Kartal: Hiçbir politika ne AKP’yi ne de Erdoğan’ı yok olmaktan kurtaramayacak

Son siyasal gelişmeleri değerlendiren KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, Erdoğan’ın HDP ve Kürt hareketi karşısında aldığı yenilgilerin öcünü almak için Kürtlere karşı top yükün bir savaş ilan ettiğini dile getirdi.

Son siyasal gelişmeleri değerlendiren KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, Erdoğan’ın HDP ve Kürt hareketi karşısında aldığı yenilgilerin öcünü almak için Kürtlere karşı top yükün bir savaş ilan ettiğini dile getirerek, yaratılan savaşın sonucunda Erdoğan ve AKP hükümetinin tamamen tarihin çöplüğüne gideceğini vurguladı. Erdoğan’ın kendi iktidarı için yarattığı savaşın boşa çıkarılması için herkese alanlara çıkma çağrısı yapan Kartal “Erdoğan’ın siyasal saltanatına tamamen son verecek tarihsel bir süreç içindeyiz. Herkes tarihsel rolünü bu dönemde oynamalı. Kürdistan, Türkiye ve Avrupa’daki Türkiyeli ve Kürdistanlı halklarımız alanlara çıkarak demokrasi mücadelesini geliştirmeli” dedi.

AKP hükümeti ve Erdoğan’ın HDP, Kürt Özgürlük Hareketi ve Rojava’ya yönelik geliştirdiği top yükün savaşı politikasını KONGRA- GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ANF’ye değerlendirdi.

‘ERDOĞAN KENDİSİNİN VE AKP’NİN SONUNU GETİRİYOR’

Bir bütün olarak siyasal gelişmelere baktığımızda Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinde kendisini düşüren HDP ve Kürt Hareketinden bir öç alma politikası içinde olduğu anlaşılıyor diyen Kartal, bugüne kadar 40 defa denenmiş ama sonuç alınmamış bir siyasetin Erdoğan ve AKP hükümetinin sonunu getireceğini belirtti. Kartal “Savaşla hedeflenmek istenen bir devlet politikasından öte Erdoğan’ın politikasıdır. Onay alması gereken bir hükümet olmamasını fırsat bilen Erdoğan geçici hükümet hala iş başında olmasından yararlanıp bir savaş ilan etmiştir. Savaşın yaratıcısı ve geliştiricisi Erdoğan’dır” dedi.

‘AMAC ERKEN SEÇİM’

Erdoğan’ın yarattığı savaşla amaçlamak istediğinin erken secim olduğunu ifade eden Kartal, Erdoğan’ın savaşla birlikte 7 Haziran seçimlerinde kamuoyunda AKP aleyhine geliştirilen havayı değiştirmek istediğini söyledi. Kartal “Erdoğan sözde DAİŞ adı altında PKK’ye karşı savaş yaratarak ülkeyi bir bütün olarak savaş gündemi ile meşgul edip HDP ve PKK’yi DAİŞ ile aynı kefeye koyup terörle mücadele ediyorum diyerek bir kamuoyu oluşturmak istiyor. Erdoğan, 7 Haziran’ın kendi üzerlerinde bıraktığı olumsuz kamuoyu havasını milliyetçi propagandalarla değiştirerek erken bir secime gidip HDP’yi baraj altında bırakmak veya kendisini tek başına iktidara yapacak oy oranına sahip olmak istiyor” dedi.

‘ERDOĞAN PSİKOLOJİK BUNALIM İCERİSİNDE’

HDP ve Kürt Hareketine yönelik geliştirilen bütün politikaların AKP’nin politikasında öte Erdoğan’ın iktidar tutkusundan kaynaklandığına dikkat çeken Kartal, Erdoğan’ın HDP ve Kürtler karşısında aldığı yenilgilerden kaynaklı psikolojik bir bunalım geçirdiğini belirtti. AKP’nin 7 Haziran seçimlerinde HDP karşısında aldığı yenilgiden kaynaklı baş aşağıya doğru hızla gerilediğini ve gerilemenin sebebi olarak Erdoğan’ın gösterildiğini belirten Kartal, Erdoğan’ın yaşadığı bu psikolojik baskıdan ve hem kendisinin hem de çocuklarının boğaza kadar bulaştığı yolsuzluklardan kaynaklı hesap verme korkusuyla yaşadığını dile getirdi.

