GÖRÜNTÜLÜ

Cerablus’ta yakalanan çeteler, Türkiye'nin 'DAİŞ' oyununu itiraf etti

YPG Anti Terör Birlikleri (YAT) tarafından yürütülen bir operasyon sonucu yakalanan Sultan Murat Tugayı çetelerinden Ehmed Mehemed Casim ve Elî Mehemed Ehmed, dikkat çekici itiraflarda bulundu.

Sultan Murat Tugayı çetesi, Türk devleti ve DAİŞ arasındaki Cerablus planını itiraf etti. Çeteler, Türk devletinin kendilerini Kürtlerle savaşmak için kandırdığını anlattı.

YPG Anti Terör Birlikleri (YAT) tarafından yürütülen bir operasyon sonucu yakalanan Sultan Murat Tugayı çetelerinden Ehmed Mehemed Casim ve Elî Mehemed Ehmed, dikkat çekici itiraflarda bulundu. 

ANHA'nın haberine göre, ele geçen görüntülerde, yakalanan çeteler aynı zamanda pusuya düşürülerek 4 YPG savaşçısın esir alınmasında da yer alıyor.

ÇETELER PARAYLA ELEMAN TOPLUYOR

Hema’ya bağlı Cidey köyünden geldiğini söyleyen Ehmed Mehemed Casim isimli çete, köyünde öğrenciyken Suriye’deki olayların başladığını, bu nedenle ailesinin Xan Şêxun bölgesine göç ettiğini aktardı. Burada El-lzê adındaki silahlı gruba katıldığını anlatan Mehemed Casim, bu grubun içerisinde yer aldığını kaydetti.

Xan Şexun’da iken ismini belirtmediği bir gencin yanına gelerek, “Halep’in kuzeyindeki köylere gidelim, orada DAİŞ'e katılırız, herkese 200 Dolar veriyorlarmış” dediğini aktaran Casim, söz konusu kişiyle birlikte Atmê bölgesine gittiklerini söyledi.

'HATAY'A GEÇİRİLDİK'

Casim, İdlib ile Hatay sınırında bulunan ve Suriyeli göçmenler için kurulduğu ileri sürülen Atmê Kampı’na gittiğini ve buradan Hatay’a geçirildiklerini söyledi. 

Hatay’dan Cerablus’a götürüldüklerini vurgulayan Casim'in "Bizi Atmê’den Türkiye’nin Cerablus adındaki kentine götürdüler” sözü ise Cerablus'u tanımadığını gösteriyor. Casim, "Türk yetkililer bize Kürtlerin iyi olmadığını, kendilerinin iyi olduğunu, bu nedenle Kürtlerle savaşılması gerektiğini söyeldiler. Bize 40 tank vererek bizimle birlikte geldiler" dedi.

'KENTİN BOŞ OLDUĞUNU GÖRDÜK!'

Casim, Türkiye ve DAİŞ'in Cerablus üzerindeki ortak planını da ifşa ederek şunları söyledi: “Daha önce bize DAİŞ ve Kürtlerle savaşacağımızı söylemişlerdi ancak Cerablus’a gittiğimizde kentin boş olduğunu gördük. Ortalıkta kimse görünmüyordu.”

'TÜRKLERLE BİRLİKTE KÜRTLERE İŞKENCE YAPTIK'

Casim, Cerablus Askeri Meclisi’nin çağrısı üzerine El-Kusa köyünde yaşanan katliamda sivillere yardım etmek için giden 4 YPG savaşçısı hakkında bilgi verdi. Savaşçıları esir alan grupta yer aldığını belirten Casim, şöyle devam etti: “Bir köye gitmiştik, orada yolunu kaybetmiş birkaç Kürt vardı. Onları yakaladık ve işkenceden geçirdik. Sonra da Türkler onları aldı, elbiselerini çıkartıp işkence etti, kendileriyle beraber götürdü. Arabaları yanımızda kaldı.”

YAT’ın düzenlediği operasyon sonucu yakalanan çeteler, esir aldıkları YPG savaşçısına ait arabayla yakalandıklarını da ifade etti.

'KİMSE BU TUZAĞA DÜŞMEMELİ'

Casim, 'Kürtlere karşı savaşmaları için Türklerin kendilerini parayla kandırdığını, pişman olduğunu ve kimsenin bu tuzağa düşmemesi gerektiğini' kaydetti. Mehemed, esir alınmalarına rağmen herhangi bir kötü muameleye uğramadıklarını da ekliyor.

"Çete üyelerinin hepsi paragöz" vurgusunda bulunan Casim, "Hepsi kan tüccarı. Biz Hema kentinden geldik. Taburumuzun adı Ketibe Qewafil El-Şuheda’ydı. Geldiğimizde bize bunun yeni bir tabur olduğunu söylediler. Sonrasında bizi Sultan Murad grubuna teslim ettiler. Sayıları çok fazla ve Türkiye’nin desteğini alıyorlar" dedi.

'TÜRKİYE'YE GEÇTİK...'

Çetelerden Elî Mehemed Ehmed ise şunları anlattı: "Ben bir çiftçiydim. Atmê kentinden Türkiye’ye geçtim, oradan da Cerablus’a geldim. Bizi 200 Dolar ile kandırdılar. Biz para için geldik, bize ikramiye vereceklerini söylediler. Cerablus’a gelmeden önce hepimizi Türkiye’de bir kampta topladılar. Silah, cephane ve tank verdiler. Sonrasında uçakların desteğiyle geçiş yaptık. Ailem fakir olduğundan para için onların yanına gittim. Ailemin yiyecek bir şeyi yoktu, açlıktan mı ölseydi? Bunlar kan tüccarı, bizi de kandırdılar.”