El Bab kenti ve çevresindeki yaşam alanlarının DAİŞ, Suriye Ulusal Koalisyonuna bağlı Sultan Murat Tugayı, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam, El Nusra vb. çete gruplarının işgali altında olması nedeniyle Minbic’e göç etmek zorunda kalan Bab’lılar, Türk devletinin Cerablus ve El Rai işgali ardından Bab kentine yönelik işgali girişimini kabul edilemez olduğunu ifade ederek Bab Askeri Meclisi’nden bölgelerini özgürleştirmelerini istedi.

ANF’ye konuşan Bablılar demokratik bir ülke ve özgür yaşamı istediklerinin altını çizerek Türk devleti ve destekli çete gruplarının kentlerine özgürlük ve demokrasi değil, işgal, sömürü, talan ve katliam getireceğini ifade etti.

Minbic Askeri Meclisi’nin 1 Haziran günü başlattığı Minbic’i özgürleştirme hamlesi sonucunda Minbic kentini özgürleştirmesi ardından Bab halkı da Bab Askeri Meclisi’ne DAIŞ ve SUK çetelerinin işgal altında bulundurduğu tüm bölgelerin temizlemesi çağrısında bulunurken, demokratik bir ülke ve özgür yaşam vurgusu yapıyor.

Bab kentinden olan Casim Mihemed yaşam alanlarına geri dönerek topraklarında diğer halklar ile tekrar birlikte yaşamayı istediklerini belirterek, Minbic’e göç etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.

Casim Mihemed, “doğduğumuz ve büyüdüğümüz topraklarımıza geri dönmeyi, akrabalarımızla, komşularımızla yeniden bir arada olmayı özledik” diyerek Bab Askeri Meclisi’ne tüm halklara yaşamı zehir eden DAİŞ ve SUK çetelerinin bir an evvel tüm Suriye topraklarından temizlemesi temennisinde bulundu.

Kentlerinin işgal altında olması nedeniyle geldikleri Minbic’te oldukça sıcak karşılandıklarının altını çizen Casim Mihemed, Minbic Halk Meclisi tarafından ihtiyaçlarının karşılandığını Minbic halkının misafirperver olduğunu, bölgeye geldikleri ilk günden bu zamana kadar birçok ihtiyaçlarını dayanışma ile karşılandığını da söyledi.

BİR ÇAĞRI DA QSD GÜÇLERİNE: HALKLAR MOZAİĞİ BAB ÖZGÜRLEŞTİRMELİ

El Bab sakinlerinden olan ve güvenlik gerekçesi ile ismini vermek istemeyen 5 çocuk babası S.E çetelerin baskısı sonucu yaşadığı evi terk ederek Minbic’in batısında yer alan Osecli köyüne göç etmek zorunda kaldığını kaydetti.

S.E, DAİŞ ve SUK çetelerinin evini yakıp yıktığını ve tüm değerli eşyaları ise talan ettiklerini dile getirerek, mağdur edildiklerini buna rağmen korkudan ses çıkaramadıklarını ve son çare olarak El Bab’dan ayrılmak zorunda kaldıklarını ve Minbic Askeri Meclisi tarafından özgürleştirilen Minbic’e sığındıklarını söyledi.

Bab kentinde 2011 yılı öncesinde farklı halk ve inanç topluluklarının kısmen yaşam hakkına sahip olduğunu ve yaşamlarını sürdürebildiğini, ancak Suriye iç savaşının ardından bu durumunda ortadan kalktığını ifade eden S.E., QSD güçlerine çağrıda bulunmak istediğini belirtti.

S.E. Bab kentinin Arap, Türkmen, Kürt, Çerkes vb halk ve inanç topluluklarının bir arada barındıran önemli mozaik olduğunu belirterek, halklar mozaiği Bab kentinin DAİŞ ve SUK çetelerinin işgalinden kurtarılması gerektiğini ifade etti.

Tam da bu noktada Suriye halklarının temsilcisi olan QSD güçlerine büyük bir görev düştüğünü söyleyen S.E., QSD güçleri tarafından tüm Suriye’nin yeniden huzur ortamına kavuşturulacağına ve tüm halkların yaşam alanlarına geri döneceğine inandığını kaydetti.

S.E., bu nedenle de QSD güçlerinin bölgelerini DAIŞ ve SUK çetelerinden temizlemesini beklediklerini de ifade etti.