‘ERDOĞAN ÜLKEYİ ATEŞE SÜRÜKLÜYOR’

Erdoğan’ın yaşadığı ağır psikolojik sorunlardan kaynaklı hem partisi hem de Türkiye için meseleleri doğru okuma gelişmeleri normal değerlendirme politikasından tamamen uzaklaştığını kaydeden Kartal “Erdoğan doğru politika üretme noktasında değil. Erdoğan bugün yaptığı politikayla tamamen 7 Haziran’da HDP karşısında aldığı yenilginin öcünü ve intikamını almak istiyor. Erdoğan’ın bu ruh haliyle aldığı kararlar Türkiye’yi bir ateş ortamına sürüklüyor” diyerek dikkat çekti.

‘SAVAŞ MI YOKSA BARIŞ MI DENECEK YENİ BİR SÜREÇ BAŞLADI’

Erdoğan’ın yarattığı savaşla birlikte aynı zamanda Türkiye’deki demokrasi, barış ve özgürlükten yana olanlar içinde yeni bir süreç başlattığını da sözlerine ekleyen Kartal şunları ifade etti “Bugüne kadar demokrasi, barış ve özgürlük cephesine ağırlıklı olarak HDP öncülük ediyordu. Ama artık AKP’nin ortaya koyduğu siyasetle ülkede barıştan ve savaştan yana olanlar diye bir kutuplaşma yaratıldı. AKP’nin Kürtlere karşı başlattığı savaşın yanında saf tutanlar deyince MHP hemen kendini gösterdi. Dolasıyla AKP ve MHP ile oluşturulan savaş cephesine karşı HDP ile birlikte ülkede demokrasi, barış ve özgürlük bloğunun daha da geliştirilmesi gereken yeni bir süreç ve mücadele dönemi başlıyor. Savaşa karşı geliştirilecek bu barış bloğu ile birlikte AKP ve onun savaş destekçilerinin sonu gelecektir. Gerçekten savaşa karşı demokrasi, barış ve özgürlük bloğu geliştirilip mücadele edilirse Türkiye’de barış, özgürlük ve demokrasi eksenli olarak hem Kürt sorunun çözümü hem de ezilenlerin bütün anayasal hakları yasal bir statüye kavuşabilir. Tün bunlara baktığımızda ülke yeni bir mücadele dönemine girmiştir diyebiliriz.”

‘ERDOĞAN’IN ROJAVA POLİTİKASI ÇÖKTÜ’

Türkiye’nin DAİŞ ile mücadele adı altında Rojava’ya yönelik geliştirmek istediği savaş politikalarını da değerlendiren Kartal, Erdoğan ve AKP hükümetinin, Suriye ve Rojava’ya yönelik politikasının çökmesinde kaynaklı ABD ile anlaşmaya vardığını söyledi. Türkiye bugüne kadar Suriye ve Rojava yönelik uyguladığı politikalarla yenilgiye uğradı diyen Kartal, Erdoğan’ın DAİŞ’i destekleyerek Rojava Devrimi’ni boğma politikasının çöktüğünü belirtti. Kartal “Türkiye son olarak aldığı kararla birlikte ABD ile anlaşarak DAİŞ’e karşı yürütülen koalisyona katılma kararı aldı. ABD’nin başından beri isteği olan başta incirlik olmak üzere birçok üstü ABD’ye açtı. Türkiye, DAİŞ’i destekleyerek Rojava’nın önüne geçme politikasında kaybettiği için ABD böyle bir antlaşmaya girişti” dedi.

