GÖRÜNTÜLÜ

DAIŞ çetelerinin toplu katliam yeri Huda kuyusu!

Siluk kasabasının 12 km Güney Doğusunda bulunan Huda köyüne yakın toplu mezar yeri doğal yapısı ile bir kuyu. Uzun yıllar yöre halkının görmek için gittiği Huda kuyusu ve etrafı şimdi kokudan geçilemiyor.

Siluk kasabasının 12 km Güney Doğusunda bulunan Huda köyüne yakın toplu mezar yeri doğal yapısı ile bir kuyu. Uzun yıllar yöre halkının görmek için gittiği Huda kuyusu ve etrafı, son iki yıldır çetelerin katlettikleri insanların cesetlerinden dolayı şimdi kokudan geçilemiyor. Huda’ya leş kargaları ve doğal ortamın uçan kuşları dışında kimse yanaşamıyor. 

Görgü tanıklarının anlatımına göre, toplu mezarda binlerce ceset var. Çeteler bazılarını katlederek, bazılarını da sağ olarak kuyuya atmışlar. Kelimenin tam anlamıyla burada büyük bir insanlık suçu işlenmiş. Şimdilik kimsenin yanaşmaya cesaret edemediği ölüm kuyusu ve toplu mezarın, uluslararası insan hakları örgütlerinin görmesi ve dünya kamuoyuna ilan edilmesi bekleniyor. İşte kanıtları ve belgeleri ile Huda gerçeği.

DAIŞ ÇETELERİ GERİDE TOPLU MEZAR BIRAKTI!

DAIŞ çetelerinin Suriye ve Rojava’da katlettiği binlerce insanın atıldığı toplu mezar yeri bu defa doğal yapısı ile bir kuyu olduğu ortaya çıktı.

YPG güçlerinin 6 Mayıs’ta DAIŞ çetelerine karşı başlattıkları Komutan Rubar Kamişlo Hamlesi ile büyük darbeler alarak Kızwan dağı, Mebrüka, Siluk ve en son Til Ebyad’ı kaybeden çeteler geride yıkılmış, yakılmış ve halkların katliamlarından oluşan toplu mezarlar bıraktı.

Asuri, Arap ve Kürtlerden katlettiği insanların toplu mezarların bulunduğu Kızwan dağı ve Habur havzasından sonra bir toplu mezar yeri de Til Ebyad’ın Siluk kasabasına yakın Huda’da ortaya çıktı.

Çetelerin önemli merkezlerinden olan Siluk kasabasının DAIŞ’ten alındıktan sonra, ortaya çıkan katliam ve geride bırakılan manzara, DAIŞ çeteleri ve onun arkasındaki güçlerin vahşeti ve barbarlıklarını da gözler önüne seriyor.

DAIŞ ÇETELERİNİN TOPLU MEZARI DOĞAL YAPILI BİR KUYU

Çeteler YPG güçleri önünde duramayıp 13 Haziran’da Siluk kasabasını terk ettiklerinde, geride yıkılmış, yakılmış ve mayın tuzakları ile dolu bir şehir geride bıraktı.

YPG güçleri, çetelerin enkazından kalan savaş artıklarını temizledikçe vahşetleri de bir bir ortaya çıkmaya başladı. Çeteler, Siluk kasabasına bağlı 12 km güney doğusunda yer alan ve yörede Huda kuyusu olarak bilinen doğal çöküntü yerini bir toplu mezar olarak kullandıkları ortaya çıktı.

Çetelerin paylaştıkları ve canlı olarak insanların atıldığı görüntüleri de ortaya çıkan Huda kuyusuna yüzlerce insanın atıldığı ortaya çıktı. Yöre insanın bu sayıyı binlerce ifade etmesi, DAIŞ çetelerinin vahşetinin de boyutunu ifade etmeye yeter.

Aileleri DAIŞ denetiminde olan insanlar konuşmaktan korkuyor!

Bölgedeki bir çok insanın akrabası ve ailesinin DAIŞ çetelerinin işgalinde bulunduğu Rakka ve diğer yerlerde olmasından dolayı açıklama yapmaktan çekiniyorlar. Ancak kuyu hakkında birbirinden farklı onlarca katliam hikayesi anlatılıyor.

Kameralarımıza yüzleri kapalı olarak konuşan yörede çobanlık yapan iki genç, DAIŞ çetelerin katliam yeri olarak kullandığı ölüm kuyusunda binlerce insan cesedinin olduğunu söyledi. DAIŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra yörede güvenliği sağlayan YPG güçlerinin olmasından dolayı rahat ve güvende olduklarını belirten genç çobanlar,  ailelerinin DAIŞ çetelerinin bulunduğu yerlerde olmasından dolayı rahat olamadıklarını söylüyorlar. Bölgedeki vahşete tanık olan bir genç, “insanlar buraya gelmekten korkuyor, çünkü binlerce insan burada ya sağ atıldı, yada öldürülmüş cesetler buraya atıldı” diyor.

‘KAÇIN ÖZGÜRSÜNÜZ DİYEREK İNSANLAR KUYUYA ATILDI’

Doğal yapısı ile derin bir çukur olan DAIŞ çetelerinin ölüm kuyusunun etrafı uçurumlar olmasından dolayı tam dibini görmek imkânsız. Ancak leş kargaları ve etrafa yayılan ceset kokusu içerde yüzlerce, binlerce ölü insanın olduğu anlaşılıyor.

Bazı tanıklar, DAIŞ çeteleri öldürmek istedikleri insanları kamyonlarla kuyunun başına getirerek, gözleri bağlı bir şekilde, “yüz metre kaçın ve gözlerinizi açın özgürsünüz” diyorlardı. “Hızlı bir şekilde DAIŞ çetelerinden kurtuldukları sevinci ile kaçan esirlerin, peş peşe kuyuya yuvarlandıklarına tanık olduk’’ diyorlar.

‘DAIŞ VE ONU DESTEKLEYENLER ULUSLARARASI MAHKEMELERDE YARGILANSIN’

Türk devletinin tırlarla silah gönderdiği, sınırları ve geçişlerini organize ederek Suriye ve Rojava’da katliam yapmalarına yol açtığı DAIŞ çeteleri, insanlık suçu işlemeye devam ediyor. Halen insanların canlı bir şekilde başlarını kesen, infaz eden ve ateşlere atan DAIŞ çetelerinin iki yıl işgali altında kalan Til Ebyad ve Kızwan dağı yöresinde de birçok insanı katletti, kanına girdi.

Bölgedeki halk, insanlığa karşı suç işleyen DAIŞ, El Nusra ve onları destekleyen Türk Devletinin, bu suçlardan dolayı uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istiyor. DAIŞ ve onu destekleyen güçlerin suçlarını belgelemek için Huda ölüm kuyusu araştırılmayı bekliyor. Böylesi bir mahkemenin kurulması için Huda kuyusu ve Kızwan dağındaki toplu mezarları yerinde incelemek ve belgelemek insan hakları örgütlerinin görevi olarak duruyor.  

 

...