İnsan hakları avukatı, Peace in Kurdistan (Kürdistan’da Barış) İnisiyatifi kurucusu, Widows for Peace Through Democracy (Demokrasi Üzerinden Barış için Dullar) Direktörü Margaret Owen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kalkması talebiyle Avrupa’da açlık grevi yürüten Kürt aktivistlerle dayanışma amaçlı bugün itibariyle açlık grevine başlıyor.

Kürt halkının haklarının yılmaz bir savunucusu olan 86 yaşındaki Owen, İngiltere hükümetinin Kürt halkına yönelik uygulanan zulümde Türk devletine destek sunuyor olmasının kendisini dehşete düşürdüğünü belirtiyor.

Owen eylemiyle ilgili yaptığı açıklamada şunları belirtti:

“Gözlem ve araştırma projeleri yürütmek amacıyla Türkiye ve Suriye’deki Kürt bölgelerinde birçok kez bulunmuş birisi olarak, uygulanan adaletsizlikleri kendi gözlerimle gördüm. Son olarak, yaklaşık 150 gündür açlık grevinde bulunan ve bu direnişi başlatan Leyla Güven’i ziyaret ettim. Basının ilgisini şu an olan bitene çekmek ve bütün bir halk için vahim bir duruma ışık tutmak ve protesto etmek için yapabileceğim tek şeyi yapmam gerektiğini hissediyorum. Abdullah Öcalan Kürt halkının gerçek temsilcisidir ve ona yönelik adaletsizlik herkese yönelik adaletsizlik olarak tezahür ediyor. Bu yüzden kendisinin pozisyonu krize barışçıl siyasi bir çözüm bulunması açısından son derece kritik.”

Konu ile ilgili açıklama yapan ‘Peace in Kurdistan’ ise şunları kaydetti:

“Abdullah Öcalan Türkiye ve ABD istihbaratlarını kapsayan ve gizlice yürütülen uluslararası bir operasyon sonucu 15 Şubat 1999’da Kenya’dan kaçırıldığından beri çok ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Öcalan’ın avukat görüşüne 2011’den buyana kati bir şekilde izin verilmezken Nisan 2015’den buyana kendisiyle sadece iki görüşme gerçekleştirildi. Öcalan’ın tutulduğu koşullar Türkiye’nin kendi yasalarının yanı sıra, bir Avrupa Konseyi üyesi olarak Türkiye’nin de uymak zorunda olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de bir ihlalidir.”

'8 BİN TUTSAK DA AÇLIK GREVİNDE'

Bu hukuksuz koşulları protesto etmek için Leyla Güven’in 7 Kasım 2018’de süresiz açlık grevine başladığını hatırlatan açıklama, sonrasında bu direnişe bütün Türkiye’de 8 bin civarında siyasi tutuklunun ve Avrupa, İngiltere’de, Kuzey Amerika’da ve Ortadoğu’da sayısız kişinin katıldığını, ve eylemcilerin tek talebinin Öcalan üzerindeki tecridin kalkması olduğunu belirtti.

Açıklama ayrıca eylemcilerin çoğunda ciddi sağlık sorunlarının belirmesine rağmen, Öcalan üzerindeki tecrit kalkana kadar tedavi olmayı reddettiklerini de ekledi.

Türk devleti ve Kürtler arasında yürütülen barışçıl çözüm görüşmelerinin 2015’te bittiğinden buyana Türkiye’deki insan hakları durumunun sürekli bir şekilde gerilediğinin altını çizen açıklamada, Türk devletinin bu süreçten sonra kendi Kürt halkına acımasız bir baskı politikası uygulamaya başladığını ve bu kapsamda Kürdistan bölgesinde 24 saat süren sokağa çıkma yasakları uygulanarak sayısız insan hakları vahşeti yaşandığını vurgulandı.

Bu süreci izleyen Temmuz 2016’daki darbe girişimi ile başlatılan OHAL’in bu durumu daha da vahim bir hale getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, siyasi muhalefetin, sendika faaliyetlerinin büyük ölçüde yasaklandığı, demokratik bir şekilde seçilen siyasetçilerin ve hukuk insanlarının görevden alındığı ve bu kişilerin yerine Erdoğan AKP’sine yakın insanların getirildiğini hatırlatarak, tüm bunları terör faaliyeti şüphesi üzerinden gerçekleştirildiği belirtildi.

CPT'YE GÖREVİNİ YERİNE GETİR ÇAĞRISI

Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi’nin İmralı’yı 1999’dan bu yana 7 kez ziyaret ettiğini belirten açıklama, CPT tarafından çağrısı yapılan ilerlemenin çok azının gerçekleştirildiğine dikkat çekti.

CPT’nin İmralı’ya son ziyaretini 28-29 Nisan 2016’da gerçekleştirdiğini hatırlatan açıklama, “Türkiye bu ziyarete ilişkin raporun yayınlanmasına ancak Mart 2018’de izin verdi. Açlık grevcileri aynı zamanda CPT’nin bu konuda yetkili olmasından dolayı İmralı’ya bir an önce bir ziyaret daha gerçekleştirmesini talep ediyor” denildi.

Ocak 2019’da Avrupa Konseyi’nin verdiği karara dikkat çeken açıklama, Konsey’in Türkiye’deki insan hakları ve açlık grevcilerinin durumu ile ilgili endişe duyduğunu ve Türkiye’ye CPT İmralı raporunun derhal yayınlanması için yetki vermesi çağrısı yapıldığını hatırlattı.

“Ancak bu tasarı Türkiye’ye tecrit konusunda harekete geçmek için baskı kurma konusunda yetersiz kaldı ve durum şu an acil olmaktan da öte. Açlık grevi eylemcileri, durum daha da kötüleşmeden ve toplu ölümler olmadan Türkiye’ye tecridi bitirmesi için baskı kurulması için çağrı yapıyor.”

11 Portland Gardens, Harringay, London N4 1HU adresindeki Kürt Toplum Merkezi’nde açlık grevinde olan Ali Poyraz, Nahide Zengin ve Mehmet Yılmaz’a 2 Nisan’da Margaret Owen’ın da katılarak açlık grevine başlayacağını belirten açıklama, saat 19:00’da aktör Maxine Peake’in de katılım sağlayıp desteğini belirteceği bir halk toplantısı gerçekleştirileceğini ekledi.