Sur- Cizre katliamları ile Kobanê katliamının faili aynı

25 Haziran Kobanê katliamının yıldönümünde konuşan YPJ komutanlarından Sozdar Derik, Sorxwin Rojhelat ve Delila Kobanê, Sur-Cizre katliamları ile Kobanê katliamının faillerinin aynı olduğunu söyledi.

25 Haziran 2015. Tüm dünyanın gözü önünde Suruç’tan TC askerlerinin denetiminde ve eskortluğunda Kobanê‘ye sızan DAİŞ çeteleri 5 aylık direniş ardından topraklarına dönen halka saldırarak büyük bir katliamın altına imza attı. Kobanê’de o dönem bulunan YPJ Komutanlarından Sozdar Derik, Sorxwin Rojhelat ve Delila Kobanê katliamın failinin AKP olduğunu ifade etti.

‘KADIN, DİRENİŞİN VE BÜYÜK KAHRAMANLIKLARIN ADI OLDU’

Kobanê Komutanlarından Sorxwin Rojhelat, Rojava devriminin bir kadın devrimi olduğunu, bu durumu hazmedemeyen erkek egemenlikli zihniyetin sürekli saldırısına maruz kaldığını belirtti. Bir toplumu ele geçirmeye çalışan işgalcilerin ilk önce kadını düşürmeye çalıştığını ifade eden Rojhelat “günümüzde kadın kendini yaratma ve yaşatmanın tek yönteminin toprağını ve toplumunu özgürleşmeden geçtiğinin bilincindedir ve bundan dolayı da direnişlerde ön saflarda yerini almaktadır. Kadın şahsında, toplumun değerlerini yani insanlığı bitirmeyi hedefledi. Çünkü devrimle beraber uyanan ve düşmanını tanıyan kadın, direnişin, büyük kahramanlıkların adı oldu. Düşmanı şok eden fedai eylemlerin sahibi oldu. Revanlar, Arinler DAİŞ ve DAİŞ zihniyeti ile insanlığın başına bela olanların hesaplarını boşa çıkartırken, onlar tüm halkların ve insanlığın umudu oldular. Kadınların duruşları, direnişleri sömürgecilere ve saldırı sahiplerine verdikleri cevap ise ‘siz ne yaparsanız yapın, bizler var oldukça başaramayacaksınız’ mesajı oldu” şeklinde konuştu.

‘ERKEK EGEMENLİKLİ ZİHNİYET KADIN KAZANIMLARINI HAZMEDEMİYOR’

Erkek egemenlikli zihniyetin, kadın öncülüğünde kurulan devrim karşısındaki çaresizliğine dikkat çeken Rojhelat “bizler başından beri TC’nin DAİŞ saldırılarındaki yerini biliyorduk. TC’nin DAİŞ’e nasıl kol kanat gerdiğini bütün dünya gördü. Kobanê’de bitirmeye çalıştıkları ve TC’nin tahammül edemediği Kürt kazanımları değildi sadece. Temsil ettiği erkek egemen sistemin kadın öncülüğünde kurulan devrim karşısındaki çaresizlikleri ve telaşıydı. 25 Haziran gibi bir katliama ancak böylesi zihinsel düşmanlıklar yol açabilirdi. O gün kaç tane DAİŞ çetesi Türkiye sınırından girdi, kaç DAİŞ çetesi Türkiye’ye sığındı, kaç Türk askeri araçlarının eskortluğunda hareket etti herkes biliyor. Türkiye devletinin DAİŞ gibi bir karanlık gücün hamiliğinin yapması tamamen ideolojik sebeplere dayanıyordu. Kobanê’de kadınların kazandığı zafer halklara özgür, Kürtlere meşru bir statü kazandırdığı gibi kadınlara da öncülük misyonunu biçiyordu. Erkek egemenlikli zihniyet bunu hazmedemiyor. TC’nin sürekli Rojava sınırına yaptığı saldırılar, tacizler, Qereço ve Şengal saldırılarını başka türlü nasıl tanımlanabilinir. Şunu çok bir açık bir şekilde söyleyebiliriz ki DAİŞ eşittir Türkiye devleti. Erdoğan şahsında tecavüzcü, barbar erkek egemenlikli zihniyettir” şeklinde konuştu.

