Halkların belediyesi Girê Spî‎’de Türkmen kadın eşbaşkan

Halkın yönetime daha fazla katıldığı mekanizmaların oluştuğu Girê Spî‎’de Belediye Eş Başkanı bir Türkmen olan Medina Müslim. Müslim Belediye çalışmalarına tüm etnik grupları kattıklarını ifade ediyor.

Girê Spî‎ kasabası Rojava’daki demokratik özerk yönetimin bir parçası haline geldiğinden bu güne büyük bir değişimi yaşıyor. 

Rojava devriminin başladığı 19 Temmuz 2012’den günümüze kadar toplumun her alanı örgütlenmeye devam ediyor. Belediye hizmetleri bu çalışmaların en öne çıkanlarından biri. Rojava demokratik özerk yönetimi de belediye hizmetlerini elektrik, su gibi temel ihtiyaçlarda adil, eşit ve ayrım gözetmeksizin sağlamaya çalışıyor. Bunun için de halkı doğrudan çalışmalara katarak toplumu örgütlemeye hız verilmiş durumda. Bu çalışmalarda en önemli yerlerden birisi Girê Spî‎ kasabası.

TOPLUMSAL RENK BELEDİYE ÇALIŞMALARINA YANSIYOR

Girê Spî‎ kasabası Kobane Kantonunda özgün bir yer kaplıyor. Kasaba Arap nüfusun yoğunlukta olduğu iki ayrı dini barındıran bir yerleşim yeri. Kasabada Arap, Kürt, Ermeni ve Türkmen halkları yaşamakta. Girê Spî‎ belediyesi kasaba renginin yansıdığı en önemli kurum. Kasabada yaşayan halkın rengi belediye yönetimi ve çalışanlarına da yansımış durumda. Beldiye eş başkanlarından birisi Arap diğeri ise Türkmen bir kadın. Yardımcıları ise Kürt.

Belediye eş başkanı Medina Müslim üniversiteyi Rakka’da okurken DAİŞ çetelerinin şehri istila etmesiyle şehirden ayrılmış. Müslim bir taraftan şehrin alt yapısına kafa yorarken bir taraftan da kucağındaki küçük kızı Zilan’la uğraşıyor.

HİÇBİR ETNİK KÖKEN DIŞLANMADI

Girê Spî‎ kasabasının belediye hizmetlerinin 15 Haziran 2015’de DAİŞ çetelerinin kasabadan temizlenip halkın tekrar geri dönüşüyle halkın ihtiyaçları ve kasabada yaşayan değişik etnik köken halk kesimlerinin dikkate alınarak tekrar başladığını değerlendiren Müslim; “Belediye çalışmaları da bu dönüşle tekrar kaldığı yerden devam ettirildi. Kim hangi çalışmada yer alıyorsa su gibi elektrik, karayolları gibi herkes işine devam etti. Hiçbir etnik kökeni dışlama olmadı” vurgusunu yaptı.

Belediye çalışmalarının tekrar başlamasıyla birlikte ilk önce şu an içinde oldukları belediye binasını kullanılır hale getirdiklerini belirten Müslim, daha sonra ilk elden yaptıkları çalışmaları şöyle değerlendirdi; “Çeteler binayı kullanılmaz hale getirmişti. Jeneratör, su kuyularını çalıştıran dinamo gibi ihtiyaçları temin ederek halkın ihtiyaçlarını karşıladık. Kürt mahalleleri ve evleri bozulmuş talan edilmişti onların temizlenmesi yollarının açılması sağlandı. Şu anda kasabanın tüm alt yapısı kullanılır halde. Kasabanın ihtiyaçları bittikten sonra köy alanlarını düzenlemeye ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir hamle başlatmış durumdayız. Köylere hizmet götürmeyi de alanlarda açtığımız bağlı üç belediyeyle (Tıl Xedır, Yabse, Tıl Fındır) karşılıyoruz. DAİŞ çeteleri hem şehri yakmıştı hem de sağlam yerlere sloganlarını yazmıştı bundan dolayı kasabanın yeşil ve gri tarzda boyalanması çalışmalarını yaptık’ dedi.

ALTYAPI SORUNLARI ÇÖZÜLDÜ

Müslim kasabanın elektrik ihtiyacının Tişrin barajından gelen elektrikle önemli oranda karşılandığını Girê Spî‎’de su sorunu yaşanmadığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Kasabamızın su potansiyeli çok. O yüzden su ihtiyacı için açılan kuyulardan olumlu sonuçlar alıyoruz. Şu an iki park yapımını düzenliyoruz. Ve şehirde temizliği daha da topluma yaymak için reklam panolarıyla halkı daha duyarlı kılıyoruz. Kasabanın içindeki cadde ve sokak lambaları kullanılır durumda” dedi.

