Cizre'de infaz edilenlerin otopsisi gizli yapılıyor!

Şırnak'ın Cizre ilçesinde katledilenlerin cenazelerine otopsilerin de gizli yapıldığı bildirildi.

Cizre'de gerçekleştirilen katilamda yaşamını yitiren ve cenazeleri Habur Sınır Kapısın'daki soğuk hava depolarında bekletilen 42 kişinin otopsi işlemlerini bağımsız bir şekilde takip etmek isteyen avukat, doktor ve HDP’li vekillerden oluşan heyet burada geçici olarak oluşturulan ATK’ye alınmadı. Otopsi işlemlerinin gizli yapılması, "Katliam sırasında işlenen insanlık suçu delilleri yok ediliyor" şüphesini güçlendirdi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitiren 43 kişinin cenazeleri Habur Sınır Kapısın'da bulunan soğuk hava depolarında bekletiliyor. Silopi Cumhuriyet Savcılığı, iki gün önce, "Cuma gününe kadar otopsi işlemleri yapılmayacak" diyerek teşhis için giden aileleri geri göndermesine rağmen, Sağlık Bakanlığına bağlı görevliler, savcı ve Adli Tıp Kurumu (ATK) doktorları tarafından otopsilerin yapılmaya devam edildiği öğrenildi. Bunun üzerine otopsileri bağımsız bir şekilde takip etmek isteyen aile avukatları, doktorlar ve HDP milletvekilleri Leyla Birlik ve Aycan İrmez'den oluşan heyet Habur Sınır Kapısı'ndaki ATK'ye gitti.

HEYET OTOPSİYE ALINMADI

İHD bünyesinde görevlendirilen avukat ve doktorlar ile birlikte HDP’li vekillerin iki gündür yapılan görüşmelere rağmen otopsiye gözlemci olarak girmeleri engellenirken, akşam saatlerinde Habur Sınır Kapısında oluşturulan geçici Adli Tıp Kurumu’na (ATK) girmeleri engelendi.  Heyetin geçici ATK’ye girişlerinin engellenmesinin yanı sıra kurumun kapıları da tüm ısrarlarına rağmen heyete açılmadı. Gözlemci olarak otopsiye katılma talebi ile dilekçe vermek isteyen heyetten avukat Şeyma Ürper, savcının kendilerinden kaçtığını ve kendileri ile görüşmediğini ifade etti. HDP’li İrmez ise, 90’lı yıllarda dahi karşılaşılmayan durumlar ile karşı karşıya olduklarını belirterek, “Hukuksuzluk ancak bu kadar olur” tepkisinde bulundu.

Cizre'de gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitirenlerin çoğunluğunun bedenlerinin yanması ve parçalanması, "katliamda kimyasal gazlar kullanıldı" iddialarına neden olmuştu. Cenazelerin ailelere gösterilmemesi ve yasal bir hak olduğu halde  aile avuktları ile bağımsız doktorların otopsiye girmelerinin engellenmesi ise bu iddiayı güçlendirirken, "insanlık suçu delilleri yok ediliyor" kuşkusunu da beraberinde getirdi.