Kürdistan ve Türkiye’de Kürtlere karşı on yıllardır baskı ve katliamlar yapan Türk özel savaş konsepti, Almanya’da da farklı yöntemlerle yürütülüyor. Türk devleti, Avrupa’daki Kürt siyasetçilerine yönelik cinayet, ajan faaliyeti ve fişleme gibi yöntemleriyle Kürtleri kıskaca alarak, baskı uyguluyor.

JİTEM’in 1990'lı yıllarda, siyasetçi, gazeteci ve özgürlük mücadelesini destekleyen Kürtlerin adreslerine gönderdiği mücadelelerini karalama broşürleri ve tehdit içerikli bildirileri mesajları, şimdi de MİT eliyle Almanya’da devreye sokuldu. Özellikle PKK, PYD, YPG gibi Kürt örgütlerini karalayan bildirilerde, ”Kürtler sıkı dindar, içten ve barışçıl bir halktır. Kürtlerde gelenekler ve aile güçlüdür. Bunun karşısında PKK, PYD, YPG dinsiz, etik değerleri olmayan, aileyi ve gelenekleri reddeden bir örgüttür. Bunun için Kürtleri, PKK ile bir tutmak mümkün değil” gibi ifadeler kullanılıyor.

Özellikle Reqa ve Dêra zor gibi kentlerin kurtarıldığı bu dönemde, Rojava’dan gelen Kürtlerin seçilmesi ise dikkat çekti.

Almanya’nın Mönchengladbach kentinin bazı semtlerinde yaşayan Rojavalı Kürtler olmak üzere birçok sakinin posta kutularına PKK, YPG, YPJ, PYD gibi örgüt ve partileri karalayan broşür ve bildiriler atıldı.

Posta kutusuna bildiri atılanlardan Omar Abdo, DAİŞ ve terörizmden kaçıp Almanya’ya geldiklerini, burada da kendilerine rahat olmadığını belirterek, Almanya’ya önlem alma çağrısında bulundu.

‘ALMANYA BUNLARI BULUP YARGILAMALI’

Bu tehditlere maruz kalanlardan biri de Omar Abdo isimli Rojavalı bir Kürt. Abdo, aslen Efrînli. Suriye ve Rojava’da savaşın çıkmasıyla birlikte DAİŞ'in tehditlerinden dolayı 2 yıl önce Almanya’ya geliyor. Ancak Abdo ve ailesi burada da benzer tehditlerle karşılaşıyor. Yaşadığı evin posta kutusuna Kürt kuruluşlarını karalayan tehdit içerikli bildiri ve broşürler atılıyor.

Abdo, olayı şöyle anlatıyor: "İki gün önce çarşıdan eve dönünce posta kutusuna baktım, bu broşür ve bildirileri gördüm. İlk başta bana yalnız gönderdiklerini sandım. Ancak baktım ki bizim bu mıntıkada herkese göndermişler. YPG, YPJ ve Kürt kurumlarını karalayan şeyler yazıyor. Ancak herkes çok iyi biliyor ki, Kürtlerin mücadelesi insanlık mücadelesidir. Bu teröristlere özgürlük mücadelesi veriliyor.”

Omar Abdo, Almanya’nın can güvenliklerini almaları gerektiğini belirterek, "Devlet, bunu yapanları bulmalı. Bunları ortaya çıkarmalı ve bizi korumalıdır. Burası demokratik ve özgür bir ülke. Biz burada sorunsuz yaşamak istiyoruz. Ama onlar burada da bizim yakamızı bırakmıyorlar. Bu tehditlere karşı bir önlemin alınmasını istiyoruz” diye belirtti.

‘BU, TÜRKİYE VE DAİŞ’İN AVRUPA’YA UZANAN İTTİFAKI'

PYD Düsseldorf bölge yöneticilerinden Dersim Al Ali ise bunun Avrupa’da ilgi gören Kürt mücadelesini karalamaya yönelik olduğunu söyledi. Al Ali, şunları söyledi: "YPG, YPJ ve PYD gibi Kürt kuruluşları hedef alınmış. Burada bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Bu saldırı başta Türk devleti olmak üzere sömürgeci güçler ile DAİŞ’in Avrupa’ya uzanan ortaklığıdır. Kürdistan’da şehirleri, köyleri, yaktılar. Efrîn, Kobanê gibi yerlere saldırdılar. Bu teröristler her tarafta insanları öldürüyor, katliamlar yapıyorlar. Bu kirli ittifak, şimdi de Avrupa’ya uzandı. Halkımızı burada da rahat bırakmıyorlar. Başkentleri Reqa'nın düşmesinden sonra Avrupa’ya dağıldılar. Şimdi de Avrupa’da halkımıza karşı terör eylemleri yapıyorlar. Almanya, bu mafya ve terör faaliyetleri içerisinde olanları ortaya çıkartılmalı ve yargının önüne çıkartılmalıdır."