‘ABD TÜRKİYE’NİN ROJAVA KORKUSUNDAN YARARLANDI’

DAİŞ’e karşı geliştirilen hem uluslararası politikadan kaynaklı hem de DAİŞ ve Türkiye’nin Girê Spî’yi kaybetmesiyle birlikte Cerablus’un da YPG’nin eline geçeceği korkusu ile Türkiye böyle bir antlaşmaya vardı diyen Kartal, Türkiye’nin en büyük korkusunun Kobenê ile Afrin arasında kalan bölgenin de YPG ve YPJ denetimine geçmesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu korkusunu sürekli olarak ABD’ye dile getirdiğini belirten Kartal “ABD’de Türkiye’nin bu sıkışmış ve panik halinden yararlanarak bugüne kadar talep ettiği üslerin kendisine açılmasını sağladı” şeklinde konuştu. Türkiye’nin DAİŞ ile ilişkisinin olduğunu ve onu desteklediğini bugüne kadar en iyi bilen devletin ABD olduğunu söyleyen Kartal, Türkiye’nin sonunda ABD’nin istediği yere geldiğini ve ABD’nin Türkiye’yi bu noktada kendi denetiminde tutmak için böyle bir antlaşmaya vardığı da belirtti.

 ‘ROJAVA ASLA GÖZ ARDI EDİLEMEZ’

ABD’nin Türkiye ile antlaşması ile birlikte YPG ve YPJ’yi göz ardı edecek bir siyasetin içerisine girmeyeceğine vurgu yapan Kartal, ABD’nin DAİŞ’e karşı karada mücadele edebilen tek gücün YPG ve YPJ olduğunu çok iyi bildiğini dile getirdi. Kartal “Amerika YPG ve YPJ realitesini iyi bildiğinden kaynaklı ne Türkiye’nin hatırı için nede kendi çıkarları için Rojava’yı asla göz ardı edemez. ABD yaptığı bu antlaşma ile Türkiye’yi kendi elinde tutmak ve üslerden yararlanmak istiyor. Hem ABD hem de diğer koalisyon güçleri çok iyi biliyor ki Rojava’da yürüyecek YPG ve YPJ’nin zarar görmesi DAİŞ için en büyük kazanım olur” diyen Kartal bu güçlerin Rojava’yı göz ardı edemeyeceğini belirtti.

‘HİÇBİR POLİTİKA NE AKP’Yİ NE DE ERDOĞAN’I KURTARAMAYACAK’

Ne DAİŞ’e karşı alınan kararlar, ne de PKK yönelik yapılan saldırılar AKP ve Erdoğan’ı yok olmaktan kurtaramayacak diyen Kartal, Erdoğan’ın geliştirmek istediği politikaların altında kalarak tamamen yok olacağını belirtti. Erdoğan’ın yarattığı politikanın halklar için bir savaş anlamından öte bir kurtuluş süreci olarak görülmesi gerektiğini de belirten Kartal “Kaos süreçleri çözüm acısından daha büyük gelişme yaratıyor böyle bir gerçeklikte var. Onun için diyebiliriz ki Erdoğan’ın hesapları tutmayacak Türkiye’de özgürlük, demokrasi ve barış kazanacak.

‘ERDOĞAN’IN SİYASİ SALTANATINA TAMAMEN SON VERMEK İCİN ALANLARDA OLUNMALI’

Erdoğan’ın kendi siyasi iktidarını korumak için gözünü kan bürümüş bir şekilde halklara savaş dayattığını yineleyen Kartal, halkların bu savaş ortamını ‘Demokratik Ulus’ perspektifi ile özgürlük, demokrasi ve barışı inşa etme sürecine çevirmesi için alanlarda olması gerektiği çağrısında bulundu. Kartal şu çağrıda bulundu: “Biz barış isteyenler ayağa kalkarak savaşın önüne geçebiliriz. Onun için başta Türkiye, 4 parça Kürdistan, Avrupa ve dünyanın en ücra köşesinde yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlılar etkili bir şekilde içinden geçtiğimiz tarihsel süreçte rollerini oynamalılar. Nasıl ki 7 Haziran’da halklar ayağa kalkarak Erdoğan’ın imparatorluk hayallerini yerle bir ettiyse aynı şekilde Erdoğan’ın faşist bir şekilde Türkiye halklarına dayattığı bu savaşı da yerle bir edebilir ve AKP ve Erdoğan’ın siyasi saltanatına tamamen son verebiliriz. Bu süreç önümüzde duruyor. Herkes ayağa kalkmalı demokrasi mücadelesini geliştirmeli.”