İHD: Operasyonlar dursun, tecrit kaldırılsın

İHD, AKP'nin savaş konseptini hayata geçirmesiyle başlayan askeri ve siyasi soykırım operasyonlarına ilişkin rapor hazırladı.

İHD, AKP'nin savaş konseptini hayata geçirmesiyle başlayan askeri ve siyasi soykırım operasyonlarına ilişkin rapor hazırladı. Raporda, 872 Kürt ve devrimcinin gözaltına alındığı belirtilirken, devletin operasyonlara son vermesi ve Kürt Halk Önderi Öcalan'a tecridi derhal kaldırması istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD), genel merkez binasında basın açıklaması yaparak, AKP'nin savaş konseptiyle birlikte son dönemlerde yaşanan çatışma ve operasyonlara ilişkin bilançoyu paylaştı.

İHD verilerine göre, 21 Temmuz 2015 tarihinden bugüne kadar polis operasyonlarında 36'sı çocuk olmak üzere 1034 kişi gözaltına alındı, 49'u tutuklandı. 

872 KÜRT VE DEVRİMCİ GÖZALTINA ALINDI

Bilançoya göre, gözaltına alınanların sadece 140'ı DAİŞ, 22'si Paralel Yapı gerekçesiyle gözaltına alınırken, geriye kalanların tamamı PKK/KCK üyeliği iddiasıyla gözaltına alındı. Buna göre gözaltına alınanların 872'si Kürt hareketi bileşenleri ile devrimci, demokratik yapıların üye, çalışan veya temsilcilerinden oluşuyor. Aynı dönemde çoğu sol, sosyalist kesimlerin yaptığı 38 toplantı ve gösteriye polis saldırdı.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye'nin DAİŞ'e yönelik etkili soruşturmaları başlatmamasının işin ağırdan alındığının göstergesi olduğunu belirterek, bugün yapılan operasyonların 2009-2013 KCK operasyonlarını hatırlattığına işaret etti.

'DEVLET TERÖR YÖNTEMLERİ UYGULADI'

Türkdoğan, geçmiş dönemde yaşanan savaş süreçlerinin sonuçlarına da değinerek, şunları belirtti: "TBMM 20. dönem 10/25 saylı Boşaltılan Köyler Araştırma Komisyonu raporuna göre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi raporlarına göre, 20 ilde 905 köy ve 2 bin 523 mezra olmak üzere 3 bin 428 yerleşim birimi zorla boşaltıldı. Yine İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 378 bin 335 kişinin yerinden edildi. STK'lerin raporlarında bu sayı 1 ile 3 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir: Görüldüğü gibi bizzat devletin kendisi 'terör eylemleri' kullanarak 3 bin 428 yerleşim birimini zorla boşaltmış ve yüz binlerce insanı yerinden etmiştir. Devletin ve dolayısıyla devlet görevlilerinin uyguladığı terör yöntemleri ortada iken sadece bir tarafın uyguladığı şiddetin terör olarak nitelendirilmesi ne kadar hukuka ve hakkaniyete uygun olacaktır?" 

TALEPLER

Türkdoğan, taleplerini şöyle açıkladı:

"Devlet askeri ve siyasi operasyonlarını derhal durdurmalı, uyguladığı şiddeti sona erdirmeli; insan haklarını ihlal eden kamu görevlilerine uyguladığı cezasızlık politikasına ve uygulamasına son vermelidir.

PKK ateşkesi muhafaza etmeli, misilleme eylemleri yapmamalı, silahlı eylemlerini sona erdirmelidir.

Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit derhal kaldırılmalı ve acilen HDP Heyeti ve avukatlar Öcalan ile görüştürülmelidir.

Devlet kurumlarının siyasal partilere yaklaşımı eşit olmalı, ulusal güvenlik gibi bir konuda TBMM'de grubu bulunan HDP'ye bilgi verilmemesi gibi ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı tutumlara devlet görevlileri dâhil olmamalı, siyasal iktidar devlet görevlilerini parti yetkilisi haline getirmemelidir. HDP'ye yönelik düşmanlaştırıcı tutum ve tavırlar Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne yönelik tutumlar olarak algılanmalıdır.

Türkiye, Suriye politikasını değiştirerek, Suriye/Rojava kantonları ile iyi komşuluk ilişkilerinin gereğine göre davranmalı, cihatçı örgütlere karşı etkili mücadele yürütmelidir.

Barış ve Çözüm Süreci 28 Şubat 2015 Deklarasyonuna bağlı kalınarak devam ettirilmelidir.

Türkiye hükümetsiz bırakılmamalı, barış ve demokrasiden yana ilkesel tutumları hayata geçirecek bir koalisyon hükümeti kurulmalı, asla bir savaş hükümeti kurulmamalıdır.

Otoriter uygulamalara olanak tanıyan yasalar, başta içi güvenlik paketi ile değiştirilen yasalar olmak üzere bir an önce değiştirilmeli, özellikle ifade özgürlüğü güvence altına alınarak medya üzerindeki her türlü baskı ve sansüre son verilmelidir."

'HDP KAPATILAMAZ'

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türkdoğan, HDP'nin kapatılmasına ilişkin soruya, "HDP kapatılamaz, 6 milyon seçmeni olan bir partinin kapatılması mümkün değildir. HDP kapatılana kadar işlem yapılması gereken daha çok şey var. Örgütlü bir halk başka bir alternatifi hemen oluşturur zaten. HDP'yi kapatacak cumhuriyet savcısına soruyorum: Roboski Katliamı'na yönelik neler yaptınız, öldürülen sivil insanlar için neler yaptınız, Suruç Katliamı'na ilişkin ne yaptınız? Gerçekten işlenen suçlar ile ilgili işlem yapılmalıdır" yanıtını verdi.

Türkdoğan, son dönemde sokakta darp edilerek gerçekleşen gözaltılara ilişkin soruyu ise "OHAL döneminde polise verilen yetkiler normal dönemde verilmiş durumda. Türkiye OHAL koşullarında idare edilecek bir ülke değildir" diye cevapladı.