Kadınlar değil, silahlar sussun

Barış İçin Kadın Girişimi öncülüğünde bugün 14 kente bir araya gelen kadınlar, “Kadınlar değil silahlar sussun” diye haykırdı. Kadınların İstanbul’daki adresi ise Galatasaray Meydanıydı.

Barış İçin Kadın Girişimi öncülüğünde bugün 14 kente bir araya gelen kadınlar, “Kadınlar değil silahlar sussun” diye haykırdı. Kadınların İstanbul’daki adresi ise Galatasaray Meydanıydı. AKP geçici hükümetinin savaş politikalarını tencere, tava çalarak protesto eden yüzlerce kadın, “Bu topraklarda adil, eşit ve hakiki bir barış kurulana kadar susmuyoruz. Silahlar hemen sussun barış konuşsun” mesajını verdi.

Barış İçin Kadın Girişimi öncülüğünde savaşa karşı ülkenin dört bir yanında bir araya gelen kadınlar, barış için ses çıkardı. İstanbul’daki eylem adresi Galatasaray Meydanı oldu. Polis ablukasındaki meydana akın eden yüzlerce kadın, “Barış hemen şimdi” şiarıyla oturma eylemi gerçekleştirdi. HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Filiz Kerestecioğlu ve Beyza Üstün’ün katıldığı eylemde, AKP’nin savaş politikası çalınan tencere tava, ıslık ile protesto edildi. “Biz kadınlar olarak susmuyoruz. Silahlar sussun barışa ihtiyacımız var” yazılı pankartı ile “Roboski… Reyhanlı… Suruç barış için ısrarlıyız” dövizlerini taşıyan kadınlar, savaş son bulana ve erkek egemen zihniyetini bertaraf edene kadar sokakları terk etmeyeceklerinin sözü verdi. Savaşa karşı dakikalarca tencere, tava çalan kadınlar adına açıklamanın Türkçesini Hale Çelebi, Kürtçesini Xunav Altun okundu.

‘90’LARIN KİRLİ SAVAŞ ORTMANINA GİRMEK İSTEMİYORUZ’

“Biz kadınlar 31 canımızı yitirdiğimiz Suruç katliamını takip eden şu günlerde, her gün yeni bir ölüm haberiyle uyanıyoruz” diyen Çelebi ve Altun, bugün burada, yaşamı, doğayı, canlı ne varsa hiçe sayıp siyasi rant elde etme uğruna ölümden ve yok etmekten yana savaş çığırtkanlığına yapanlara karşı barışı yükseltmek için bir araya geldiklerini hatırlattı.

“Bizler emeğine, bedeline, kimliğine el konulan, işsiz babaya- kocaya bağımlı bırakılan, yetmezmiş gibi fabrikalarda, sokaklarda basit önlemler alınmadığı için canından olan kadınlar olarak ‘Yeter artık’ diyoruz” diyen Çelebi ile Altun, şöyle devam etti: “Bizler erkekler tarafından susturulmaya, yok sayılmaya çalışılan ama asla susmayacak olan kadınlarız.”

Çözüm sürecinin bir çırpıda bitirmesinin ne demek olduğunu da en iyi bilen kadınlar olarak, 1990’ların kirli savaş ortamına tekrar girmek istemediklerini vurgulayan Çelebi ile Altun, şunlara dikkat çekti: “Barışta ısrar ediyoruz çünkü savaşın getireceği işsizlik, yoksulluk, yoksunluk ve belirsizlikle en başta biz yüz yüze gelmek zorunda olanlarız. Barış dilinin egemen olmasını istiyoruz. Milletçiliğin pervasızca yükseltildiği bugünlerde, havada uçuşan ‘Bayrak’, ‘Vatan’, ‘Ulus’, ‘Kahramanlık’, ‘Şehitlik’ ve ‘Kutsallık’ laflarının eşitsizlik ve kadın düşmanlığı üzerine kurulu olduğunu ve dönüp dolaşıp bizleri vurduğunu iyi bilenleriz. Biz kadınlar susmuyoruz, susmayacağız.”