Yazılı bir açıklama yapan Mezopotamya Özgürlük Partisi (MÖP), Asuri, Süryani, Keldani halkı adına 7 Haziran sivil, 15 Temmuz askeri darbelerini kınadı.

Türk devlet tarihinin darbeleriyle eşit duruma geldiğini belirten MÖP, Türkiye’de darbelerin toplumsal demokratik gelişmeleri engellemek amacıyla yapıldığını kaydetti.

“İslamcı faşist zihniyetin öncüsü Erdoğan, Dolmabahçe mutabakatıyla, 7 Haziran seçimlerinde demokrasi öncüsü Sayın Öcalan’a yenilince, ardından demokratik süreci rafa kaldırmış ve faşist sivil bir darbe yapmıştır. Erdoğan, Ergenekon, MHP, CHP, Mafya ve Perinçek gibileriyle ittifak yapmış, Kürdistan alanında ilan edilen demokratik öz yönetimlere karşı 1915 Soykırım zihniyetiyle yönelmiş, demokratik hakları uğruna direnen güçlere, en barbar şiddet yöntemleriyle saldırmış, yaralı insanları diri yakmış, şehirleri yıkmış ve yüzbinlerce insanı kendi toprağından göçe zorlamıştır. Buna rağmen demokrasi mücadelesine karşı istediğini elde edememiştir” diyen MÖP, dolayısıyla insanlık tarihinin Erdoğan’ın İslamcı faşizmini, Kürdistan’da katliam yapan generalleri katliamcı olarak not düştüğünü vurguladı.

Böylece uluslararası politikada, iç ulusal politikada bir tıkanma, yıpranma ve bitişi yaşadığına da dikkat çeken MÖP, “Bu durumdan yararlanmak isteyen Kemalist yönü ağır basan askerler, 15 Temmuz askeri darbesini yapmış, başarılı olamamışlar. Bizler her iki darbeye karşıyız, darbeleri lanetliyor, kınıyoruz! Zira her ikisi de emperyalizme bağlı, sömürgeci gerici, faşist ve katliamcıdır: Bu darbelerde ortaya çıkan durum; iki faşist kesimin iktidar savaşıydı. Başka bir durum ise, demokrasi ortamı ortadan kalkınca, elbette bu tür olumsuz durumlar meydana gelecek. Türk devleti faşist Erdoğan öncülüğünde Kürt halkına, diğer halklara ve demokrasiyi savunan kesimlere Soykırım anlayışıyla yöneldiği sürece, bu darbeler, bu kaos ve bu savaş hiç durmaz!

Doğrusu darbeler çözüm olmamış, çözüm yolu değiller. Yaşadığımız 21. asırda asıl çözüm; Sayın Öcalan’ın geliştirdiği, öne sürdüğü üçüncü demokratik alternatif ve tüm kesimlerden oluşturulacak geniş demokrasi cephesidir” dedi.

Bu darbeden yararlanmak isteyen faşist Erdoğan’ın demokrasiyi darbeye karşı koruyan kişi olarak, Türkiye toplumuna göstermeye çalıştığını da ifade eden MÖP açıklamasına şöyle devam etti: “Oysa bu büyük bir yalandır! Demokrasiyi savunan biri Dolmabahçe demokrasi protokolünü ortadan kaldırmaz, 7 Haziran demokrasi zaferine karşı, faşist sivil darbe yapmaz, Kürdistan’da katliamlar yaptırmaz, yaralı insanları yaktırmaz, şehirleri yıkmaz, sivil siyasetten; parti eşbaşkanı, belediye eşbaşkanlarını, demokrasi isteyenleri ve binlerce insanı tutuklamaz. Eğer demokrasi olsaydı, savaş yerine, barış ortamı olurdu, bir yıldan fazla bir süredir, Toplumsal demokrasiyi herkes için savunan Sayın Öcalan üzerinde tecrit olmaz, avukatlarıyla ve akrabalarıyla görüşme hakkı engellenmezdi. Erdoğan’ın deyimi ile şayet demokrasi olsaydı, HDP üzerine bu kadar baskı yapılmazdı ve Türkiye de bu kadar derin bir kutuplaşma olmazdı. İşte ortada demokrasi falan yok, sadece faşist Erdoğan ve şürekasının toplumun iradesini hiçe sayan ahlaksız yalanları var.

Doğrusu faşist Erdoğan Olağan Hal uygulaması ile nasıl bir demokrasi düşündüğü ortaya çıkıyor. Kendi sivil darbesini her tarafa etkili kılmaya çalışıyor, faşist zihniyetini her alanda kurumsallaştırmaya çalışıyor.

Bu olumsuz gelişmelerde, Sayın Öcalan ile görüştürme yapılmaması, her seferinde engellenmesi ve en son, Olağan Hal boyunca her şeyin ortadan kaldırılması, birçok şüpheye yol açıyor: Türk devletinin komplocu, tasfiyeci ve ihanetçi yaklaşımları bilindiğinden dolayı, bu şüphelerin ortadan kalkması için, derhal Sayın Öcalan’la görüşme yapılması. Bizler MÖP olarak başta halkımızdan, halklardan ve tüm demokrasi taraftarlarından; barışın, eşitliğin ve demokratik zihniyetin öncüsü Sayın Öcalan’a karşı duyarlı olmalarını, sahip çıkmalarını talep ediyoruz.

MÖP olarak İnsanlığa, halklara, kadınlara ve demokrasiye önemli katkıları olan; Sayın Öcalan’a sahiplenmek, insanlık onuruna, ahlakına ve değerlerine sahiplenmektir diyoruz!

Dünya kamuoyuna çağrımız; Türkiye demokratikleşme sorunlarını, Ortadoğu kaos sorunlarını çözebilecek, dönemin ihtiyacı olan demokrasi perspektifine sahip Sayın Öcalan’ın üzerinden tecridin kaldırılması, avukatlarıyla, akrabalarıyla görüştürülmesi ve özgürlüğüne kavuşması konusunda, Türk Devletine siyasi baskı yapılmasını bekliyoruz.

Her türlü faşist, gerici ve ırkçı uygulamaya karşı, demokrasi için birlikte yürüyenler, direnenler ve savaşanlar kazanacaktır! Demokrasiyi savunan kesimlerin önünde acil duran görev, her türlü baskıya, kaosa ve krize karşı, Demokrasi Cephesi geliştirilmesine inanıyoruz.”