'Diyanet hem Yezid hem MGK'dır, kaldırılmalı'

HDP'nin İslami adayı Hüda Kaya ile Alevi MYK üyesi Hatice Altınışık, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını benzer gerekçelerle istedi. Kaya, Diyanet için "Yezidi zihniyetini geliştiren kurum" derken, Altınışık MGK benzetmesi yaptı.

HDP'nin İslami adayı Hüda Kaya ile Alevi MYK üyesi Hatice Altınışık, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını benzer gerekçelerle istedi. Kaya, Diyanet için "Yezidi zihniyetini geliştiren kurum" derken, Altınışık MGK benzetmesi yaptı. 
 
HDP'nin "yeni yaşam bildirgesi"nde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması maddesi günlerdir Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dilinde. "Açılış ve temel atma törenleri" adı altında seçim mitingleri düzenleyen Erdoğan, özellikle Kürt kentlerinde Alevilerden Sünnilere toplumun geniş bir kesiminin arzusunu ifade eden bu talebi, HDP'yi yıpratmanın bir aracı haline getirmeye çalıştı, Müslüman halkı HDP'ye karşı kışkırtmak istedi.
 
HDP, neden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını istiyor? Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yerine ne öneriyor? "Yeni yaşam" da inanan ile inandığı arasındaki ilişki nasıl olacak?  
 
Bu soruyuHalklar ve İnançlardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hatice Altınışık ile HDP İstanbul milletvekili adayı Hüda Kaya yanıtladı. 
 
İslami çevrelerin tanınan ismi Kaya, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı tanımlarken, "Yezid zihniyetini geliştiren kurum" ifadesini kullandı. Kurumun Türkiye coğrafyasının çok dilli, çok renkli, çok inançlı yapısına aykırı bir şekilde "tekçiliği" dayattığına dikkat çeken Kaya, "Bu topraklarda Yezid zihniyetini geliştiren, dini egemen kültürün bir nesnesi haline getiren, din aracılığıyla halkları afyonlayan, uyuşturan bir mekanizma vazifesi görmüştür" dedi. 
 
Uzun yıllar Alevi örgütlerinde yöneticilik görevinde bulunan Altınışık da, Diyanet İşleri Başkanlığı ile MGK'nın eşdeğer kurumlar olduğuna dikkat çekti ve ekledi: "Diyanet İşleri Başkanlığı da tek dil, tek din, tek ırk ilkesinin üzerine oturan bir kurum." 
 
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İslamiyet'in tamamını değil sadece Sünniliğin Hanefi fıkhını temel aldığını hatırlatan Altınışık, "Sadece Aleviler değil, Sünniliğin Şafilik, Malikilik ve Hanbelilik fıkıhlarının da içtihadı bu kurumda yoktur" diye konuştu. 
 
'AMAÇ İNANÇ DEĞİL DEVLETİN ÇIKARI'
 
Altınışık, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kuruluş nedenlerinden birinin vatandaşların inançlarına değil devlete biat etmelerini sağlayan bir mekanizmayı kurmak olduğuna dikkat çekti, "Vatandaşın inandığı şeyin değerleri ile değil devletin politik çıkarları ile kurgulanan bir mekanizma" dedi. 
 
Altınışık şöyle konuştu: "Eşitlikten, birlikten, barıştan bahsediyorsak, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir mekanizmanın olmaması gerekir. Çünkü devlet aklını ve tekliği dayatan, vicdanı ortadan kaldıran bir mekanizmadır. Bütün halklara, inançlara ve inançsızlara eşit davranabilecek bir mekanizma değildir." 
 
Kaya da, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dini "devlet tekeline almak anlamına geldiğini" belirtti ve ekledi: "Farklı meslek dallarında bugün üniversiteler, okullar açılabilir. Ancak din alanı devletin öylesine tekelindedir ki, tek bir özel imam hatip lisesi, özel ilahiyat fakülteleri açamazsınız. Kanunen yasaktır. HDP, seçim bildirgesinde Yezidçiliğin kurumsallaşmış hali olan Diyanet'i kaldırıp bütün inançlara eşit mesafede olan bir kurum önermektedir. Müslümanlar nasıl başka bir dinin ya da mezhebin zorla din dersi olarak kendi çocuklarına öğretilmesini istemezlerse, başka bir mezhepten inançtan olan halklar için de aynı şeyi düşünmemiz lazım. Yasaklara hep birlikte karşı çıkmamız lazım." 
 
'HDP İNANANI İNANCI İLE BAŞBAŞA BIRAKACAK'

HDP, nasıl bir kurum öneriyor? 
 
Altınışık bu soruya yanıt vermeden önce inanmanın, "inanan ile inandığı arasındaki manevi bir bağ" olduğuna dikkat çekti, ardından "HDP inanan ile inandığı arasındaki bütün devletin mekanizmalarını çekip almak. Onu inancı ile baş başa bırakmak. Nasıl istiyorsa, nasıl inanıyorsa, inancını özgür bir biçimde sürdürebileceği zeminler olanaklar yaratmak" dedi. 
 
Din memuru yetiştirmenin devletin işi olmadığının altını çizen Altınışık şöyle konuştu: "Her inanç topluluğu kendi inanç önderini kendi içinden kendi değerleri ile kendi inanç ritüelleri ile çıkartabilir, çıkartır. Bu Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan önce böyleydi. Medreselerde eğitimler alınırdı, din alimleri çıkardı, toplumun ihtiyaçlarını onlar karşılardı. Devlet bunlara maaş vermezdi. Hem Alevilik hem de İslam inancı alirızalık üzerine kuruludur. Toplum kendi inanç önderlerinin ihtiyaçlarını giderir." 
 
Cami, medrese ve cemevi gibi inanç merkezlerinin elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının yerel yönetimler tarafından karşılanabileceğini belirten Işık, "HDP, İnanç Kurumu öneriyor. Bu ülkede yaşayan bütün inançların, bütün fıkıhların, bütün mezheplerin kendileri gibi yaşayabilecekleri, kendi inançlarını özgürce sürdürebilecekleri alanlar açan bir kurum. Her toplum kendi iç hukukunu uygulayabilir. Ama toplamda hepsinin sorumlu olduğu merkezi hukuk, uluslararası hukuk normlarıdır, evrensel insan hakları beyannamesinde etkili olan yaptırımlardır" dedi. 
 
Milletvekili adayı Hüda Kaya da, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tekçiliğin yanı sıra merkezi bir yapı olduğunu belirtti, "İstanbul'daki bir mahallenin cami imamı da Hakkari'deki bir mahallenin cami imamı da Diyanet'ten gönderilen hutbeyi okumak zorunda. Oysa her yerin o günkü dini kültür ve gelenek ile ihtiyaçları farklı olabilir. HDP bu konuda da yerelleşmeyi savunuyor" dedi.

...