Eliaçık: TAMAM denmezse ülkede bir daha seçim olmayabilir 

Baskın seçimleri değerlendiren ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Suriye ve Irak gibi bir ülkeye dönüşmemek için bu seçimlerde TAMAM demek gerektiğini vurguladı.

Eliaçık, 24 Haziran’da ki seçimlerin önemini, “Bir daha seçim olmayabilir, bir daha Yeryüzü Sofraları kurulmayabilir, bir daha halkın önüne sandık gelmeyebilir, ülke Suriye, Irak, Libya gibi olabilir” diyerek özetledi. Eliaçık, baskın seçimlerinden, cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın rehin tutulmasına, İsrail’in Filistin katliamından, kendisine verilen hapis cezasına kadar gündemdeki konuları ANF’ye değerlendirdi… 

BİRİNCİ TURDA HDP’YE YÜKLENMELİ

Baskın seçime ilişkin muhalefetin dikkatli bir strateji izlemesi gerektiğini vurgulayan İhsan Eliaçık, strateji iyi kurulduğu ve hilelere karşı sandıklara sahip çıkıldığı taktirde, Erdoğan’ın bu seçimden garip çıkmayabileceğine işaret etti. Bu başarıyı elde etmek için seçimin birinci turunda iki ayrı ittifaktan dışlanan, en mağdur olan, barajı geçmesi istenmeyen HDP’ye yüklenmek gerektiğinin belirten Eliaçık, çizdiği yol haritasını şöyle anlattı: “HDP barajı geçemediği taktirde nereden baksanız en az 80 milletvekili AKP’ye geçmiş olacak. Yani HDP’nin barajı geçmemesi tamamen AKP’ye yarayacak. Bu nedenle her aileden bir kişinin mutlaka HDP’ye oy vermesi lazım ki HDP barajı geçsin. Mecliste çoğunluk sağladıktan sonra cumhurbaşkanı seçimlerinde ise Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa çıksın, ‘Sen geçmişte bunu yaptın’ demeden o isim desteklenmesi gerekiyor. Çünkü ikinci turda muktedirin karşısına çıkan isime yüklenmediği taktirde seçim kaybedilir. Ama karşısına çıkacak isime yüklenilirse o zaman 1 veya 2 puanla seçimi kaybeden Erdoğan olur.” 

‘DEMİRTAŞ DERHAL SERBEST BIRAKILMALI’

Tüm partilerin cumhurbaşkanı adayları dışarda kitlelerle buluşurken, Selahattin Demirtaş’ın bu kampanya sürecini hapishanede geçirmesinin büyük adaletsizlik olduğunu hatırlatan Eliaçık, Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi. Demirtaş’ın bırakılabileceği yönünde bir kanata sahip olduğunu ifade eden Eliaçık, Selahattin Demirtaş’ın böyle bir süreçte cezaevinde olmasının vicdanları sızlattığını, vicdanları kanattığını ve haksız bir rekabet anlamına geldiğini vurguladı. Eliaçık, “Rakibin cezaevinde sen çıkmışın alanlarda onun hakkında konuşuyorsun. Dünyanın neresine gidilirse gidilsin bu duruma haksızlık denir. Bu nedenle Selahattin Demirtaş derhal serbest bırakılmalı ve bunun gerçekleşmesi için tüm muhalefetteki partilerin bu taleple deklarasyon yayınlaması lazım” dedi. 

‘GENİŞ YÜREKLİLİK BU OYUNU BOZACAKTIR’ 

HDP’nin dörtlü ittifaktan dışlanmasının da adaletsizlik olduğunu vurgulayan Eliaçık, HDP’nin barajı geçmemesi için AKP-MHP ittifakı uğraşırken, dörtlü ittifakın HDP’yi dışlanmasının kabul edilmez olduğunu kaydetti. Burada yine HDP’ye oy verenlere büyük görev düştüğüne işaret eden Eliaçık, “HDP seçmeni bu dışlama ve haksızlığa inat, mangal yürekli davranmalıdır. “Ben de size oy vermiyorum” yanlışına düşmemesi gerek. Bence bu geniş yüreklilik oyunu bozacaktır” diye konuştu. 

YENİKAPI’DA MİTİNG YERİNE YAPTIRIM UYGULA

Filistin halkına yönelik yaşanan katliam karşısında AKP-Saray iktidarının tavrını değerlendiren Eliaçık, referandumda Hollanda’daki krizi kullanan hükümetin, şimdi de Filistin’i koz olarak kullanmaya çalıştığını söyledi. Mevcut hükümetin İsrail karşıtı bir politika izlediğine, Filistin halkını savunduğuna hiçbir şekilde inanmadığını vurgulayan Eliaçık, AKP’nin 16 yıllık sürdüğü siyasetinin bunun en somut kanıtı olduğunu belirtti.

