Basın özgürlüğüne binler sahip çıktı

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR'larıyla ilgili yayınladıkları haber ve görüntüler nedeniyle tutuklanmasına tepkiler büyüyor.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR'larıyla ilgili yayınladıkları haber ve görüntüler gerekçe gösterilerek tutuklanmasına tepki olarak Cumhuriyet Gazetesi önünde akın eden binler basın özgürlüğüne sahip çıktı. HDP, CHP Milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, sendikalar, meslek örgütlerinin tek yürek olduğu protestoda Erdoğan rejimine lanet yağdı. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR'larıyla ilgili yayınladıkları haber ve görüntüler nedeniyle tutuklanmasına tepkiler büyüyor. Şişli ‘de bulunan Cumhuriyet Gazetesi’ne akın eden binler, Dündar ve Gül şahsında basın özgürlüğüne sahip çıktı.  HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, CHP Milletvekilleri Şafak Pavel, Mahmut Tanal, Eren Erdem, Ali Şeker, Süleyman Çelebi, Enis Berberoğlu, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Emep’ten Levent Tüzel, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokrasi güçlerinin hazır bulunduğu dayanışma eyleminde, Erdoğan rejimi protesto edildi.

Cumhuriyet Gazetesi’nin “Basının kara günü” manşetli gazetesini ve Suruç’ta katliamında hayatını kaybeden gençlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, “Özgür basın susturulmaz “, “Basına uzanan eller kırılsın”,  “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Hırsız katil AKP”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP” sloganları atıldı. 

TUTUKLANAN GAZETECİLİKTİR!

Konuşmalar için kursu yerleştirdiği gazete önünde ilk sözü CHP Milletvekili Eren Erdem aldı. Dün cumhuriyet tarihinin en karanlık basın operasyonlardan biriyle karşı karşıya kalındığını belirten Erdem, “ Bu ülkenin kaynaklarını IŞİD’de peşkeş çekenler, IŞİD terör örgütüne silah taşıyanlar, bunu haber yapanları dün adeta hukuku ve anayasayı katlederek özgürlüğünden alıkoymuştur” dedi. CHP Medya ‘ya baskı izleme komisyonun bir üyesi olarak öteden beridir medya ‘ya yapılan bu hain saldırılara karşı hep yüksek ses çıkartmaya çalıştıklarını ifade eden Erdem, fakat dün yaşanan hadisenin hepsinden daha vahim olduğunu vurguladı. Erdem , “Anayasamızın temel bir prensibi vardır der ki, bir yazılı basın organında yapılan haberden dolayı dört ayı geçme halinde dava açılamaz. Aradan dört ay geçmiş 5,5 ay olmuş ortada bir dava yokken iki insan gazetecilik yaptığı,  bu ülkenin vatandaşlarını aydınlatma sorumluluğunu yerine getirdiği ve özgürce bu ülkenin kaynaklarını terör örgütlerine peşkeş çekenleri ifşa ettikleri için tutuklandı” diye konuştu. Tutuklamanın gerekçesi olarak “devlet sırının ifşası edilmesine “ bağlanmasının gülünç olduğunu ifade eden Erdem, bir şeyin devlet sırrı olabilmesi için o konunun Milli Güvenlik Kurulunda görüşülmüş olması gerektiğini altını çizdi. Erdem, “ Bu sır devletin değil sarayda ki şahsın, Recep Tayip Erdoğan’ın sırrıdır” dedi.   Medyanın üzerindeki kirli, kanlı, hain eller geri çekilene kadar, gazeteciler özgürlüğünü temin edene kadar burada olacaklarını ve olmaya devam edeceklerini belirten Erdem, “ Tutuklanan gazeteciliktir, cumhuriyettir, cumhuriyet devrimleridir” diye konuştu.

TÜRKİYE ‘NİN AYIBI!

CHP Milletvekili Ali Şeker, Erdoğan’ın kişisel olarak şikayeti üzeri açılan bir davaya şahit olduklarını hatırlattı. Mesleğini icra ettikleri için iki gazetecinin “casusluktan” tutuklanmasının Türkiye’nin ayıbı olduğunu vurgulayan Şeker, “Biz bu utanç tablosunu mutlaka ortadan kaldıracak çalışmaları yapacağız, gereken direnişi göstereceğiz ve bir hukuk devletinin yeniden kurulması için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi. MİT’in silah taşımak gibi bir görevi olmadığını belirten Şeker, MİT’in iş savaş olan bir ülkeye silah taşıması ve ordunun oraya gitmesi için bir teskere gerektiğine işaret eden Şeker, bu teskerenin çıkmasının hem meclisin hem de halkının kararına bağlı olduğunu hatırlattı.  

