GÖRÜNTÜLÜ

Şiyar Amed: Hikayenin kaderi değişiyor

PKK 12. Olağanüstü Kongresi delegelerinden Şiyar Amed, Önder Apo’nun hiçbir zaman ‘değişmez’ demediğini belirterek, “Şimdi de hikayenin kaderini tümden değiştiriyor. Öyle bir sürece girdik” dedi.

PKK 12. Olağanüstü Kongresi delegelerinden Şiyar Amed, şimdi daha fazla ve daha büyük bir döneme girildiğini söyleyerek, şunun altını çizdi: “Yeni bir pratikleşme dönemi, yeni bir kapı açılıyor, yeni bir ufuk açılıyor önümüzde.”

PKK 12. Kongresi, 5-7 Mayıs tarihleri arasında Medya Savunma Alanları’nda gerçekleştirildi. Kongrenin sonuç bildirgesi ve alınan kararlar, 12 Mayıs’ta kamuoyu ile paylaşıldı. Kongre delegelerinden Şiyar Amed, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun ve Sakince Cansız şahsında tüm şehitleri minnetle anarak konuşmasına başladı. Diğer delegelerin kısa ve özlü konuşmalarına katıldığını; fesih kararının da zaten Önder Apo tarafından izah edildiğini belirten Şiyar Amed, kısaca sanatın ve edebiyatın diliyle yaşanan süreci nasıl anladığını paylaşmak istediğini söyledi. 

BİR HALKIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Önder Apo’nun bir tarihi değiştirdiğini, edebiyatta buna hikayeyi değiştirmek ya da hikayenin kaderini değiştirmek denildiğini kaydeden Şiyar Amed, şöyle devam etti: “Önder Apo, çok hikayenin kaderini değiştirdi, yani bir halkın kaderini değiştirdi, insanlığın kaderini değiştiriyor. İmralı sürecinde mitoloji, edebiyat ve sanatla çok anlatmaya çalıştı. İlk başta Hektor’u örnek verdi ve ‘ben neden Hektor olmadım?’ diye sordu. ‘Hektor kahramanlık yaptı ve Anadolu düştü. Benim Hektorluk yapmamam, şimdi kahramanlık yapmamak en büyük kahramanlıktır’ diye cevapladı. Anadolu halklarıyla beraber özgürlüğü ve kurtuluşu hedeflediğini ifade etti ve bunun karşılığı bugün işte 6 Mayıs’tayız. Türkiye halklarıyla, Anadolu halklarıyla beraber, işte değerli Sırrı Süreyya Önder’in anısına da bir anıt oluşturacak şekilde şimdi bu hikayenin kaderini değiştiriyor. Mesela bazı hikayeler vardır kaderini değiştirmek çok zordur fakat Önderlik değiştirdi. Hiçbir zaman ‘İşte geçmişte yaşanmış, anlatılmış ne yapalım değişmez’ demedi. Gılgamış Destanı en açık örnektir. Eskiden Enkidu’yu Gılgamış’a eş bir kahraman, yiğit olarak değerlendirdik. Önderlik daha sonra farklı değerlendirdi, yani tarih yorumu her zaman farklı oldu. Şimdi de yaptığı yorumlarla gerçekten de kader değiştiriyor, hikayenin kaderini tümden değiştiriyor. Öyle bir sürece girdik. 

YENİ AŞAMALARDAN GEÇECEĞİZ

Bir de hep özü açığa çıkarmak istedi. Onun için çok zamanınızı almadan küçük bir sanatsal hikayeden bahsetmek istiyorum. İki tane kaya getirip iki büyük sanatçıya, ‘kayayı yontun, sanat eseri ortaya çıkarın’ diyorlar. Biri, kayayı yontarken mükemmel bir kopya ortaya çıkarıyor. Diğeri ise eğri büğrü bırakıyor fakat ‘yakına gelin’ diyor. Yakına gittiklerinde bakıyorlar ki; o eğri büğrü bırakmış olan, kayayı canlandırmış, enerji fışkırıyor. Önder Apo da her zaman özü açığa çıkardı ve gerçek sanat budur. En büyük sanatçı Önder Apo’dur. Dolayısıyla ‘kurtuldum’ dediği şey, belki yeni kapılar açılması önünde engel olan biçimsel şeylerdi. Özle ilgili Önderliğin değerlendirmeleri var tabii ki. Hiçbirimiz reddetmiyoruz. Onunla ilgili de felsefik değerlendirmeler var. İşte hakikat kapısına girdik. Her kapı bir çok merhaleden geçiyor. Arkadaşlar da dikkat çekti. Bundan sonra daha yeni yeni aşamalardan geçeceğiz. 

HEYBETLE TEKRAR DOĞULACAK DÖNEM

Son olarak değişim itibarıyla küçük bir hikayeden bahsederek bitirmek istiyorum. Yaşlı kartallar eğer bezmemişse canından, gagasını ve kanatlarını kayalara vura vura düşürür. Çok büyük bir acı çeker. Bunu göze alırsa yerine yenisi yetişiyor. Yeni gaga, yeni kanatlar ve muazzam bir heybetle tekrar uçmaya başlıyor. Böyle heybetle tekrardan doğacağımız bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. O heyecanı arkadaşlarda da hissediyorum. Bir de anlam olgusuyla Önderlik hep yaklaştı ya. İçerisine girdiğimiz dönemde gerçekten de bu sevgimizi, bağlılığımızı, anlamı pratikleştirme yönünde yeni ufuklar önümüzde açıldı. Kızılderili halklar, birine seni seviyorum yerine seni anlıyorum, der. Bunun anlamı seni seviyorum, demektir. Önderlik de anlamak ve uygulamaktır, dedi. Şimdi daha fazla, daha büyük uygulayabileceğimiz bir döneme giriyoruz. Bu anlamda arkadaşların söylediği gibi, elbette yeni bir öz eleştiri dönemi, yeni bir pratikleşme dönemi, yeni bir kapı açılıyor, yeni bir ufuk açılıyor önümüzde. Bu heyecanı bütün arkadaşlarla paylaşmak için geldim buraya. Tüm arkadaşlara saygılar.”