Türk devleti ve sömürgecilikteki yeni adresi: Suriye

''Kobanê direnişinden daha fazla direneceğiz!" Bu sözler, Efrîn YPG Komutanlarından Mehmud Berxwedan ile ayaküstü yaptığımız bir sohbette geçti.

Suriye'de yaşanan gelişmeler ve devletler arasında oluşan, altüst dengeler tekrar yıkılmaktadır. Rojava ve Kuzey Suriye'de verilen mücadele özellikle Suriye'de yaşanan savaş ve kaos tablosunu her gün değiştirmektedir. Bilindiği gibi; Kürtler Rojava'da ve her vahşet karşısında direnerek, kendi stratejik çizgisini ve konumunu esas almayı bildi. Eğer Kürtlerin DAİŞ ve destekçilerine karşı kararlı bir duruşu olmasaydı, Demokratik Suriye Güçleri Rakka kentinde ilerleyişini bugüne kadar sürdürmezdi. Peki, ne oldu da yeniden kapsamlı bir saldırı planı hazırlanıyor?

ANKARA'NIN PLANLARI BOZGUNA UĞRAYINCA...

Devletler arasında yaşanan çekişme, iktidar hırsı ve mezhep çatışmalarından kaynaklı olsa gerek, tekrar Kürtler ve Suriye halkları üzerinden planlar yapılmaktadır. Türk devleti ve AKP yönetimi Kürtleri yok etme ve Suriye'de YPG güçlerini bertaraf etme çabasından vazgeçmedi. Kürtlerin Suriye'deki direnişi Ankara'nın bütün planlarını bozguna uğrattı.

Peki, neden Efrîn ve Şehba bölgesine bir saldırı planı? Demokratik Suriye Güçleri'nin ABD ile yaptığı ortaklık Suriye Rejiminin hesaplarına da ters geldi. Esad Rejimi ve Rusya ile bağlantılı tekrardan ve tek rejime dayanarak yeniden ayakta kalmak istemektedir. Kürtlerin DAİŞ ve destekçileri karşısında yürüttüğü amansız direniş Rejimin prestijini de zayıflattı.

Esad istediği gibi Suriye'de at oynatamıyor. Ve Demokratik Suriye Güçleri'nin Rakka kentini kontrol etmesini de istemiyor. Rejimin en çok hayıflandığı bir konu ise, DAİŞ çetelerinden kurtarılan alanlardır. Rejim güçleri istediği gibi ve eski hegemonyacılığına dayalı hükümdarlığını da sürdüremediği için. Suriye'de Kürtlerin federal sistemi inşa etme çabaları biliniyor. Kürtlerin ve Kuzey Suriye halklarının meşruiyetini istemeyen bir Rusya rejimi de az çok bilinmektedir. Suriye'nin demokratikleştirilme çabası verilirken, bölgede oynanan oyunlar Rakka'nın özgürleştirilmesinden sonra belli olur. Suriye'de yeni çözüm diyalogları da devreye girer.

SALDIRI PLANI

ABD ve Demokratik Suriye Güçleri'nin DAİŞ'e karşı yaptığı ittifakların sonucunda Rusya, Türkiye, Esad Rejimi ve bölgesel devletlerin çıkar planları ve Suriye'deki politikalarına da darbe vurmaktadır. Rusya kendi çıkarları doğrultusunda Kürtlerin farklı güçler ile birlikte bir ittifak yapmasından taraf değil. Efrîn'de bulunan Rus birliklerinin çete gruplarına karşı bir tutumu görülmedi. Suriye'de kendi pozisyonunu korumak isteyen ve bölgede hakim olmak isteyen bir İran Hizbullahı ve Rusya karşımızda.

YPG komutanlarının dile getirdiği konular önemli. Efrîn ve Şehba bölgesinde yaşanılacak ya da yapılacak kapsamlı saldırıları değerlendirmekte fayda var. Türk devletine bağlı çete gruplarının ve özel birliklerin de içinde olacağı bir saldırı planını tartışılıyordu. Geçmiş günlerde Efrîn ve Şehba bölgesinde YPG güçlerinin ve Devrimci Güçler'in de (Ehrar El Şam, Sultan Murat ve Cephet El Nusra) çete gruplarına kapsamlı darbeler vurduğu görüldü. Efrîn'de büyük olasılıkla gelişecek saldırı planının birçok amacı var.

Ezaz, Mare, Dabık Mınıx, Efrîn ilçelerinden, Şera ve Şerava'dan ve birçok yerde konumlandırılan askeri zırhlı araçlarla bu alanlarda işgal hedefi söz konusu. Ağır silahların sevkiyatı da yapılıyor. Türk devletinin çete gruplarıyla eş zamanlı yapmak istediği saldırı planının adresi Til Rifat ve Şehba bölgesi. Onlarca zırhlı aracın konumlandırılması ve Şehba bölgesi Efrîn'den ayrı tutularak, bir askeri alana çevirme girişimi söz konusu ediliyor. MİT'e bağlı grupların Bab bölgesinde bazı sivil unsurları yanına alarak, koruculuk sistemi ve Bab kentinden halkı kaçırma gündemleri olmuştu. Yüzlerce sivil katledilmişti. Türk devletinin bu bölgelerde çete gruplarıyla yapmak istediği alan hakimiyeti çabası, milliyetçi ve sömürge planlarının devamı niteliğinde.

BERXWEDAN: DİRENİŞİMİZ KOBANÊ'Yİ DE AŞAR

Efrîn'de YPG güçleri ve Devrimci Güçler'in bu kapsamlı saldırılar karşısındaki tutum ve hazırlıkları da tartışılıyor. Yaşanacak saldırı durumuna karşı nasıl bir tutum belirlenecek? Efrîn YPG Komutanlarından Mehmud Berxwedan ile yaptığımız kısa sohbeti tekrar hatırlatmakta fayda var:

"Eğer böyle bir saldırı olursa Kobanê direnişinden daha fazla direneceğiz. Türk devletinin politikalarına ve çetelerine karşı direnişimiz en üst mertebede olacaktır. Biz iyi bir sonuç alacağız, demiyorum. Bu bir savaştır. Biz de YPG olarak, meşru savunma ekseninde hareket ediyoruz. Bu saldırıların ardından hemen 'biz kazanacağız' demek erken olur.

Kobanê'de direnişimizin sonucu görüldü. Kobanê'de elde ettiğimiz kazanımlar görüldü. Bunu demek istiyorum. Kobanê gibi bir saldırı olursa bunun direnişi ve kazanımları daha farklı olacaktır. Türk devletine bağlı bu çete gruplarının saldırma ihtimali de olabilir ve kendilerince Efrîn ile güçlerimizin bulunduğu bölgelere de saldırmak isteyeceklerdir."