Kobane Kantonuna bağlı olarak ama kasabanın özgünlüğüne göre çalışmalarını yaptıklarının özellikle altını çizen Müslim, Girê Spî‎ belediyesinin çalışma ve yönetim şeklini şöyle değerlendirdi: “Belediye çalışma ve yönetim biçimimiz eş başkanlık. Bu sistemle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biri kadın biri erkek ve kasabada yaşayan dört ayrı etnik kesimin temsilini sağlayan demokratik ve katılımcı bir yönetimi esas alıyoruz.”

Sabahın altısından akşamın yedisine kadar açık olduklarını ve günün bu saatlerinde şehrin temizliğinin tümden gözden geçirildiğinin altını çizen ve Girê Spî‎ belediyesi faaliyete geçtiğinde Cizre ve Kobane Kantonlarından yardımlar geldiğini vurgulayan Müslim devamla şunları belirtti: “‘Belediye çalışmalarını ilk başladığımızda yirmi kişi ile başladık. Ama sonra çalışmalar büyüdükçe eleman ihtiyacı da arttı buna göre de eleman alışları yapıldı. Eleman alımlarında hiçbir etnik taraf tutmadan eşit katılım sağlanılıyor. İdari çalışmalar yürüten yirmi elemanımız var. Arşiv, divan ve pazarın denetimini sağlayan gıdaların halk sağlığına uygun olup olmadığını kontrol eden zabıta kurumumuz çalışmaları titizlikle yürütüyor. Temizlik işlerinde 37 eleman çalışıyor bunlar ise şunlardan oluşuyor.”

KADINLAR ARTIK HER ALANDA ÇALIŞABİLİYOR

Rejim ve DAİŞ zamanında kadının yaşamın her alanından dışlandığını sadece öğretmenlikle meşgul olabildiklerini belirten, Müslim demokratik özerk yönetimde kadının yerine ilişkinde önemli değerlendirmelerde bulundu: “Rejim ve DAİŞ zamanın da kadınlar evlerinden dışarı çıkamıyordu. Şimdi ise kadın her alanda her kurumda yerini alıyor çalışmalara katılıyor. Rojava devrimi kadın devrimi oldu, kadınlar bu devrimde kendini buldu bu durum sadece Kürt kadını için olmadı, Kürt kadınları devrimin oturmasında önemli bedeller verdiler ama devrimin temelinin bütün kadınlar için olduğunu Arap, Asuri, Süryani, Türkmen, Ermeni kadınının da bu devrimi kendi devrimi olarak görmesini istediler. Bu çalışmaya başladığımda bana çok zor geldi. Eski alışkanlıklar önüme engel oldu. Ama şimdi öğrendikçe ilerleme var ama işler ağır tabi ki. Eş başkanlık olarak bir uyum içerisindeyiz. Çalışmaları karşılıklı anlayış ve dayanışma içerisinde birbirimizi haberdar ederek yapıyoruz” dedi.

TÜRKMENLER ÜZERİNDEKİ OYUNLARI KABUL ETMİYORUZ

Suriye’de yaşayan Türkmen halkının bir kızı olduğunun özellikle altını çizen Müslim Türk devletinin buradaki Türkmen halkı üzerine oyunlarını kabul etmediğinin belirterek şöyle devam etti: “Türk devleti Suriye ve Irak’ta yaşayan Türkmen halkı üzerine oyun oynamaktan vazgeçsin. Türkmen halkını DAİŞ ve Nusra çetelerinin içine çekmeyi bıraksın. Türkmenler bu toprakların halkı ve bu topraklarda yaşayan diğer halklarla kardeşçe eşit yaşamak istiyorlar. Devrim onların da devrimi. Türk devleti kan bağını kullanarak Türkmenleri etkilemeye çalışıyor etkiliyor. Ama bizler bu topraklardaki diğer halklarla kardeşçe yaşadık, bundan sonrada kardeş olmaya devam edeceğiz. Türkmen halkı bu devrimi tam sahiplenmeli bütün alanlarda kadınıyla erkeğiyle yerini almalı” dedi.

Konuşmasının sonunda Rojava üzerinde ki ambargoya dikkat çeken Müslim “üzerimize ne kadar ambargo gelirse gelsin altından kalkacağız. Kasabanın değişik halkları olarak bu konuda fikir birliğimiz var, ortak hareket etme dayanışma kararlılığımız var. Bunun en önemli kanıtı da topraklarımız ve verimi bizi kimseye muhtaç kılmayacak. İmkanlarımıza göre yürüyoruz yaşadığımız ağır koşulların farkındayız. Kasabamızın halkı da bu durumdan haberdar ve onlarda koşullara göre yaşama kararlılığı içerisinde”.

 

...