BUGÜN AĞIT YAKMA GÜNÜ DEĞİL!

İktidarların silah kaçakçılığı yapmayacağını hatırlatan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, ”Korkuyorlar, açığa çıkmış olan bir suçun örtülmesi telaşındalar” dedi.

TUTUKLANMASI GEREKENLER BELLİ!

Levent Tüzel ise, ‘’tutuklanması gereken varsa bunun gazeteciler değil, bugün halk üzerinde zulüm eden savaş suçlularıdır’’ dedi.

GERÇEK DEVRİMCİDİR VE ONLARIN PEŞİNDEN GİTMEYE DEVAM EDECEKTİR!

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş,  Can Dündar ve Erdem Gül’ü şahsında özgür basını ve herkesi tutukladıklarını vurguladı. “Saray emretti, yargı haletti” diyen Taş, “ Ama gerçek her zaman devrimcidir. Can Dündar ve Erdem Gül devrimcidir çünkü gerçeği ortaya çıkartmıştır” dedi

GERÇEĞİN İFADE EDİLEMEDİĞİ BİR ÜLKEDE KİMSE ÖZGÜR DEĞİL!

HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ da, “kızgınız, öfkeliyiz ama asla yılgın ve umutsuz değiliz “ dedi. Bugün Türkiye‘de bir hukuk katliamı daha gerçekleştirildiğini hatırlatan Yüksekdağ, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasının, Türkiye‘deki insan haklarına, düşünce özgürlüğüne, gerçeği ve hakikati arama ve bulma mücadelesine karşı geliştirilmiş bir saldırıyla karşı karşıya olunduğunu kaydetti. “Bundan sonra kimse bize hukuktan bahsetmesin, kimse bize kamu güvenliğinden bahsetmesin ” diyen Yüksekdağ, “Kamu güvenliği adı altında aylarca Türkiye ‘de bir darbe ve dikta rejimini inşa ediyorlar ve bu darbe rejimi karşısında sözü ile bilinciyle direnenleri hedef haline getiriyorlar” diye konuştu. Türkiye‘de meşru yaşam mücadelesi verenlerin bugün hiç birinin güvende olmadığına dikkat çeken Yüksekdağ, gerçeğin özgürce ifade edilemediği bir ülkede kimsenin güvende olamayacağını hatırlattı.

ASLA BOYUN EYMEYECEĞİZ YILMAYACAĞIZ, TESLİM OLMAYACAĞIZ!

Yüksekdağ, “Saray’ın güvenliğini sağlamak,  Saray’ın gayri meşru iktidarını korumak için bizim yıllarca dişimiz ve tırnağımızla, kazandığımız haklarımız ve mevzilerimiz yıkılmaya çalışılıyor. Bizler bugün Cumhuriyet gazetesine Can Dündar ve Erdem Gül’e dönük bu tutuklama operasyonun bütün Türkiye halklarına ve demokrasi umuduna yapılmış bir operasyon olduğunu çok iyi biliyoruz. Bölgede gazeteciler her gün tutuklanıyor ve kurşunların, bombaların altında hakikate, gerçeğe ulaşmaya çalışıyor.  Muhalif basın örgütleri basın etiğine ve kriterlerine dayanarak gazetecilik yapmaya çalışan bütün basın kuruluşlarının tehdit ve saldırı altında altında. ”Türkiye halklarının bu kadar gözü dönmüş bir baskı ile otorite rejimine boyun eğmeye zorlandığına işaret eden Yüksekdağ, “asla boyun eğmeyeceğiz, yılmayacağız, teslim olmayacağız. Siyasi iktidar zorla hırsızlıkla, hileyle kendisine yalancı bir iktidar kurmuş olabilir ama bu yalancı iktidarları, bu yalancı baharları uzun sürmeyecek. Gerçeğin, hakikatin gücü ve bu hakikatin peşinden koşanlar kazanacak” diye konuştu.

...
...