‘Yeni Osmanlıcılığı yaşatılmasına izin verilmeyecek’

Kuzey Suriye’deki siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri, kanaat önderlerinin katılımıyla düzenlenen Kuzey Suriye Platformu’nun toplantısının ortak açıklaması yapıldı.

Açıklamada, Türk devletinin saldırılarıyla yeni Osmanlıcılığı yaşatmak istediği vurgulanarak, buna izin verilmeyeceğini belirtildi.

Kuzey Suriye’deki siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri, aşiret kanaat önderlerinin katılımıyla “Efrîn direnişi Suriye’de yeni Osmanlı işgalciliğini yenecek” sloganıyla düzenlenen Kuzey Suriye Platformu, gerçekleştirilen ortak açıklama ile sona erdi. Toplantının gerçekleştirildiği salonun önünde gerçekleştirilen açıklamayı, El-Welda aşireti şeyhi Hamid El-Efrec tarafından okundu.

Açıklamada, Türk devletinin çeteleriyle birlikte 20 Ocak 2018’de Efrîn’e yönelik başlattığı işgal saldırılarının, Suriye’yi parçalamak ve demokratik bir çözümün gelişmesine engel olmayı amaçladığı vurgulandı. Açıklamada uluslararası güçlerin de sessiz kalmasından dolayı Cılbıre, Mabata, Cındıres gibi birçok yerde katliamların gerçekleştirildiği ve bu yerlerde toplam 501 sivilin katledildiği 797 kişinin de yaralandığı, yaralananların da çoğunluğunun kadın ve çocuk olduğu belirtildi. Açıklamada Efrîn’in alt yapısının bilerek hedef alındığı, okul, hastane gibi yerlerin de saldırılar sonucu yıkıldığı ifade edildi.

Açıklamada Efrîn Özerk Yönetimi’nin Türk devletinin işgal saldırılarına karşı YPG-YPJ savaşçılarının 58 gün süren görkemli direnişinden sonra, Türk devleti ve çetelerinin daha büyük katliamlarının önüne geçmek için 16 Aralık 2018’de sivilleri şehirden çıkarma kararı aldığı ve bu şekilde Çağın Direnişi’nin ikinci aşamasına geçildiği belirtildi.

Gelişen barbar saldırılar karşısında 200 Bin Efrînlinin şehirden çıkarak Şehba alanına geçtiği ancak Şehba’da da halkın mevcut durumda yaşamsal ihtiyaçlarının olduğunun dikkat çekildiği açıklamada, “Şehba’ya giden halk mevcut durumda zor şartlar altında yaşıyor ve giyim ve yiyecek temel yaşamsal ihtiyaçların yanı sıra özellikle çocukların süt vb. ihtiyaçları mevcuttur” denildi.

Kuzey Suriye Platformu açıklamasında, Efrîn halkının fiziki ve kültürel saldırılara maruz kaldığına dikkat çekilerek, insanlık suçu işlendiği belirtildi. Açıklama şöyle denildi, “Efrîn’de yaşananlar sadece Kürt halkına karşı değildi. Amaç Misak-ı Milli sınırlarına varmaktı. Bizler Kürt, Arap, Süryani, Türkmen ve bu coğrafyada yaşayan diğer tüm halklar olarak ortak düşman olan yeni Osmanlıcılara karşıyız. Çünkü bu düşman Suriye topraklarını kendi çıkarları temelinde savaş meydanına çevirmek istiyor.”

Açıklamanın devamında Türk devletinin kurduğu ajan meclisi vasıtasıyla kendi işgalciliğini meşrulaştırmaya çalıştığına dikkat çekilerek, “Bizler de açıkça diyoruz ki, bu meclis işgalci bir meclistir. Efrîn halkının kanını emmektedir” denildi.

Yine açıklamada Birleşmiş Milletlere, Avrupa Birliği’ne, Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne çağrıda bulunularak, Efrîn halkının yerleştiği kampları resmi göçmen kampları olarak tanımalarını ve BM’ye bağlı kamplar olarak kabul etmeleri çağrısı yapıldı. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Foza Yusif da uluslararası güçlere çağrıda bulunarak Efrîn halkının güvenceleri altında topraklarına geri dönüşlerinin sağlanmasını, istedi.

Açıklamada, Çağın Direnişi’nin ikinci aşmasında devam ettiği; Kürt, Arap, Süryani, Türkmen halkları olarak işgal edilen yerlerin işgalden kurtarılacağı ve yeni Osmanlıya izin verilmeyeceği belirtildi. Açıklamada ayrıca, Türk devletinin her türlü asimilasyon, demografik değişim, Kürt kimliği ve dilinin yok edilmesine karşı durularak, Türk devlet faşizmine karşı mücadele çağrısı yapıldı.

Açıklama da ayrıca Suriye halklarına çağrı yapılarak Efrîn halkına yardım edilmesi istendi. Yine uluslararası topluma da uluslararası ilgili kurumlara baskı yapılarak tutumlarını netleştirmeye zorlanmaları istendi.