‘ERDOĞAN KADINLAR KARŞISINDA YENİLMEYE MAHKUM OLACAKTIR’

Erdoğan’ın tüm desteği ile gerçekleşen Kobanê katliamının, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Bakure Kürdistan’daki katliamlarla benzer olduğunu dile getiren Rojhelat, Erdoğan’nın Bakure Kürdistan’da yaptıklarının DAİŞ’nin barbarlığından daha fazla olduğunu söyledi. Rojhelat, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yüzlerce insanımız bodrum katlarında diri diri yakıldı, annelerimizin cenazeleri günlerce sokak ortasında bırakıldı, cenazeler ile oynanıldı. Bu yapılanlar DAİŞ’in barbarlığından da daha fazlasıydı. Ve hala da baskı, zulüm, tecavüz, katliamlar devam ediyor. Ama Erdoğan şunu bilsin ki, o ve devleti Kobanê’de nasıl yenildiyse Kadınlar ve Kürtler karşısında her zaman yenilmeye mahkum olacaktır.”

‘ROJAVA DEVRİMİ KADINLAR ŞAHSINDA TÜM ORTADOĞU HALKLARIN KAZANIMI OLDU

Rojava devriminin kadınlar şahsında tüm Ortadoğu halklarının kazanımı olduğunu, AKP2nin bu kazanımları yok etme pahasına onların tüm günahlarını sahiplenecek, insanlığın başına bela olan cani bir örgüt yani DAİŞ gibi çeteler yarattığını belirten Kobanê komutanlarından Sozdar Derik, erkek egemen sistemin, halkları birbirine düşüren zihniyetin sınırları çizen antlaşmalar ile Kobanê’de kadınların öncülüğünde ve kahramanlığında gerçekleşen direnişin karşısında yenildiğini söyledi.

Komutan Derik, “25 Haziran’da TC’nin denetimi ve desteği ile yüzlerce Erdoğan’ın çetesi olan DAİŞ elemanları Kobanê’ye girdi. Onlarca kadını, çocuğu, anne karnındaki bebeği, yaşlıyı katlettiler. 25 Haziran Kobanê katliamı TC’nin yüzyıllar boyu Kürtlere yaşattığı katliamların bir halkası idi. Fakat Erdoğan’ın tüm çirkinliği ve Kürt düşmanlığı ile gerçekleştirdiği bu saldırıda YPJ ve YPG’nin direnişi ve kahramanlıkları karşısında geri püskürtüldü. AKP’nin bu kadın ve Kürt düşmanlığı daha önce Rojava’da DAİŞ maskesi ardından yürütülüyordu. Şimdi ise DAİŞ, YPG ve YPJ karşısında savaşamaz duruma gelince kendi planlamalarını kendileri yürütüyorlar” şeklinde konuştu.

‘KADINLARIN BİRLİĞİ, HALKLARIN VE İNSANLIĞIN KAZANIMLARININ EN BÜYÜK KAYNAĞIDIR’

