AKP'liler Meclis'te 'Kürdistan'ı duyunca çıldırdı!

HDP Milletvekili Osman Baydemir, 'Kürdistan' dedi, AKP milletvekilleri sataşmada bulundu. Baydemir'e 2 birleşim Meclis'ten men cezası verildi.

HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir, Meclis'te devam eden bütçe görüşmelerinde söz aldı. Baydemir'in konuşmasının AKP milletvekilleri ve AKP'li Meclis Başkanvekili'nin tepkisini çekmesi üzerine Baydemir'e 2 birleşim Meclis'ten men cezası verildi.

Baydemir konuşmasında, "Bir bütçenin savaş bütçesi olduğu ve/veya bir bütçenin adilane bir barış bütçesi olduğu her şeyden önce onu oluşturan siyasal saik ve onun oluşmuş olduğu siyasal iklimden de ayrık ele alınamaz. Darbenin tam de merkezinde ve darbenin tüm etkisinin toplumun iliklerine kadar hissedildiği bir ortam içerisinde bir barış bütçesini inşa etmek namümkündür" dedi.

HDP eş genel başkan ve milletvekillerinin tutukluluğuna dikkat çekerek, darbenin hüküm sürdüğü bir ortamda adilane bir bütçe oluşturulamayacağını söyleyen Baydemir, "Kürtçeye, Pomakçaya, Lazcayya ne kadar kaynak ayrıldı" diye sordu.

'YAPILMASI GEREKEN TEK ŞEY...'

"Asimilasyon milim şaşmadan devam ediyor" vurgusunda bulunan Baydemir, "Palmira’nın bombalanması ile Hasankeyf’in bombalanması aynı zihniyetin ürünü" dedi.

Baydemir, "Seni seçen millet ne kadar saygınsa Kürdü seçen millet de o kadar saygındır" diyerek, "Yapılması gereken tek şey var: Bir an önce asimilasyondan vazgeçmek, kültürel soykırım politikalarından vazgeçmek, kendinden olmayanı ötekileştiren, kendinden olmayanı zindana koyan anlayıştan vazgeçmek" diye belirtti.

4 KASIM DARBESİ

Baydemir, şunları ifade etti:

"Gerçekten de bu ülkede bir tane darbe değil birden fazla darbe yaşandı. Elbette ki bunlardan bir tanesi 15 Temmuz darbe girişimi, darbe kalkışmasıdır. Ama, bu 15 Temmuz darbe girişimi ve darbe kalkışmasını da bir fırsata dönüştürüp esas bu ülkeye darbeyi gerçekleştiren mevcut hükûmetin ta kendisidir. Ve bunlardan bir tanesi de 4 Kasım darbesidir.

Millet hangisini tercih ederse o, milletin bileceği bir iştir. İşte burada, eğer millete, milletin seçtiğine; senin gibi düşünmediği için, sana boyun eğmediği için; krala "Kral, sen çıplaksın." dediği için bir lideri alıp cezaevine koyuyorsan bunun adı "darbe"dir; ötesi bunun adı "diktatörlük"tür. "Seni Başkan yaptırmayacağız" dediği için Selahattin Demirtaş şu anda cezaevinde. Selahattin Demirtaş bunun için cezaevinde, Figen Yüksekdağ bunun için cezaevinde. Gültan Kışanak, Nurhayat Altun, tüm seçilmişler bunun için cezaevinde.

Bizim bir rolümüz var, bir misyonumuz var. Ben Kürt halkının bir evladı olarak, Kürdistan'dan gelen bir temsilci olarak benim şöyle bir rolüm var. Bu çatı Türkün ve Kürdün ortak çatısı olsun. Eğer siz Kürtleri dışlarsanız, eğer siz Kürtleri yok sayarsanız, eğer siz Kürtleri cezaevlerine koyarsanız nihayetinde 80 milyonun tamamı kaybetmiş olacaktır. Gelin, hiç kimsenin kaybetmeyeceği bir siyasal rejim oluşturalım."

'KÜRDİSTAN AHA ŞURASI!'

Baydemir’in, konuşmasında “Kürdistan” demesi kullanması üzerine Meclis Başkanvekili, AKP Grup Başkanvekilleri ve AKP milletvekilleri üst üste “Kürdistan neresi” sorusunu yöneltti. Bunun üzerine Baydemir, kalbini işaret ederek; “Aha şurası, Kürdistan şurası” ifadesini kullandı.