Devlet, ırkçı saldırıya 'kız meselesi' dedi

HDP, Eskişehir'de Kürt işçilere dönük ırkçı saldırıları Meclis'e taşıdı.

HDP, Eskişehir'de Kürt işçilere dönük ırkçı saldırıları Meclis'e taşıdı.

HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp, Eskişehir' in Sarıcakaya ilçesinde 3 Kürt işçiye yapılan ırkçı saldırı ile ilgili İçişleri Bakanı Selami Altınok'a soru önergesi verdi. 

Yiğitalp önergesinde, Mardin'den Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesine göç eden ve mevsimlik işçi olarak çalışan biri çocuk olmak üzere 3 Kürt işçinin, AKP'li Belediye Başkanı Faruk Güler ve Fatih Mahallesi Muhtarı Selim İpek’ in "Genç kızlarımıza sarkıntılık ediyorlar" şeklindeki kışkırtmasıyla yaklaşık 200 kişi tarafından ırkçı lince uğradığını aktardı.

'İŞÇİLER SALDIRIYA UĞRADI, POLİS MÜDAHALE ETMEDİ'

Önergede, şu ifadelere yer verildi: "Tamamen planlı bir şekilde, muhtarın, düğünü bahane ederek çağırdığı 3 Kürt yurttaş, muhtar ve belediye başkanının gözleri önünde sopa, taş ve kalaslarla darp edilmiştir. Darp esnasında da 'Biz size kaç kere gidin dedik, burada Kürtleri istemiyoruz' gibi ırkçı sözler sarf edilmiştir. Bu grubun içerisinde; belediye çalışanı Bilal İhtiyar, Sarıcakaya’ da pazarcılık yapan Sabri isimli bir şahıs ve belediye başkanının şoförü Yasin isimli şahsın olduğu belirtilmiştir. Olay yerine çok yakın bir karakol olmasına rağmen, 3 yurttaş darp edildikten sonra gelen polisler, saldırgan gruba herhangi bir müdahalede bulunmadan, yaralıları önce karakola oradan da ambulansla Eskişehir Devlet Hastanesine götürmüştür. Saldırganlar, daha sonra darp edilen yurttaşların evlerinin de içinde bulunduğu 11 Kürt ailenin evini ablukaya alıp, taş yağmuruna tutmuş, ırkçı küfür ve hakaretlerle ilçeyi terk etmelerini söylemiştir. Bunun üzerine saldırıya uğrayan aileler, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından karakola götürülmüş ve ilçeden polis koruması eşliğinde yaka paça çıkarılmışlardır. 

Yaralı işçilerden; Sabri Bağ’ a verilen darp raporuna göre; vücudunda hafif, orta ve ağır derecede kemik kırıkları olduğu belirtilip, acil servisteki tedavisinin ardından taburcu edilirken, Kadri Bağ ayakta tedavi görmüş ve darp raporu verilmemiştir. Başından ağır darbeler alan Sabri Bağ ise hala yoğun bakımda tutulmaktadır."

'İLÇE SAKİNLERİ KÜRT OLDUKLARINDAN KAYNAKLI SÜREKLİ BASKI OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Olay hakkında inceleme yapmak üzere Eskişehir’ e gittiklerinde görüştükleri ilçe sakinlerinin, ilçede sürekli kendilerine baskı olduğunu, Kürt olmalarından kaynaklı etnik ayrımcılığa uğradıklarını, sözlü tacize maruz kaldıklarını belirttiklerini aktaran Yiğitalp, şöyle devam etti: "Üstelik bu baskının belediye başkanından kaynaklandığını, 7 Haziran seçimlerinde mahalleden HDP’ ye yüksek sayıda oy çıkmasıyla tacizlerin arttığını ve başkanın daha önce de belediye çalışanı iki kişiye mahalledeki Kürt yurttaşların gitmesi için imza toplattığını belirtmişlerdir. Belediye başkanının; ilçeyi terk etsinler, burada Kürt istemiyoruz diye beyanları bulunduğu da dile getirilmiştir. Daha önce evine 8 kez ırkçı saldırı olmuş bir yurttaşın yaptığı bütün şikâyetler göz ardı edilmiş ve durumla ilgili hiçbir önlem alınmadığı ya da cezai işlem uygulanmadığı dile getirilmiştir. Ayrıca 12 ağustos tarihinde aralarında, Ak Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ekonomi Başdanışmanı Prof. Dr. Emine Nur Günay’ın olduğu Ak Parti heyeti Sarıcakaya ilçesini ziyaret etmiş ve bu ziyarette bir açık hava toplantısı yapılmıştır. Bu toplantı esnasında belediye başkanının konuşmasında “ En kısa zamanda ilçemizi kötü insanlardan da kurtaracağız Allah’ın izniyle” diyerek, Kürt yurttaşları hedef gösterdiğin, bu sözün tehdit etmek amaçlı söylendiği de yurttaşlar tarafından dile getirilmiştir."