“16 yıl içerisinde İsrail ile hiçbir anlaşmayı iptal etmediler” diyen Eliaçık, geçen günlerde HDP ve CHP’nin anlaşmaların iptal edilmesi yönündeki önergelerin de bizzat AKP milletvekilleri tarafından reddedildiğini hatırlattı. Hükümetin Filistin’i apaçık bir iç malzeme olarak kullandığını kaydeden Eliaçık, AKP’nin Suriye başta olmak üzere Ortadoğu politikalarının tümünün yanlış olduğunu kaydetti. Eliaçık, söyle konuştu: “Amerika Suriye’yi vurduğunda alkışlayanlar bugün İsrail’in Filistinlileri katletmesini protesto ediyor. Amerika zaten İsrail için oraya bombalıyor. Irak gibi, İran gibi İsrail etrafındaki tüm ülkeleri paramparça edip İsrail’in güvenliğini sağlamak istiyorlar. Sen bunu görmezsen, Ortadoğu’da anlayamazsın. Bu açıdan Yenikapı’da miting yapmak bir Cumhurbaşkanın işi değil onu sivil toplum örgütleri yapar, hükümete düşen yaptırım uygulamaktır ve tüm anlaşmaları iptal etmektir.” 

‘ZULME HER YERDE ZULÜM DEMEK LAZIM’ 

Kürdistan’da devlet ablukası sırasında yaşanan vahşete karşı çıktığı için 6 yıl hapis cezasına çarptırılan ve İstanbul dışına çıkması yasaklanan Eliaçık, hükümetin çifte standart uygulamaların sadece dış politikaya değil iç politikaya da hakim olduğunu belirtti. Ülkede barış isteyen akademisyenlerden öğrencilere, gazetecilerden siyasetçilere kadar yargılanan ve hapse atılmayan neredeyse kimsenin kalmadığını hatırlatan Eliaçık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de barış isteyen, farklı bir ses çıkartan herkes ‘terör propagandası’ iddiasıyla ya yargılanıyor ya hapsediliyor. Ben de bir söyleşide Silopi’de, Diyarbakır’da, Cizre’deki, Şırnak’taki operasyonlarda gördüğüm insan hakları ihlallerini, cesetlerin zırhlı araçlar arkasında sürüklenmesini, kadınların cesetlerinin çırılçıplak soyulup sosyal medyada teşhir edilmesini, Taybet ananın cenazesinin 8 gün boyunca sokak ortasında bekletilmesini, mezarlıkların bombalanmasını eleştirdiğim için hedef oldum. Benim ‘terör propagandası’ yaptığımı iddia ediyorlar; ben ise esas onların yaptıklarının Cenevre Sözleşmesi’ne, ölüye karşı hakaret suçunu içeren Türk Ceza Kanunun 132’inci maddesinin 2’inci bendine, İslam’daki önleyici işkence yasağına, hatta Türk savaş töresine de aykırı olduğunu söyledim. Bundan dolayı bana 6 yıl 3 ay hapis, İstanbul dışına çıkış yasağı ve karakola imza verme cezaları verdiler. İstanbul dışında kurulacak Yeryüzü Sofralarına ancak telekonferansla katılabileceğim. Filistin’de, Şırnak’ta dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın zulme her yerde zulüm demek ve karşı çıkmak lazım.” 

‘BİR DAHA SEÇİM OLMAYABİLİR’

Eliaçık, 24 Haziran seçimin önemini, “Bir daha seçim olmayabilir, bir daha Yeryüzü Sofraları kurulmayabilir, bir daha halkın önüne sandık gelmeyebilir, ülke Suriye, Irak, Libya gibi olabilir” diyerek özetledi. Azerbaycan’da, Türkmenistan’da tek adam rejimin olduğunu ve bu tek adamın her seçimde yüzde 95 kazandığına dikkat çeken Eliaçık, “Öyle bir ülkeye doğru gidiyoruz. Bunun olmaması için bu seçimlerde TAMAM denmesi gerekiyor” dedi. Seçimlerde kime oy vereceğine yönelik soruya ise Eliaçık, “Birinci turda en mağdur olana ikinci turda da muktedirin karşısına kim çıkarsa ona oy vereceğim” diye cevapladı.