Erdoğan’ın Kürtlere topyekun savaş açtığını ve erkek egemenlikli sömürgeciliğinin en vahşi dönemini yaşadığına vurgu yapan Derik, bu vahşiliğin Haziran ayında Kobanê’den başlayarak Rojava’da, Kuzey Suriye’de ve Bakure Kürdistan’da nice katliamın altında imzası olduğunu ifade etti. Derik, sözlerini şu cümleler ile sonlandırdı: “Erdoğan, ne yaparsanız yapın ben sizin kazanmanıza izin vermeyeceğim diyor. Bu yüzden de bu kazanımların öncüsü ve yaratıcısı olan kadını ilk hedef alıyor. Şengal ve Qereço saldırıları bunun en somut örneğidir. Bunlar erkek egemenlikli sistemin kendi devamını sağlamak için son çırpınışlarıdır. Karşısında direnen ve hep güne yeni kazanımlar sığdıran biz kadınlar şunu diyoruz ki halklarımıza bir Haziran katliamı daha yaşatılmasının önünde duracağız. Rojava’dan başlayarak adım adım tüm Suriye’yi kapsayacak bu devrim tüm halkları kapsayacak. Bunun için tüm kadınlar dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar yaratılan bu insanlık değerlerinin yanında olmalı, hatta saldırıların karşısında durmalıdır, mücadele edilmelidir. Çünkü kadınların birliği, halkların ve insanlığın kazanımlarının en büyük kaynağıdır. Böylece YPJ öncülüğünde gelişen kazanımları büyütebiliriz. Ulus devlet karşısında halkların paradigması olan kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik toplumu yaratmak için birleşmeli ve aktifleşmeliyiz. 25 Haziran katliamı ve son olarak kadınların çektikleri acılarla bilinen ve nice bedelle özgürleşen Şengal’e dönük TC saldırısı da dahil halklara ve kadınlara nereden ve nasıl olursa olsun gelen katliamların cevabı da olacaktır.”

‘25 HAZİRAN KATLİAMININ İNTİKAMI DAHA FAZLA KAZANIMLARIN ELDE EDİLMESİ İLE OLACAKTIR’

Kobanê Komutanlarından Delila Kobanê ise Kobanê’de başlayan hamle ve gerçekleşen direnişin DAİŞ şahsında tüm insanlık dışı sistem ve güçlere karşı gerçekleştiğini ifade etti. Kobanê savaşını üçüncü dünya savaşı olarak değerlendiren Kobanê, bunun bir tarafının YPJ ve YPG, diğer tarafında ise en saldırgan gücün AKP olduğunu fakat halkların bin yıllık umudu tüm devlet desteklerine ve vahşiliklerine karşı kadının sergilediği direnişle kazanıldığı ve koruduğunu söyledi.

Kobanê “25 Haziran Erdoğan’ın intikam girişimiydi. Gerçekleşme biçimi ve katkıları ile Erdoğan’ın bu katliamdaki payı belirgindir. En çok da halkın direnişin kazanılması ile geri topraklarına dönmesi devrimi sahiplenme anlamında idi ve bu saldırılar direk halka dönüktür. AKP, tüm katkı ve desteğine rağmen DAİŞ ile Rojava’da başaramadığı her şeyi direk kendisi gerçekleştirmeye çalıştı. Hala da AKP’nin Rojava devrimine dönük fiili saldırıları gerçekleşiyor. Bakure Kürdistan’da aynı DAİŞ yöntemleri ile kadınları ve halkı katlediyor. AKP faşizmi Kürlerin kazanımlarını hazmedemiyor. Qereço saldırılarının Tebqa’nın özgürleştirilmesine denk gelmesi tesadüf değildir. Ne yaparsa yapsın, kadın direnişini kıramayacağını, kazanımlarını boşa çıkaramayacağını bilsin. Tüm saldırılara rağmen Şengal’de gün be gün elde edilen kazanımlar bunun en somut halidir. Mınbiç, Reqqa, Şengal kadınların bu devrimi sahiplenişi bunun en anlamlı göstergesidir. Çünkü kadınlar hakikati arıyor. Kobanê’de yeni bir sistem ve umut, kadınlar şahsında tüm dünyanın kazanımı oldu ve sergilenen direnişle tüm dünyaya yayıldı. Bunun giderek büyümesi de 25 Haziran katliamının intikamı olacaktır” şeklinde konuştu.