GÖRÜNTÜLÜ

Hosta Resul: Kürt güçleri mutlaka birleşmeli

YNK’nin Merkez Komite Üyesi ve Kerkük Mixfer sorumlusu Hosta Resul, Kürdistan’ın ortak savunması için tüm Kürt askeri güçlerinin bir an önce ortak çatıda birleşmesi çağrısı yaptı.

YNK’nin Merkez Komite Üyesi ve Kerkük Mixfer sorumlusu Hosta Resul, Kürdistan’ın ortak savunması için tüm Kürt askeri güçlerinin bir an önce ortak çatıda birleşmesi çağrısı yaptı.

Hosta Resul tüm Kürt partilerine çağrı yaparak, “Aynı duygularla, aynı amaçlar için yürüttüğümüz mücadelede her yerde birlikte olmalıyız. Onun için bir an önce ortak bir komitede tüm Kürt güçleri düşmanlara karşı güçlerini birleştirmelidir. Biz Kerkük’te gerilla ile oldukça önemli bir mücadele yürütüyoruz. Bu sürdürülmeli” dedi.

ANF’ye konuşan Kerkük peşmerge sorumlusu ve YNK merkez komite üyesi resul, peşmerge ve gerillanın Kerkük’te güvenliği sağladığını, ancak bunun tehlikenin tümden geçtiği anlamına gelmediğini belirterek, “DAİŞ olduğu sürece Kürdistan'ın her yerinde tehlike vardır. Ama Kobanê, Girê Spî ve Kerkük’te daha önce aldıkları darbeleri saldırdıkları her yerde alacaklardır” şeklinde konuştu.

Şii milis gücü Heşd El Şebi ile aralarında kimi sorunların olduğunu, ancak bu sorunların çözüme kavuşturulduğunu, devam eden sorunların da diyalog yoluyla çözülebileceğinin altını çizdi.

Şu anda Kerkük cephesinin durumu nedir? Kerkük sınırlarına ait nereler DAİŞ çetelerinin elindedir?

Peşmerge ve gerilla güçlerinin Kerkük’te yürüttüğü mücadeleden sonra artık Kerkük’te güvenliğin tümden sağlandığını söyleyebilirim. Şu anda Reşad, Riyaz, Hewice sınırında DAİŞ bulunuyor. DAİŞ çeteleri ile aramızda Humeyre mıntıkasından Seyit Xelef denilen yere kadar aramızda bir hat var. Ve bu alanların Kerkük’ten uzaklığı 35 km’dir.

DAİŞ çetelerinin tek amacı sivil insanları katletmektir. Buradan baktığınızda birçok yer açısından olduğu gibi Kerkük açısından da sürekli bir tehdit vardır. Ancak biz belirttiğim gibi güvenlik tedbirlerimizi kapsamlı bir şekilde almış durumdayız. Kobanê bu açıdan çok canlı bir örnektir. Dolayısıyla şehir merkezlerinde olsun dışında olsun peşmerge ve gerilla güçleri bu tehlikenin farkında olarak mevzilerini tutmuş ve DAİŞ tehlikesinin her zaman var olduğunun bilincinde olarak mücadelelerini sürdürüyorlar.

Bu cephede ciddi bir DAİŞ tehlikesinden söz etmek mümkün mü?

DAİŞ tehlikesi mevcut durumda sadece Kerkük değil, tüm Kürdistan'da vardır. Kerkük de çetelerin hedefi konumundadır.

Biz bir yıldır gerilla ile birlikte sınırlarımızı koruyoruz. Maalesef gerilladan da bu cephede iki şehit verdik. Gerilla hem yaralı verdi hem de Mervan ve Armanca arkadaşları da şehit verdi. Ama ilk günden bugüne aynı mevzilerde birlikte savaşıyoruz. Bizimle gerilla arasında çok iyi bir uyum var.

Peşmerge ve gerilla bu cephede birlikte yer alıyor. Aranızda nasıl bir koordinasyon var? Gerillanın bu alanda bulunmasını Kürt ortak savunması açısından peşmerge olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Peşmerge ve gerillanın birlikte aynı mevzilerde yer alması, güney Kürdistan’ı da birlikte savunması tabi ki çok anlamlı. Nasıl ki Kobanê’de birlikte mücadele edildi, burada da aynı şey yapılıyor. Biz de gerilla da aynı ulus için savaşıyoruz. Gerilla ve peşmerge Kürdistan'ın ulusal savunma güçleridir.

Kobanê şehitleri saygıyla anıyorum. Özellikle bizim cephede de savaşan bir gerillaydı. Çok değerli bir gerillaydı, Kürt evladıydı. Gerçekten PKK’ye böylesi yiğit savaşçılar yetiştirdiği için saygı duymak, kutlamak gerekiyor.

Kobanê, Girê Spî gibi Rojava’nın önemli yerleri YPG-YPJ’nin eline geçti. Bu durum Kerkük cephesinde bulunan hem Kürt güçleri hem de DAİŞ açısından nasıl bir etki yarattı?

