Olası Bab’ı özgürleştirme hamlesi ve Bab zaferinin olası sonuçları…

Ağustos ayında kuruluşunu ilan eden Bab Askeri Meclisi esas olarak Bab ve çevresinde yaşayan halkın talebi üzerine kuruldu. Bab Askeri Meclisi bileşenleri için Bab’ı özgürleştirme hamlesi ilk kritik hamle ve stratejik sınav niteliğinde.

Bab Askeri Meclisi, Suriye’nin gerçek değişim ve dönüşüm isteyen güçlerinin biraraya gelerek süregiden mevcut çatışmalı durumu Suriye halklarının çıkarlarına hizmet etmek, özgürlük, adalet, değişim ve dönüşüm istemlerine cevap olabilmek adına oluşturduğu ve sürece demokratik bir tarzda müdahale edecek bir oluşum.

Ağustos ayında kuruluşunu ilan eden Bab Askeri Meclisi esas olarak Bab ve çevresinde yaşayan halkın talebi üzerine kuruldu. Bab Askeri Meclisi bileşenleri için Bab’ı özgürleştirme hamlesi ilk kritik hamle ve stratejik sınav niteliğinde.

Bab Askeri Meclisi savaşçılarının Bab kentini özgürleştirmesiyle, Efrîn ve Kobanê’ye yönelik DAİŞ çetelerinin tehditleri bertaraf olacak, Efrîn ve Kobanê kantonları birleşecek ve de Kuzey Suriye Federasyonu sınırları daha da somutlaşacak.

Yine DAİŞ çeteleri coğrafik önemi ve stratejikliği açısından son derece önemli olan Bab’ın özgürleştirilmesi ile DAİŞ çetelerine stratejik bir darbe daha vurulacak ve DAİŞ çeteleri Rojava - Kuzey Suriye Federasyonu topraklarından tümden sökülüp atılmış olacak.

Çünkü Bab, DAİŞ çetelerinin Irak ve Suriye arasındaki bağlantıları ile bağlantıda olduğu çok önemli bir yol olmakla beraber, DAİŞ çetelerinin Avrupa ve dünyaya açılan kapısı niteliğinde.

DAİŞ çeteleri, Bab kenti ve Halep – Ezaz ve Şehba bölgesi üzerinden Musul – Rakka – Deyr Zor güzergahını kullanarak Irak ve Suriye bağlantısını sağlıyor. Yine Bab kenti üzerinden El Rai - Cerablus – Ezaz bağlantılarını kullanarak Türkiye ve dünya ile bağlantısını sağlıyor. Bu nedenle Bab kenti DAİŞ çeteleri için son derece stratejik önemdeki bir nokta.

Bab kentnin özgürleştirilmesi ile birlikte sürekli olarak DAİŞ çetelerinin saldırılarına maruz kalan Rojava – Kuzey Suriye Federasyonu topraklarına yönelik tehdit ortadan kalkar hale gelecek.

DAİŞ ÇETELERİNE EN STRATEJİK DARBE İNDİRİLECEK

Bab kentinin özgürleştirilmesi ile birlikte DAİŞ çeteleri, Hol, Tışrin, Şeddadê ve Minbic’den sonra en stratejik son kalesini kaybetmiş olacak.

Bu, aynı zamanda DAİŞ çetelerinin Irak ve Suriye içindeki bağlantı yollarının tamamına yakının Bab Askeri Meclisi tarafından koparılması anlamına geliyor. Çetelerin Bab’ı kaybetmesi ile birlikte Suriye'nin Halep ve Minbic’ten sonraki en önemli kentlerinden biri olan Bab’da artık tümden DAİŞ çetelerinden temizlenmiş olacak.

Tabi bu durumda DAİŞ çeteleri de Rojava – Kuzey Suriye Federasyonu topraklarından tümden sökülüp atılmış olacak.

DAİŞ ÇETELERİ ASKERİ DARBEDEN SONRA BİR DE EKONOMİK DARBE YİYECEK

DAİŞ çeteleri, bilindiği gibi ekonomik gelirlerinin büyük kısmını petrol satışından sağlıyor. Bab kenti de DAİŞ çetelerinin Suriye, Irak, Türkiye güzergahlarından petrolü dışarıya sattığı en stratejik noktalardan biri.

Bab kenti, DAİŞ çetelerinin Suriye'de en büyük petrol geliri sağladığı alanlardan biri olması nedeniyle de stratejik.

DAİŞ çeteleri Irak ve Suriye’deki ham petrolü Türk devleti ve KDP sayesinde Güney Kürdistan üzerinden Türkiye'ye pazarlıyordu. Cerablus – Ezaz üzerinden de Türkiye pazarlıyor ve böylece AKP/Sarayın ekonomisini ayakta tutuyordu.

Bu nedenle DAİŞ çeteleri silahları buradaki para kaynağı sayesinde rahat bir şekilde temin edebiliyordu. Bab kentine yönelik olası özgürleştirme hamlesi, DAİŞ'i bu imkanlardan da yoksun bırakacak ve ona ekonomik bir kriz yaşatacak.

Başta Rakka olmak üzere Dera Zor'da bulunan çeteler, büyük bir ekonomik krizi kısa sürede yaşayabilir. Bunun yansıması Irak ve Suriye de de kendisini gösterecektir.

Sonuç olarak, Bab kentinin özgürleştirilmesiyle, Bab Askeri Meclisi kendini ispat etmiş olacak, bölge halkının özgürlük çığlığına cevap olacak ve Ezaz, El Rai ve Cerablus kuşatılmış ve Türk devleti ile DAİŞ çetelerinin şah damarı kesilmiş olacak.

OLASI ÖZGÜRLÜK HAMLESİ ÇOK BÜYÜK SİYASAL VE ASKERİ ETKİ YARATACAK

Bab Askeri Meclisi’nin başlattığı özgürlük hamlesi ve özgürlük yürüyüşü Bab kentinin özgürleştirilmesi ile taçlanması durumunda bugün 3. dünya savaşının en önemli merkezlerinden biri olması nedeniyle çok büyük askeri ve siyasal etki yaratacaktır.

Şüphesiz ki Bab Askeri Meclisi savaşçıları da Bab kentini özgürleştirerek Suriye, Rojava, Ortadoğu ve dünya ilerici insanlık değerlerine en stratejik kalelerden birini daha kazandıracaktır. Tüm halkların böylesi bir başarıdan büyük güç ve moral alacağı açıktır.

Ancak bu özgürlük hamlesinden moral alacak olanlar olduğu kadar hiç haz etmeyen ve karalar bağlayanlar ve saldırganlaşacak olanlar olacağı da açık.

Bunların başında da hesaplarını DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam, Sultan Murat Tugayı vb. çete grupları üzerinden geliştiren Türk devleti var. Türk devleti bu özgürlük hamlesi ile birlikte çok ciddi darbeler alacak.

Türk devleti bu gerçeği gördüğü ve bildiği için özgürlük yürüyüşünden duyduğu rahatsızlık ve alacağı darbe karşısında tüm hesapları suya düşeceği için büyük bir panikle karalama kampanyaları, yalan ve iftiralarla bir kez daha Rojava düşmanlığına, Suriyeli demokratik güçlere ve Suriye halklarının değerlerine saldırıcaktır.

Türk devleti bununla da kalmayacak kapsamlı bir savaş geliştirecek ancak karşısında çelikten bir irade görecektir. Karşısında göreceği irade, kararlılık ve direniş ile de tarihin çöp sepetindeki yerini alacaktır.