AKP/Saray gasp ve işgal ile rant peşinde

Urfa’da AKP’liler demokratik yollar ile alamadıkları Suruç için seferber olmuş durumda. DBP’li Viranşehir, Bozova ve Halfeti belediyelerinde de kaymakamlar ilçe belediyelerin hizmetini durma noktasına getirdi.

AKP/Saray rejimi Kürdistan’da bir türlü alamadığı halk desteği karşısında kayyum adı altında DBP’li belediyelere yaptığı darbe ile sonuç almak istiyor. AKP/Saray’ın talimatıyla ilk olarak DBP’li belediyelerin seçilmişlerine karşı başvurulan gözaltı ve tutuklama yöntemiyle istenilen sonucun elde edilememesi üzerine DBP’li belediyeler kayyum atamalarıyla özel harekat da dahil olmak üzere asker ve polis tarafından ablukaya alınarak işgal edilmiş durumda. 25 DBP’li belediyeye kayyum atayan AKP/Saray rejimi halk iradesine karşı yaptığı sivil darbeyle sonuç almaya çalışırken, iradesi gasp edilen ve ipotek altına alınan halk kayyumlar ile çalışmıyor.

Urfa’da da DBP’li dört belediye AKP/Saray rejimi tarafından gasp edilen ve iradesi ipotek altına alınan belediler. DBP’li Suruç Belediyesi’ne bizzat kayyum atayan AKP/Saray rejimi, DBP’li Viranşehir, Bozova ve Halfeti belediyelerinin de yetkilerini ilçe kaymakamları üzerinden Urfa Valisi’ne bağlayarak halk iradesini ipotek altına almış durumda.

ERDOĞAN BURADA SÜREKLİ HÜSRANA UĞRADI

Başbakan olduğu dönemde yapılan yerel seçimler öncesi bizzat kendisi Urfa’nın Suruç ilçesine gelerek, Suruç Belediyesi’ni istediğini ve bu uğurda yapılması gereken her şeyi yapacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada daha söylemini kullandığı Suruçlular tarafından başına atılan yumurtalar ile protesto edilmişti. Erdoğan’ın seçimlerde hüsrana uğraması ise Suruç’a dönük olan hesaplarını suya düşürdü. Yerel seçimlerin hemen akabinde Suruç’un karşısında bulunan Rojava’nın Kobanê Kantonu’na dönük AKP destekli DAİŞ çeteleri tarafından yapılan saldırı ile hıncını almaya çalışan Erdoğan’ın “Kobanê düştü-düşüyor” söylemi de herkes tarafından çok iyi biliniyor. Kobanê’ye dönük saldırının daha önceden planlandığı ve Suruç üzerinden organize edilmeye çalışıldığı da yine Erdoğan’ın söylemlerinde kendisini açığa vuruyordu. 

Suruç’un ilk etapta yerel seçimlerde Erdoğan’a hüsrana uğratması ve ardından da Kobanê saldırısında Kobanê’ye kol kanat germesi ise Erdoğan’ın Suruç’tan aldığı ikinci darbe oldu. Bunun üzerine Suruç’u hedefine koyan AKP/Saray rejimi, kayyum atadığı 25 DBP’li belediye arasında Suruç’a da kayyum atayarak, halk desteği ile alamadığı Suruç’u gasp ve darbe ile almaya başvurdu.

DBP’DEYKEN AMBARGO UYGULANAN BELEDİYEYE KAYYUM ATANINCA…

Gelinen aşamada AKP/Saray rejiminin Suruç’a kayyum atama öncesinde Büyükşehir Belediye Yasası kapsamında sözde hizmet karşılığında el koyduğu ödeneğinin yüzde 40’ı kapsamında hiçbir hizmet götürmezken, kayyum ataması sonrasında ise adeta seferber olmuş durumda. AKP’li Urfa Büyükşehir Belediyesi’nin öncesinde hizmet ambargosu uyguladığı Suruç’ta şimdilerde AKP’li Urfa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte AKP’li ilçe merkez belediyelerinden olan Karaköprü, Haliliye ve Eyyübiye belediyeleri de ekipmanlarıyla adeta seferber olmuş durumda. Halk ile bütünleşmeksizin yapılan çalışmalarda “hizmet” adı altında Suruç’a çalışmalar yürüten AKP’li belediyeler, şimdiden bir sonraki seçimin hesaplarını yapmaya başladı. Belediye ile işi olan Suruç halkı ise DBP Suruç İlçe Örgütü’ne giderek, yerlerine kayyum atanan Suruç Belediye eş başkanları ile görüşerek, sorunlarını çözme yolunu seçiyor.

VALİNİN İDDİALARI ÇELİŞKİLER İLE DOLU

AKP/Saray’ın Urfa’da diğer DBP’li belediyelere karşı yapmış olduğu irade gaspına dayanak olarak gösterdiği mesnetsiz iddiaları kapsayan gerekçeleri ise çelişkiler ile dolu. AKP/Saray’ın talimatıyla Urfa valisi tarafından ilçe kaymakamlarının “fiili” kayyum olarak atandığı ve yetkilerini kendilerine bağladığı DBP’li Viranşehir, Bozova ve Halfeti belediyelerinin işlevsizleştirilmiş durumda. “Örgüte yardım”, “Yolsuzluk” ve “Usulsüzlük” yapıldığı gibi mesnetsiz iddialar ile “fiili” kayyumun atandığı Viranşehir, Bozova ve Halfeti belediyelerinin belediye kanunları çerçevesinde bu güne kadar almış olduğu meclis kararlarının hepsi kaymakamlıklara sunulması ve kaymakamların onayından geçmesi de Urfa valisinin iddialarını ve suçlamalarını boşa çıkarmaya yetiyor. Valiliğin irade gaspı ile ortaya çıkan sistemdeki bu çelişki asıl olarak AKP/Saray güdümünde faaliyet yürüten devletin mülki amirlerinin amacını da gözler önüne seriyor.

Ödemeler yapılamadığı ve kaymakamların belediye işlerini aksattığı Viranşehir, Bozova ve Halfeti belediyelerinde işler adeta durma noktasına gelmiş durumda. Söz konusu bahsi geçen ihalelere şaibe karıştırıldığı ve kişi kayırmanın olduğu yönündeki iddiaların belediye meclisinin karar mekanizmasından geçmesinin ardından şeffaf olarak ihale kapsamında resmi gazetelerde yayınlanması ise valiliğin tüm iddialarını boşa çıkarıyor.