Girê Spî’nin alınmış alınması Kürtler açısından ve tabi DAİŞ’e karşı verdiğimiz mücadele açısından son derece önemlidir. İki kantonun birleşmesi çok iyi oldu. Hem pratikte savaş alanında büyük bir başarı oldu hem de düşmana karşı büyük bir psikolojik üstünlük sağladı. Girê Spî’nin alınması bir de tabi ekonomik olarak, askeri cephane elde etme açısından çetelere darbe oldu.

DAİŞ çetelerinin Kerkük ve Germiyan hattında Kürt güçlerine dönük kapsamlı bir saldırı durumu olabilir mi? Olursa Kürt güçlerin buna karşı hazırlıkları nelerdir?

Oradaki zafer Kerkük cephesinde de büyük etki yarattı. Çeteler bu cephede de yenilecektir. Kerkük oldukça önemli bir kent. Birincisi ekonomik olarak çok zengin. Büyük petrol yatakları var. İkincisi, çok değişik etnik ve inançları içinde barındıran kültürel olarak da zengin bir yer. Gerilla ve peşmerge bu mevzilerde birlikte savaştığı sürece kimse Kerkük’ü alamayacaktır. Bunu denediler ama başaramadılar. Bundan sonra da başaramayacaklar. Her yerden savaşçılarını getirdiler. Hatta Rakka’dan bile getirdiler. Ama bizim cephemize gelenlerin yarısı öldürüldü.

Hiçbir yerde savaşa gidenlerin yarısının geri gelmediği olmaz. Ama DAİŞ Kerkük’te öyle bir darbe aldı. Ama bir daha gelmezler de demiyorum. Kesinlikle gelmeye çalışacaklardır, ama hiçbir zaman da burada amaçlarına ulaşamayacaklardır.

Alanda bir de Heşd El Şebi milis gücü var. Bu güç daha çok nerelerdedir? Zaman zaman peşmerge ile gerginlikleri yaşandı. Bu tür durumların sebebi neydi?

Biz peşmerge güçleri olarak sadece Duz alanında birlikte savaşıyoruz. Duz’da Kürtler, Sünniler, Şiiler bulunuyor. Peşmerge gücü orada ortak amaç için Heşd El Şebi’yle birlikte savaştı. Özellikle Süleymanbeg ve Zerga mıntıkası birlikte savaştık. O zaman bu alanlar birlikte kurtarıldı ve son zamanlara kadar da peşmerge ile Heşd El Şebi arasında ciddi bir sorun yoktu. Ama son zamanlarda kimi pürüzler, sorunlar oldu. Ancak çok büyük sorunlar değil ve diyalogla çözülebilecek sorunlardır. Heşd El Şebi halen bir milis güçtür, düzenli bir askeri güç değildir.

Beşir ve Taze’de bulunan Heşd El Şebi güçleri arasında Türkmenler de var. Bu alanlarda hiçbir sorun çıkmadı şimdiye kadar. Birbirimize çok da yardımımız dokundu. Bundan sonra da dediğim gibi sorunlarımızı diyalog yoluyla çözebiliriz diye düşünüyorum.

Sınırlarınızda temel sorun nedir sizce?

Şimdi sınırımızda temel sorun şudur. Hewice alanın da tehlike her zaman vardır. Beeci alanında çeteler tümden kırıldı. Bu alanlar bize 35 km uzaktadır. Buralarda DAİŞ halka zulüm yapıyor. Diğer taraftan da uçak saldırıları yapılıyor ve dolayısıyla halk korkuyor. DAİŞ şimdiye kadar bu yerlerde birçok kişinin kafasını keserek öldürdü. Fırsat bulan oradan kaçıyor. Çocuklar, kadınlar bizim olduğumuz yerlere geliyorlar. Bu alanlardan gelen insanları güvenli yerlere geçirmeye çalışıyoruz. Bu insani bir şey. Ancak şimdi bu durumda her gelenin DAİŞ’ten kaçan siviller olup olmadıklarını bilmiyoruz. Dolayısıyla asayiş, polis gücü bunları netleştirmek zorunda kalıyor. Çünkü çetelerle ilişkili olanların polis ve asayişlerde isimleri var. Bunlar tespitlidir.

Kürtler daha etkin bir mücadele için ne yapmalı?

Güçlerini birleştirmeleri gerekir. Tüm Kürt güçlerine, PKK, KDP, YNK, PYD’ye tüm güçlere çağrım bir an önce ortak bir konferans yapmalarıdır. Bir an önce tüm Kürt askeri güçleri ortak komite altında bir araya gelmeli. Bu komite Kürdistan'ın neresinde bir tehlike yaşanırsa orada savunma kararı almalı. Bunun bir an önce yapılması gerekir. Bu güçlerin hepsi de ulusal güçlerdir. Ve şu anda ülkemizin birçok yerinde tehlike var. Ruhsal olarak, amaç olarak hepimiz aynı durumdayız, ortaklaşıyoruz. Ama bunun resmiyete kavuşturulması gerekir. Sorun sadece DAİŞ değil, tehlike kimden gelirse orada savaşılmalı. Türklerin de Rojava’ya yönelik tehlike arz etme durumları var ve gerekirse orada da ortak hareket edilmeli.