KNK’nin Kerkük’te düzenlediği “Kürt mücadele tarihinde kırılmalar ve yeniden ayaklanma” konulu panelde konuşan yazar Ahmet Arif, “Kürt halkının 20. Yüzyılda yaşadığı en büyük şansızlık, aydın ve bilinçli bir gençliğinin olmamasıdır” dedi.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Kerkük’te “Kürt mücadele tarihinde kırılmalar ve yeniden ayaklanma” konulu bir panel düzenledi. Panel Kerkük Aydınlar Birliği binasındaki Şehit Sirvan konferans salonunda saat 10.30’da başladı.

70 -80 yıllarda çeşitli Kürt hareketlerinde mücadele yürüten Güney Kürdistanlı yazar Ahmet Arif’in konuşmacı olduğu panele KNK üyelerinin yanı sıra çok sayıda Kerküklü aydın ve yazar katıldı.

Yazar Ahmet Arif sunumunda 20. yüzyılda Kürt hareketlerinin verdiği mücadeledeki kazanımları, başarılar ve yaşadığı kırılmalar hakkında bir sunum yaptı. Arif, Kürt ulusal mücadelesinde birçok kez kırılma ve yeniden ayaklanma yaşandığını belirterek, “Biz Kürt halkı olarak özellikle 20. yüzyılda birçok kez ayaklandık ve büyük bir çoğunluğunda da kırılma yaşadık ta 80’lere kadar. Bizim şimdi bu kırılmaların nedenini ve neden yeniden mücadele etmek için yeni Kürt hareketlerinin ortaya çıktığı konularını tartışmamız gerekiyor. Bazı kesimler belki tarihi değerlendirmemizden rahatsız olabilir fakat kendi hakikatimize ulaşmak için bizin aydın ve yazarlar olarak tartışmamız ve yazmamız gerekiyor” diye konuştu.

‘AYDIN VE YAZARLAR OLARAK GÖREVİMİZ HAKİKATLERİ ORTAYA ÇIKARTMAKTIR’

Güney Kürdistan’da var olan iki idareli sistemin kaynağını 75’lerde Kürt ulusal mücadelesinde yaşanan görüş ayrılığı iki partiye bölünmekten aldığının altını çizen Arif şöyle konuştu: “Güney Kürdistan’da günümüzde var olan iki idareli sistem kaynağını 1975 yılında alınan ‘aş betal’ kararından almaktadır. O kararın alındığı gün Kürt milli mücadelesi ikiye bölündü Güney Kürdistan’da. Bir kesim silahları Irak devletine telim edip mücadeleyi sonlandırdı. Bir kesimde silahını bırakmayarak direniş için dağların yolunu tuttu. Bu gelişme bir kırılma ve yeniden ayaklanmayı ifade ediyor. İki idareli sistem hiç kuşku yok ki halkımızın milli mücadelesine zarar vermiştir ve vermeye de devam ediyor. Bizim bazılarının kendi iktidarlarını ayakta tutmak için toplum üzerinde bir korku imparatorluğu kurup, kendi tarihlerinde yapmış oldukları hataları kutsallaştırıp tartışılmasına izin vermeyenlerin tarihlerini her yönüyle tartışmamız gerekiyor. Bizim aydın ve yazarlar olarak görevimiz bu.”

‘ONLARI TARİHLERİ İLE YÜZLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR’

Güney Kürdistan mücadele tarihinde hiçbir zaman savaşan ve mücadele eden insanların politik olmadıklarını belirten Ahmet Arif, sadece baştakilerin siyaseti bilmeleri ve politik olarak gelişkin olmaları mücadeleyi birçok kez kırılmaya uğratıp yeniden ayağa kaldırdığını ifade etti.

“Kürt halkının 20. Yüzyılda yaşadığı en büyük şansızlık, aydın ve bilinçli bir gençliğinin olmamasıdır” diyen Arif; “Yaşadığı birçok katliamı bu yüzden yaşamıştır. Siyaseti kötü bulup karşı çıkmak, siyaset yapmamak, kendi aşireti ekseninde kalmak, yaşanan gelişmeler ve işgaller karşısında bütün yöntemleri bir kenara bırakıp sadece silahlı mücadeleyi yürütmek kırılmalarımızın temel nedenidir. Bir yandan silah kullanırken diğer taraftan da siyaset yapıp aydın ve politik bir gençlik yaratsaydık, Halepçe vb. jenositlerle karşılaşmazdık. Onun için biz aydınlara çok iç düşüyor. İktidarın belirlediği sınırlar içerisinde değil, toplumun ihtiyaçları temelinde hareket edip, içimizi yapmalıyız. Kendi tarihimizi tarafsız ve bütün yönleri ile ele alıp hakikatleri ortaya çıkarıp toplumumuza sunmalıyız. Bazı şeyleri kutsamakla ilerlenemez. Onları tarihleri ile yüzleştirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘PKK KÜRT HALKI İÇİN AYDINLANMA ÇAĞINI İFADE EDİYOR’

1970’lerin başında Kuzey Kürdistan’da ortaya çıkan ve dört parça Kürdistan’da bugün mücadele yürüten bir hareket olan PKK’nin bir öğrenci hareketi olarak ortaya çıkmasının ağalık sistemi ile yürütülen Kürt hareketlerinin tersine aydın ve bilinçli bir kuşak yarattığına değinen Ahmet Arif şöyle devam etti: “1970’lerde Kuzey Kürdistan’da bir öğrenci hareketi olarak ortaya çıkan PKK bütün Kürt hareketlerinin tersine önüne bilinçli bir toplum yaratmayı koymuştur. Yani demek istediğim silahı elimize alıp savaşmaya gitmemiz yetmiyor, silahımızı neden ve niçin kullandığımız önemli. PKK devrimi ile Kürdistan genelinde böyle bir kuşak ortaya çıktı diyebiliriz. PKK dönemi Kürtlerin genel olarak sadece belli bir sınıfın değil bütün toplumun da içinde yer aldığı aydınlanma çağıdır.”

Panel yazar Ahmet Arif’in yaptığı sunumundan sonra katılımcılar tarafından yapılan değerlendirmeler ve soruların ardından Arif’in sorulara cevap vermesi ile son buldu.