Yeni bir etnik savaşın eşiğinde olan Burundi’de siyasi kriz nedeniyle on binlerce kişi komşu ülkelere sığındı. BM’ye göre ise, Hutu ve Tutsiler arasında yüz binlerce insanın yaşamına mal olan savaşlar gören ülkeye uluslararası bir insani operasyon gerekecek.

Afrika ülkesi Burundi’de Hutu kökenli Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza’nın üçüncü kez seçimlere katılmakta ısrar etmesi muhalefetin sert direnişiyle karşılaşıyor. Nkurunziza’nın adaylığının geçtiğimiz gün Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanmasıyla birlikte ülkede 2000 yılından ilk kez ciddi bir iç savaş tehlikesi ortaya çıktı.

Nkurunziza’nın 25 Nisan’da partisi Cndd-FDD tarafından resmen aday ilan edilmesine karşı çıkan muhalefet, bu durumun anayasaya aykırı olduğunu öne sürüyor. Ancak Anayasa Mahkemesi, Nkurunziza’nın 2005 yılında başlayan ilk dönemini parlamentodaki oylamayla elde ettiğini ve bu yıl ikinci kez halk oyuyla devlet başkanının belirleneceği seçimlere katılacağına dikkati çekiyor.

Öte yandan, protesto gösterilerinin artması ve ölümlerin yaşanmasıyla birlikte ülkeyi terkedenlerin sayısında ciddi bir artış gözlendi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Konseyi (UNHCR) tarafından verilen bilgilere göre, kriz nedeniyle yaklaşık 40 bin kişi ülkeyi terketti.

Ülkesini terk edenlerden 25 bine yakını Ruanda’ya, 7 bini Tanzanya’ya ve 7 bin 300 kadarı da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne sığındı.

Ülkedeki krize ilişkin görüş bildiren BM’nin insani yardım operasyonlarından sorumlu eski Genel Sekreter Yardımcısı Jan Egeland, bir insanlık dramının önlenmesi için uluslararası toplumun müdahale etmesi gerekebileceğini söyledi. Cenevre’deki bir konferansta konuşan Egeland, “Burundi’de tüm ikaz lambaları yanıyor; tüm sirenler çalıyor. Acil ‘itfaiyeye’ ihtiyaç var” diye uyardı.

Burundi’de nüfusun büyük kısmını Hutular ile azınlıkta olan Tutsiler arasındaki etnik çatışmalarda 20’inci yüzyıl boyunca yüz binlerce insan yaşamını yitirmişti. Son olarak 300 bin kişinin yaşamını yitirdiği iç savaş, 2000 yılında varılan antlaşma ile son bulmuştu.