GÖRÜNTÜLÜ

'Keskin nişancıların çatılarınıza çıkıp katletmesine izin vermeyin'

Nusaybin'de keskin nişancıların zorla evlerinin çatısına çıkmasına engel olmak isteyen aileye dakikalarca işkence yapıldı. Abdurrahman Eroğlu, "'Devlet bizim evlerimizde kurduğu mevzilerden halkımızı katlediyor. Buna müsaade edemezdim'' dedi.

Nusaybin'de keskin nişancıların zorla evlerinin çatısına çıkmasına engel olmak isteyen aileye dakikalarca işkence yapıldı. Abdurrahman Eroğlu, "'Devlet bizim evlerimizde kurduğu mevzilerden halkımızı katlediyor. Buna müsaade edemezdim'' dedi. 

Mardin'in Nusaybin ilçesinde "sokağa çıkma yasağı"nın ilk günü olan 13 Kasım'da keskin nişancılar Devrim Mahallesi'nde ikamet eden Eroğlu Ailesi'nin çatısına keskin nişancılarını yerleştirmek istedi. Evlerine kapılarını kırarak giren polisin çatıya keskin nişancı yerleştirmesine engel olan Abdurrahman Eroğlu, eşi Ayşe Eroğlu ve oğulları Ferhat Eroğlu'na ailenin diğer üyelerinin gözü önünde vahşice darp edilerek işkenceye yapıldı. 

Yaşadıklarını ANF'ye anlatan Abdurrahman Eroğlu, evlerini gasp etmelerine engel olduğu için  özel harekatçı polislerin kendilerine dakikalarca işkence yaptığını söyledi. Eroğlu, halkın kendi evine kurulanmevziden katledilmesine müsaade etmediğini, etmeyeceğini söyledi.

ÇOCUKLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE VAHŞİCE SALDIRDILAR

"13 Kasım günü yasağın başlamasının ardından bir anda kapımızın kırılmaya başlandığını duyduk'' diyen Eroğlu, sonrasında yaşananları şöyle ifade etti: ''Tam bu sırada, ben yanımda eşim ve büyük oğlum Ferhat ile ne olduğunu anlamak için bahçeye çıktık. Bir anda onlarca kar maskeli özel harekat timleri 'yere yatın' diye bağırmaya başladı. Ne olduğunu sorunca çatıya keskin nişancı yerleştireceklerini söylediler. İtiraz ettim, 'çatıya çıkamazsınız'' dedim. Bu sırada bir ve iki yaşlarında torunlarım, gelinim ve eşimin çığlıklarına aldırış etmeden baba ve oğluma vahşice saldırdılar.'' 

'İSTEDİĞİNİ YAP AMA HALKIMI KATLETMENİZE İZİN VERMEM'

Tüm saldırı ve işkenceye rağmen çatılarına keskin nişancı yerleştirilmesine izin vermediklerini paylaşan Eroğlu, ''Başlarında buluna özel tim bunları öldürün'' dedi. Bende bağrımı açarak, ''İstediğini yap, ama çatıma çıkarak halkımı, çocuklarımızı katletmenize izin vermem'' diye tepki gösterdim.'' dedi. Eroğlu, yaşananlar ve çocuklarının çığlıkları üzerine komşularının da  balkonlarına çıktığını gören özel harekatçıların evlerini terk ettiğini söyledi.  

Eroğlu, darp edilmenin etkisi ile günlerce baş ağrısı çektiğini ve yattığını aktardı. Oğlu Ferhat'ın da iki çocuğu ve eşinin gözleri önünde darp edildiği için bir ve iki yaşlarındaki iki kız çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu kaydetti. 

'HALKINIZI KATLETMELERİNE İZİN VERMEYİN'

Nusaybin başta olmak üzere devlet güçlerinin saldırısına maruz kalan tüm bölgelerde yaşayan halka seslenen Eroğlu, şu çağrıyı yaptı: ''Devletin keskin nişancı katillerinin evlerinizin çatılarını kullanarak halkınızı, çocuklarınızı, kadınlarınızı katletmesine izin vermeyin. Direnin, korkmayın, ben ne pahasına olursa olsun izin vermedim, bundan sonra da vermeyeceğim."

'KATLEDİLENLERİN ÇOĞU KESKİN NİŞANCILAR TARAFINDAN VURULUYOR'

Kürdistan'da sokağa çıkma yasağı ve devlet saldırılarının yaşandığı kentlerde katledilen ve yaralanan  onlarca sivilin  büyük çoğunluğu yüksek binaların çatılarına yerleştirilen keskin nişancılar tarafından vuruluyor.

Keskin nişancıların hedefi haline gelen siviller, genellikle bahçesine, balkonuna hava almaya çıkan, evde aç-susuz bırakılan komşularına su ya da yemek ulaştırmak isteyen kişilerden oluşuyor. Keskin nişancıların özellikle de ölümcül olacak şekilde hedef alması da ayrıca dikkat çekiyor. 
Mardin Tabip Odası Başkanı Kamuran Yıldırım, konuya ilişkin ANF'ye şu bilgileri vermişti: "Keskin nişancı ateşi ile yaşanan yaralanmaların tamamı ölümcül olduğu için hastanelerdeki doktor arkadaşlarımız gelenlere neredeyse müdahale bile edemiyor. Keskin nişancılar genellikle kalp ve kafa kısmını hedef alıyor. Doktor arkadaşlarımız bu duruma isyan ediyor artık."