İlhan Şiş: Açlık greviyle kendimi özgür hissediyorum

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması için Galler’de yaklaşık iki aydır açlık grevinde olan İlhan Şiş, açlık grevinin kendisini özgür hissettirdiğini belirtti.

İlhan Şiş, Galler’in Newport kentinde 50 gündür açlık grevinde. Grevin yürütüldüğü lokale girildiğinde, “Kahrolsun kölelik, yaşasın özgürlük” yazılı bir pankart dikkat çekiyor. Leyla Güven’in açlık grevine de dikkat çeken bir poster gözer çarparken, İlhan Şiş Öcalan’ın fotoğrafının üzerinde olduğu bir KCK bayrağı ile HPG bayrağının asılı olduğu duvarın yanında eyleminin amacını anlatmaya başlıyor. Başında sarı kırmızı yeşil bir kefye, üzerinde Öcalan’a özgürlük talep eden beyaz bir tişört var.

Şiş, Öcalan’ın yaşama dair bazı sözlerini hatırlatarak konuşmasına başlıyor. “Önderlik, ‘Ölüm belki de bir korkudan ibarettir’ diyor” ifadelerini kullanan Şiş şunları ekliyor:

“Dışarıda gerçekten Kürtler açısından mezardan beter bir yaşam var. Özgürlüksüz (bir yaşam). Önderliğin şöyle bir cümlesi var: Özgürlüğün olmadığı her yer, karanlık bir zindandan ibarettir. Gerçekten öyle. Şu an burada kendimi, özgür hissediyorum. Ali Haydar Kaytan, Kemal Pir’e ilişkin bir yazısında Kemal Pir’in şöyle söylediğini belirtiyor: ‘Oh be özgürlük ne güzel’. Ben de bu eylem kararını aldığımda, özgürlük ne kadar güzel bir şeymiş dedim. Özgür irademle, böyle bir süreçte, bütün bedenlerini açlığa yatırdığı bir dönemde ben de kendimi özgür hissettim. Özgürlük mücadelesi yürüten çok sayıda arkadaşa yoldaş olma özgürlüğünü hissettim. Şu an vicdanım çok rahat. Sağlık sorunları oluyor ama bu duygu ve düşünce derinliği, bu konularda insanı tedirgin etmiyor. Ne olursa olsun sonuna kadar gitmek, oraya kilitlenmek, insani iyi hissettiriyor.”

GÜVEN’E MİNNETTARIM

İlhan Şiş, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in açlık grevi ile kendilerine bu fırsatı vermesinden dolayı “minnettar” olduğunu söyledi.

Bunun tarihi bir direniş olduğunu sezdiğini ifade eden Şiş, “Bu eylemle birlikte, bu eylemin ortaya çıkaracağı sinerjiyle birlikte tecridin kırılacağına inandım. Buna inancım sonsuzdur” dedi.

Güven’in mücadelesine bir ses ve güç vermek istediklerini kaydeden Şiş, “Strasbourg’a da gitmek isterdim” diye ekledi. 

TECRİDİ KABUL ETMEDİĞİMİZİ HERKESE GÖSTERDİK

Bu mücadelenin ruhunun “14 Temmuz ruhu” olduğunu belirterek, 1980’lerde faşist askeri darbe ardından Amed zindanındaki büyük ölüm orucuna gönderme yapan Şiş, şöyle konuştu: “Farklı coğrafyalarda verilen mücadelelerin tecridi kısa zamanda kıracağına inandım. Bununla birlikte, bir çok yurtsever destek veriyor, eylem organize ediyor, diplomasi çalışmaları yürütüyor. Eksiktir, yetersizdir ama burada bir şey oluştu. Burada da mücadele etrafında bir kenetlenme oluştu (...) Eğer bu eylemler olmasaydı belki de dışarıda (tecride) bir alışma, normalleşme olabilirdi. Ama burada koyduğumuz yurtseverlik ölçüsüyle, bunun olmayacağını dosta, düşmana herkese gösterdik. Önderlik üzerindeki tecrit asla kabul edilmemelidir.”

ÖCALAN’IN ESARETİNE ALIŞMAK HİÇBİR KÜRT BİREYİNE YAKIŞMAZ

Öcalan’ın 40 yıllık mücadelesine dikkat çeken Şiş, “Unutmak, esaretine alışmak, kabullenmek, hiç kimseye, hiçbir Kürt bireyine yakışmaz” diye konuştu.

“Artık Önder Apo’ya yoldaş olmamız lazım” diyen Şiş, “Onun özgürlüğünü esas alıp, özgür önderlikle, Kürdistan’da artık özgürce yaşayabilmemiz lazım. En azından bunu düşleyebilmemiz lazım. Bunu düşlediğimiz zaman harekete geçebiliriz. Ama hayallerimiz, düşlerimiz, sadece lüks bir ev, lüks bir araba olursa orada insanlıkta düşme vardır” şeklinde konuştu.

Açlık grevi eylemcisi Şiş, “Bizim gerçekliğimiz, bizim hakikatimiz Kürdistan’dadır, köklerimiz oradadır” diye ekledi.

CPT İŞKENCEYİ ÖNLEME KOMİTESİ OLSAYDI...

Türk devletinin açık bir şekilde yaptığı baskıları, katliamları ve tehditlerini anlatan Şiş, uluslararası kurumların sessizliğine de tepki gösterdi. İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT)’nin tutumu için “Sessizdir. Gerçekten işkenceyi önleme komitesi olsaydı, bir başvurunun bile yeterli olması gerekirdi. Ama bu kurumları harekete geçirmek için çok sayıda insan bedenini ölüme yatırmış” dedi.

KÜRTLER AÇLIK GREVLERİ ETRAFINDA KENETLENMELİ

Neden Türk devletine baskı uygulanmadığını sorgulayan Şiş, Batı’nın da tüm bu baskılarda payının olduğunun altını çizdi.

Şiş, Kürt halkını Öcalan’ın özgürlüğü için daha fazla mücadeleye endeksli bir yaşamı kurmaya çağırdı. Bedel ödemeye hazır olduklarını belirten Şiş, “Ama bunu yaparken, vicdanların da ayağa kalkması lazım. Sürece güç katmak lazım. Kürt halkı, isyan ruhuyla açlık grevi etrafında bir araya gelip, sesimizi dışarıya duyurmalıdır” diye noktaladı.