KON-MED’den Kürt halkı ve kurumlarına ‘provokasyon’ uyarısı

Almanya'daki Kürdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED), Belçika’da yaşanan ırkçı saldırıların ardından Kürt halkı ve kurumlarını “iç ve dış provokasyonlara karşı” uyardı.

Yazılı bir açıklama yapan KON-MED, “2023 yılında ‘Önderliğe özgürlük, Kürt sorununa çözüm’ şiarıyla başlattığımız ve hâlâ başarıyla sürdürdüğümüz hamlenin somut kazanımlara dönüştüğü bir süreçte Kürt halkının düşmanlarının provokasyonlarına karşı dikkatli olmalıyız” dedi. 

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “24 Mart günü akşamı Belçika‘nın Heusden-Zolder kasabasında çoğunluğu Rojavalı olan ailelerden oluşan Kürtler, Newroz kutlamaları dönüşü yüzlerce AKP-MHP’li faşistin saldırısına uğradı. Onlarca Kürt sığındığı bir evde yakılma tehdidi yaşadı. Saldırıda ağır yaralananlar oldu. Bu saldırıların Faşist TC devletinin ve istihbaratının örgütlü bir provokasyonu olduğundan asla şüphe edilmemelidir. Elbette bu saldırılara karşı demokratik hakkımızı kullanarak tepkimizi göstermekten doğal bir şey olamaz. Bununla birlikte bazı hususlara da dikkat çekmek istiyoruz.

Özellikle 23 Mart Frankfurt Newroz kutlamalarında Avrupa’da yaşayan dört parça Kurdistanlı kitlenin ortak iradesi öne çıkmıştır. Yüzbinlerce Kurdistanlı'nın Frankfurt’ta düzenlenen Newroz kutlamalarına katılım çabaları geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak derecede farklılık göstermiştir. Kürdistan halkı kendisi için Newroz’un ifade ettiği anlamı kavradığı kadar onu temsil eden felsefeyi, iradeyi ve örgütlülüğü de takdir etmiştir. Bu Newroz en çok da Kurdistan halkının birlik olma arzusunu ortaya çıkarmıştır.

Bütün bölgesel ve sınıfsal çelişkilerine rağmen dört parça Kurdistan’dan kitlenin özgürlük mücadelesi arkasında saf tutması, birlik olması, umudunu ve geleceğini Demokratik toplumun başarısında görmesi, Özgürlük mücadelesinin ve Önder Abdullah Öcalan’ın Avrupa başta olmak üzere dünya halkları nezdinde saygı görmesi, takdir edilmesi gerçeği sıradan veya basit görülecek gelişmeler değildir. Bunlar sivil toplum alanlarından medya savunma alanlarına kadar uzanan ciddi bir emek, bedel ve fedakârlığın sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Böylesi tarihi toplumsal gelişmelerin ve kazanımların büyük bir morale ve enerjiye dönüştüğü süreçte Kürt halkını ve onun özgürlük mücadelesini yürüten kurum ve örgütlerini karalamak ve geri bir zemine çekmek için her türlü çaba ve provokasyonu denemektedirler.

İçerde Kürt halkının Newrozla açığa çıkan birlik olma iradesini, halk arasına çelişkiler koyarak yeniden dağıtmak isteyen güçler Avrupa’da da Kürtleri şiddet yanlısı, şuursuz, kontrolsüz bir kitle gibi göstermek için provokasyonlar tertiplemektedirler. En son Belçika’da faşist Türk devletinin istihbarat elemanları eliyle Kürtlere karşı gerçekleştirilen saldırılar bunun en somut ispatı olmuştur.

Yurtsever halkımızı ve kurumlarımızı böyle hassas süreçte provokatörlerin oyununa gelmemek konusunda uyarıyoruz. Elbette halkımız kendisine karşı yürütülen her türlü kirli teşebbüse seyirci kalmayacak ve gerekli cevabı verecektir. Ancak bunun demokratik sınırlar ve ölçüler içerisinde meşru savunma çizgisinden sapmadan yapılmasına da dikkat edecektir. Mağdur edilen halkımız haklı olarak tepkisini ortaya koyarken bir takım kontrol dışı taşkınlıklar yüzünden savunulamaz duruma düşürülmemelidir. Şayet halkımız tepkisini soğukkanlılıkla ve başkalarını mağdur etmeden ortaya koyarsa bugün Belçika’da yarın kim bilir nerede tertiplenecek olası provokasyonların da önünü almış olur.

Kon-Med olarak bir kez daha halkımıza saldırılara karşı sessiz kalmamaları çağrısını yaparken aynı zamanda provokasyonlara karşı da dikkatli olmalarını diliyoruz.”