloji Doçenti Aje Carlbom, raporda problem oluşturan pek çok konunun ele almadığını belirterek komisyonu eleştirdi.

Komisyonun araştırmasının İbn Rüşd Eğitim Birliği'nin düzenlediği Arapça ve İslam dininin öğretilmesine diğer kurslara göre çok fazla ağırlık verdiğini ortaya koyduğunu belirten iki bilim insanı, bu kursların ülkeye yeni gelen Müslümanlar ve varoşlarda yaşayanlara yönelik olduğuna dikkat çekti.

Toplumun dışında bulunan bu kesimlere yönelik Arapça ve İslami eğitimin topluma entegrasyonu güçleştirdiğini dikkat çekti. Entegrasyonun sağlanması için İsveççe öğrenilmesi ve İsveç toplumunun nasıl inşa edildiğinin öğretilmesine öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İsveç'te yaşayan Müslümanların bir mozaik olmadığını, değişik dini ve ideolojik eğilimleri olduğunu hatırlatan Ranstorp ve Carlbom, “Halk Eğitim Kurulu yılda İbn Rüşd'e 23 milyon kron ödeyerek siyasi bir grubu açıkçası Müslüman Kardeşler'e bağlanabilecek bir ideolojik okulu destekliyor. Azınlık olan bu grup yıllardan beri diğer Müslümanların inançları üzerinde etkili olmaya çalışıyor” eleştirisinde bulundu.

Halk Eğitim Kurulu'nun İbn Rüşd'e destek vererek tüm Müslümanlar tarafından paylaşılmayan İslam’ın bir yorumuna ve paralel toplum kurulmasına katkıda bulunmasının kabul edilemeyeceğini belirtti

Paralel toplum oluşturmakla suçlanan İbn Rüşd Eğitim Birliği'nde çalışanlardan bir bölümünün AKP Hükümeti ile Özgür Suriye Ordusu çeteleriyle yakın ilişkileri olduğu biliniyor.

İsveç'te AKP'nin lobi örgütü UETD'nin kurulmasına öncülük yapan ve bir dönem başkanlık görevini üstlenen Mustafa Tümtürk, İbn Rüşd'ün eğitmenleri arasında bulunuyor. Başkanlık yaptığı dönemde AKP hükümetinin gerçekleştirdiği hak ihlallerini savunan makaleler yazmakla biliniyor.

TÜRKİYE'NİN İŞGALİNİ SAVUNDU

Kendini Suriye Uzmanı olarak tanıtan Yasir Al-Sayed Issa da örgütün teknik işlerinden sorumlu. Issa'nın geçtiğimiz günlerde Svenska Dagbladet gazetesinde Kürtleri suçlayan ve Türkiye'nin Kuzey Suriye ve Rojava işgalini savunan bir makalesi yayımlandı.

“Kürt gerillalar Suriye'de kahraman değil” başlıklı makalede Issa, Uluslararası Af Örgütü'ne atıfta bulunarak Kürt güçleri ve YPG'yi savaş suçu işlemekle suçladı. Türkiye'nin işgalini savundu.

Türkiye'nin Suriye'ye yönelik operasyonu Suriye halkına destek verme amacıyla yaptığına inanmamakla birlikte iki nedenden dolayı operasyonun işgal olarak adlandırılamayacağını öne sürdü.

Türk devletinin Kuzey Suriye'de 20 civarında üssü bulunduğunu ve Türkiye'nin sık sık operasyon yaptığını, bu nedenle de son operasyonun yeni bir şey olmadığını öne sürerek işgali meşrulaştırmaya çalıştı.

İkinci olarak da bölgede rejim ve muhalefetin (Özgür Suriye Ordusu) hakimiyeti kaybettiğini ve Türk devletinin saldırdığı bölgede SDG'nin hakimiyeti olduğunu söyledi. 1998 yılında Suriye ve Türkiye arasında imzalanan Adana Anlaşması'nın Türk devletine müdahale hakkı tanıdığını öne sürerek Türk devletinin işgalini savundu.

Issa ve babasının Suriye'de iç savaşın başlamasından hemen sonra Özgür Suriye Ordusu'nu desteklemek için aktif olarak çalıştıkları biliniyor.

Daha DAİŞ ortaya çıkmadan önce Müslüman Kardeşler, İsveç'ten cihatçıları Suriye'ye göndermeye başladı. 2012 yılında yaptığı söyleşisinde Suriye'deki savaşın 2 yıla yaklaştığını belirterek “Aynı zamanda ciddi bir müdahale ve zarar görenlere yardım girişimi görmedik. Böylece sıradan insanlar kendi başlarına Suriye'ye gidebilir, kendisi için uygun gördüğünü yapabilir, çatışmalara girebilir” diyerek cihatçıların Suriye'ye gitmelerini teşvik etmişti. Kendisinin de savaşmak için değil yardım etmek için Suriye'ye gidebileceğini söylemişti.

Issa, 30 Kasım 2012'de İsveç Devlet Televizyonu'nun internet sitesinde yayımlanan makalesinde İsveç'te Suriye'ye giderek cihatçıların saflarında çarpışanların terörist olarak suçlanmalarına karşı çıkmıştı.

İsveç'ten çoğunluğu Türkiye üzerinden Suriye'ye giderek ÖSO, El Nusra ve DAİŞ saflarına 300 kişi katıldı. Bunlardan biri de Issa'nın babası Tarif al-Sayyed Issa.

Sayyed Isa, 2011 yılında savaşın başlamasından sonra Suriye'ye giderek cihatçıların saflarına katıldı. Geçtiğimiz yıl mart ayında İdlib'de gerçekleşen bir bombalı saldırı sırasında ağır yaralandı. Türkiye'de tedavi gördüğü hastanede öldü.

Müslüman Kardeşler, twitter hesabından Tarif al-Sayyed Issa'nın ölümü nedeniyle “İstediği şahadete ulaşan kardeşimiz Tarif'i kutluyoruz” mesajını yayımladı.