Nusaybin Davası: Terör örgütü AKP'dir!

Nusaybin'deki soykırımcı saldırıların ardından tutuklananların duruşması başladı. Tutsaklar, direniş ve zafer mesajları verdi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde, öz yönetim direnişleri sürecinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının sürdüğü 26 Mayıs 2016'da tahliye edildikten sonra çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan, 67 kişiden 50 kişinin yargılandığı davanın 2’nci duruşması, Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İl Müdürlüğü binasının mahkeme salonuna çevrilen bölümde yapılan yargılama için Tokat, Elazığ, Mardin ve Siverek’teki cezaevlerinde bulunan tutsaklar duruşma salonuna getirildi.

'ÖZ YÖNETİM YARIN KAZANACAK'

Elazığ T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan İsmail Yılmaz, Marksist-Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olduğunu belirterek, parti tüzüklerinde bulunan “Ulusların kendi kaderini tayin etme hakkı” maddesine vurgu yaptı. Kendi kaderlerini tayin etme haklarını elde etmeleri için Kürt halkına destek verdiğini belirten Yılmaz, Kürt halkı üzerinde uzun bir süredir ciddi baskıların olduğunu kaydetti.

Yine Türk devletinin Efrîn’e dönük işgalci saldırılarını kınayan Yılmaz, savunmasının devamında "Türkiye halkları faşizmin baskısı altında tutuluyor” dedi. Yılmaz, “Öz yönetim, belki bugün kazanmamıştır. Paris Komünü 70 gün sürmüştü. Biz özyönetim direnişi ışığını Paris Komünü’nden aldık. Bugünkü öz yönetim direnişlerinin ışığı da yarınların ışığı olacaktır" diye ekledi.

Yılmaz, savunmasının devamında şunları söyledi: “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı her gün kalkıyor, birilerine hakaret ediyor. Tek tipleştirme ve faşizm uygulanıyor. Bugün yaşananlar ile Hitler’in yaptıkları arasında hiçbir fark yoktur. Burada yargılanması gereken sistemdir. Ancak bunu yargılayacak bir mahkeme var mı derseniz, yok. Kimsenin burada ‘biz adalet bekliyoruz’ diye bir beklentisi yoktur. Yargılanması gereken düzendir. Bunu yargılayacaklar da bu ülkenin halkları, işçileri ve emekçileridir.”

Yılmaz, salondaki tutsaklar ve izleyiciler tarafından alkışlandı.

'ŞAFAĞA EN YAKIN OLAN ANDAYIZ!'

Duruşma MLKP'li Süleyman Göksel Yerdut'un savunmasıyla devam etti. Geçmişten günümüze kadar yapılan askeri darbelere değinen Yerdut, "Darbe mekaniği formatlanmış bir şekilde AKP’nin eliyle bugün devreye konulmuştur. Susmayacağımızı devrim şehitleri adına söz veriyoruz. Karanlığın en yoğun olduğu an şafağa en yakın olduğu andır" diye konuştu.

'AKP KÜRT DÜŞMANLIĞINDA ÇILDIRDI!'

'Çözüm Süreci'nin bitirilmesiyle birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin daha da ağırlaştırıldığına dikkat çeken Yerdut, şunları söyledi: “Siz Cizre, Sur ve Nusaybin'e tankla topla girerseniz, halk kendini savunur. AKP'nin Kürt politikası ülkeyi yıkıma götürüyor. AKP korku ve tedirginlik içindedir. AKP, Kürt düşmanlığında dolayı çıldırmış durumdadır. ‘AKP yaşasın, insanlar ölsün’ politikası devreye konulmuştur.”

'AKP TERÖR ÖRGÜTÜDÜR'

"Devlet öldürücü bir mekanizmadır" diyen Yerdut, Kürt basınına dönük baskılara da tepki gösterdi.

Yerdut, "Cizre'de bodrumlarda katledilen o bedenlerimizi asla unutmayacağız. Ezilenler adına yargılandığım bu dava benim için gurur kaynağıdır" şeklinde konuştu.

İddianamede geçen “terör örgütü” ifadesine tepki gösteren Yerdut, “İddia makamı bir ‘terör örgütü’ arıyorsa, AKP'ye bakması yeterlidir" ifadesini kullandı.

Duruşmaya 10 dakikalık ara verildi.