DEVLET YETKİLİLERİ: KIZ MESELESİ!

Görüştükleri idari ve mülki amirlerin ise; olayı basit bir “kız meselesi” olarak adlandırıp, adli vaka olarak görme ısrarıyla olaydaki ırkçı lincin üstünü kapatmak istediklerini bildiren Yiğitalp, "Evlerinden çıkmak zorunda kalan aileler, ilçede can güvenliklerinin olmadığını, tekrar saldırı yaşamaktan ve öldürülmekten korktuklarını belirterek; tüm maddi alacaklarından, ektikleri tarlalardan, işlerinden ve evlerinden vazgeçerek tam bir can havliyle Eskişehir merkeze göç etmek zorunda kalmışlardır. Ancak bu olaylardan sonra nerde, nasıl yaşayacakları, geçimlerini nasıl sağlayacakları ise belirsizdir" diye kaydetti.

'KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İZLENDİ Mİ; ERDOĞAN'IN TALİMATININ ETKİSİ VAR MI?'

HDP'li Yiğitalp, Bakan Altınok'a şu soruları yöneltti:

"Olayla ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Saldırganlar kimlerdir? Bayram Bağ’ ın şikâyet dilekçesinde adı geçen şahıslar hakkında ne tür bir işlem uygulanmıştır/uygulanacaktır? Bu işlem benzer olayların tekrarlanması engelleyecek nitelikte midir? 

11 Kürt ailenin evine saldıran kişiler kimlerdir? Haklarında bir soruşturma başlatıl mıdır/ başlatılacak mıdır?

Olayın yaşandığı muhitte çok sayıda mobese ve işyeri kamerası olduğu belirtilmiştir. Bu kameraların görüntüleri incelenmek üzere tespit edilmiş midir?

Bir belediye başkanının görevi; sorumluluk alanındaki halkın huzur ve refahı için gerekli tedbirleri almak iken, bir halkı etnik kimliği sebebiyle ötekileştirip, ilçeyi terk etmeleri için baskı kurması, belediye çalışanı iki kişiye Kürt yurttaşlar ilçeyi terk etsin diye esnaftan imza toplatması ve linç girişimini kışkırtmasının TCK’ ya göre cezası nedir? Sarıcakaya Belediye Başkanı Faruk Güler hakkında bir soruşturma başlatılacak mıdır? Başlatılmayacaksa gerekçesi nedir?

Fatih Mahallesi Muhtarı Selim İpek hakkında bir soruşturma başlatılacak mıdır? Başlatılmayacaksa gerekçesi nedir?

Olay esnasında orada bulunan belediye başkanı ve muhtarın, olaya müdahale etmemesinin gerekçesi nedir? 

Olay sonrasında can güvenliği tehlikesiyle ilçeden göç etmek zorunda kalan 11 ailenin maddi zararını kim karşılayacaktır? Bu ailelerin bundan sonraki yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir girişiminiz olacak mıdır?

Polis karakolunun olayın gerçekleştiği yere çok yakın olduğu halde olaya geç müdahale etmesinin ve saldırganlara herhangi bir işlemde bulunmamasının gerekçesi nedir? 

İl ve ilçe mülki ve idari amirlerinin, olayı incelemek için bir milletvekili ilçeye geldikten sonra olaylara müdahil olmasının gerekçesi nedir?

İl ve ilçe mülki idari amirlerinin benzeri olaylar daha öncede yaşanmasına rağmen önlem almaması ve daha önce yapılan şikâyetleri göz ardı etmesi, yaşanan olayda görevlerini ihmalden dolayı sorumlulukları olduğunu göstermektedir. Geçmişte yaşanan ihmallerle ilgili bir soruşturma yapılacak mıdır?

Bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için ne gibi önlem ve tedbirler almayı planlamaktasınız?

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Ağustos 2015’de yaptığı muhtarlar toplantısında 'Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek' sözlerinin olaylar üzerinde bir etkisi var mıdır?"