TİHV- İHD: Cizre’de yeni bir Roboski Katliamı ile karşılaşabiliriz

Cizre’de vahşet bodrumunda kurtarılmayı bekleyen yaralılara ilişkin konuşan TİHV Başkanı Fincancı, bütün STK, meslek örgütleri, sendikalar ve emek örgütlerinin, sağlık hizmetlerine erişim hakkını yüksek sesle dillendirmesi gerektiğini söyledi.

Cizre’de vahşet bodrumunda kurtarılmayı bekleyen yaralılara ilişkin, TİHV Başkanı Fincancı, bütün STK, meslek örgütleri, sendikalar ve emek örgütlerinin, sağlık hizmetlerine erişim hakkını yüksek sesle dillendirmesi gerektiğine işaret ederken, İHD Başkanı Türkdoğan ise, hükümetin bu konuda şaibe altında olduğunu belirterek, yeni bir Roboski katliamının karşımıza çıkabileceğini söyledi.

Şırnak'ın Cizre ilçesi Cudi Mahallesi'nde 14 gündür bir binanın bodrum katında kurtarılmayı bekleyen 15 yaralı, 7 cenaze ve bitkin haldeki 9 sivilden 6 gündür haber alınamıyor. Devlet güçlerinin saldırısına uğrayan yaralıların bulunduğu bodrumda ise en temel yaşam maddesi su dahi bulunmuyor.

FİNCANCI: SAĞLIK HAKKI EN TEMEL HAKTIR

ANF’ye konuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sağlık hakkının çok temel bir hak olduğuna dikkat çekerek, hangi koşulda olursa olsun engellenemeyeceğine vurgu yaptı.

Fincancı şunları aktardı: “Cizre’de bodrum kattaki yaralılara ulaşmak için hekim arkadaşlarımız yola çıktılar onları da bölgeye sokmadılar. Oysa sağlık hizmet hakkının engellenemeyeceği ve özel koruma altında olması gerektiğini tanımlayan uluslararası sözleşmeler var. Bunlara uyulmuyor ve Cizre’de o bodrum katta neler olup bittiğine ilişkin sağlıklı bilgiye de ulaşma sorunumuz var. Oysa devletin sağlık hizmetini ulaştırması gerekiyor. Can güvenliği olmadığı iddiası gerçekçi bir iddia olmaktan çıkıyor. Çünkü can güvenliğini sağlayacak olan devletin kurumları zaten. Dolayısıyla can güvenliğini sağlamayacaklarını söylüyorlarsa bu aciz olduklarını gösterir. 6 gündür haber alınamıyor olması çok kaygı verici. En son sularının bittiğini duymuştuk, susuz hayatlarını sürdürebilmeleri çok zor.”

‘BİR AN ÖNCE SAĞLIK EKİBİ GÖNDERİLMELİ’

Sürekli AKP yetkilileri tarafından ‘bodrum katta yaralıların olmadığı’ yönünde yapılan manipülasyonlara işaret eden Fincancı, “Sağlık hizmetinin ulaştırmak devletin hükümlülükleri arasındadır. Yargı yerine koyamaz kimse kendisini. Eğer bunu yapmıyorlarsa yargısız infaz gerçekleştirmiş oluyorlar. Bütün STK, meslek örgütleri, sendikalar ve emek örgütlerinin, sağlık hizmetlerine erişim hakkını yüksek sesle dillendirmesi gerekiyor. Ve devletin sağlık hizmetlerini engelleyici bir tutum alamaması için, sağlık hizmeti sunacakların can güvenlikleri sağlanarak oraya ulaştırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

TÜRKDOĞAN: BU TALEP KARŞILANMAK ZORUNDA

İnsan Hakları Genel (İHD) Başkanı Öztürk Türkdoğan, 23 Ocak’tan bu yana yaralıların kurtulmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na talepte bulunduklarını hatırlatarak, “Cizre’de böyle bir olayın olduğunu ve İnsan hakları komisyonu olarak konuyla ilgilenmeleri gerektiğini söyledik. Bu konuda bütün resmi taleplerde bulunduk. Kanun ve hukuk devletlerinde bu bir zorunluluktur. Bu talep karşılanmak zorunda. Çağrı yaparken biz gidip yaralıları oradan alabiliriz diye de söyledik” dedi.

‘ÖLDÜRME OPERASYONU YAPILIYOR’

Genelkurmay Bakanlığı’nın web sayfasında Cizre’de operasyonların başladığı günden bu yana 517 kişinin etkisiz hale getirildiğinin kaydedildiğine dikkat çekerek, “Bu ülkenin savcıları ve mahkemeleri yok mu? Hangi hukuka göre bunu yaptınız diye soracak kimse yok. Eğer savaşsa bunu söyleyin, demiyorsunuz da.  Neye göre yaptınız bunu? Ortada kirli bir savaş var. Bir ilçede bir ay içerisinde 517 kişinin öldürüldüğünü söylemek korkunç bir şey. Burada operasyonlar öldürme amaçlı yapılıyor. Öldürme amaçlı yapıldığı için operasyonlar yaralı olanlar kurtarılmıyor” dedi.

'YENİ BİR ROBOSKİ KATLİAMI KARŞIMIZA ÇIKABİLİR’

Devlet yetkililerinin Cizre’deki herkesi ölü ele geçirmek istediğine de dikkat çeken Türkdoğan şunları söyledi: “Bodrum katta olanların isimleri açıklandı. Bir yetkili çıkın da bu isimler bizim listelerimizde militandır diyemedi. Barış anneleri o sokağa giderek bir çatışmanın olmadığını söylediler. Manipülasyonları boşa çıkarttılar. O binada deliller karartılabilir. Hükümet bu konuda şaibe altındadır. Şaibe altında kalmak istemiyorsa en kısa zamanda oraya bir heyetin gitmesine izin vermelidir. Yeni bir Roboski katliamı karşımıza çıkabilir, hatta daha ağır bir sonuç doğuracak. O insanların cenazeleri oradan çıkarsa göstere göstere bir katliam yaşatıldığı sonucu doğurur. Böyle bir sonuç olursa bütün yetkililerin yargılanması gerekecektir.”