ürk devletinin sokağa çıkma yasağı uyguladığı Derik'e girmeye çalışan HDP'li vekillerin de aralarında bulunduğu heyet ilçe girişinde durduruldu. Önleri askerlerce kesilen heyette yer alan HDP Amed Milletvekili Çağlar Demirel, askeri yetkili tarafından vurulmakla tehdit edildi.

Mardin'in Derik ilçesinde sokağa çıkma yasağı devam ederken polis ablukasını kırmak amacıyla sabah saatlerinde Amed’den yola çıkan ve aralarında HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel ve HDP Van eski milletvekili Aysel Tuğluk'un da bulunduğu heyet ilçe girişine ulaştı. İlçe girişinde askerler tarafından durdurulan heyetin önüne asker ve barikatlar ile set kuruldu.

Burada açıklamada bulunan HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, “Bugün Derik’te sokağa çıkma yasağının 6 günü içerde kadınlar aileler yaşlılar bir bütün olarak evlerine hapsetmiş durumda. Hem de fiili bir durum hem de hiçbir şekilde sokağa çıkmalarına ihtiyaçlarını gidermeye, hastanelere gitmelerine izin verilmiyor. Bu hala Türkiye kamuoyunda tartışılmayan bir mesele, sokağa çıkma yasakları hiçbir dayanağı söz konusu değil. Anayasa dışı, kanun dışı, hukuk dışı tümü ile keyfi iktidarın valilere, kaymakamlara verdikleri fiili talimatlar hukuksuzluk hale getirilmiş. Gerçekten devletsizlik, devlet varmış gibi gösteriliyor. Bu çok ciddi bir durum şuanda gördüğünüz gibi içeri girmek isteyen yüzlerce Derikli yurttaşlar köylerden içerde eşleri, çocukları olan halkta içeri girmek istiyor. Çünkü bir merak ve endişe içindeyiz. Dün geceden beri bu saldıralar yoğunlaştı” dedi.

Havadan ve karadan çok ciddi bir saldırı ablukası olduğuna da dikkat çeken Beştaş şunları belirtti. “Medyaya yansıyan fotoğraflardan da evleri ateş altında, yandı çok ciddi tahribatlar meydana geldiğini biliyoruz, öğrendik bunu. İçeride zaman zaman temas kurabiliyoruz. Bu nedenle biz genel merkezi adına grubumuz adına bugün vekil arkadaşlarla, parti meclis üyelerimizle Mardin il ve ilçe örgütlerimizle buradayız. Demin içeri girmeye çalıştık, çünkü sonuçta eğer bir ilçede sokağa çıkma yasağı varsa orada vekillerin içeri giremeyeceği halkı temsil eden vekillerin içeri girmeyeceği hiçbir karar alınamaz zaten. Nasıl ki vali, kaymakam orda işlerini yürütüyorsa görevini yapıyorsa buda bizim görevimiz ve sorumluluğumuz aynı zamanda, halka karşı sorumluluğumuz. İlk başta bizim bariyerin arkasına geçmemiz bile çok ciddi bir endişeye sebep oldu. Onlarda paniğe, saldırı hazırlığı derhal TOMA’lar geldi ve bizimle sözlü konuşmaktansa anonslarla içeri geçemezsiniz, sokağa çıkma yasağı var derhal terk edin diye bizim ısrarlı çabalarımızla oradan bir tane komutanlardan biri geldi. Ve hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini ifade etti. Sanırım bunları basın da gördü. O arada içeri giren bir sivil araçtan bir vatandaş kimliğini bilmiyoruz.”

Çok farklı bir dille tehdit edildiklerini de sözlerine ekleyen Beştaş, “Bizim ‘siz kimsiniz’ sorularına yanıt vermedi. O arada diğer askerler komutanım demesi üzerine üst düzey herhalde bir yetkili olduğunu öğrenmiş olduk. Sonra hepimiz birden siz nasıl böyle davranırsınız gibi zaten onlar görüntülerde var. Ama açıkça şunu gözledik, silahına davrandı ve üç, dört asker zor zapt etti, iki defa yere düştü, çünkü orda kendisini kararı, gözündeki öfke ve kin kesinlikle saldıracaktı, silahıyla bizi tarayacaktı herhalde. Orda askerler müdahale ile durdurdular. Bu tablo bile içerde Derik halkına, dünden beri başlayan Nusaybin halkına, sur içinde ve daha birçok bölgede sokağa çıkma yasağı olduğu bölgede halka nasıl davrandığını gösteriyor aslında” diye konuştu.