Savaşa böyle gidenler asla yenilmezler - 2

Şehit Lewend Taburu'yla ikinci günümüzde operasyona nasıl yüksek bir moralle gittiklerini, yine DAİŞ’e sıfır noktada saldırı girişimini nasıl boşa çıkardıklarını izledik.

Cizîr Fırtınası Hamlesi kapsamında saldırı güçleri olarak gelen Qamişlo Şehit Lewend Taburu'yla ikinci günümüz üç ayrı mekânda, heyecan ve moral dolu geçiyor. Onlar özgür Kürdistan, Rojava ve Suriye için savaşıyor; bunu yaşıyor, bu bilinç ve moralle başarıyor.

El Omer Petrol Sahası’ndan (Haqil Omer) başlayıp Tenek Petrol Şirketi’nde (Haqil Tenek) tüm alay üyeleriyle buluşan Ş. Lewend Taburu, DAİŞ’in elindeki son beldelerden biri olan Hecin yakınlarında ilk saldırı girişimini püskürtüyor ve gece saldırı sırası onlarda…

HAREKET ZAMANI GELDİ

Ertesi gün öğle saatlerinde yeniden Şehit Lewend Taburu’nun yanına gidiyoruz. Bugün hareket olacak ve kollar saldırıya geçecek. Onların noktalarına ulaştığımızda ilk olarak nöbetçiyle karşılaşıyoruz. El Omer her ne kadar özgürleştirilmiş olsa da Cephe’nin bir parçası ve savaşçılar hiçbir şekilde güvenlik tedbirlerinden taviz vermiyor.

Noktaya girdiğimizde harekete geçmeden önce son bir kez daha silahlarını temizleyen Enver ve Egîd isimli savaşçıyı görüyoruz. Çünkü Dêrazor, çölü ve tozu bol bir alan. Enver silahını temizledikten sonra arkadaşı Egîd’in de 'BKC'sini temizlemesine yardımcı oluyor. Böylece çok kısa süre içerisinde ikisi de harekete hazır. Beklenen haber geliyor. Komutan Egîd gelen haberle birlikte gücüne 'Hazır olun' talimatını veriyor. Herkes rextını, silahını kuşanıyor ve battaniye, döşek, su vb. ihtiyaçlarını dışarı çıkarıyor.

ARAP SAVAŞÇI ÖCALAN

Savaşçılar hazırlıklarını sürdürürken genç bir savaşçıya saldırıya giderken ki duygularını soruyorum. Savaşçı isminin Öcalan olduğunu söylüyor ve Kürtçe konuşmaya başlıyor: “Biz cepheye gidiyoruz. Dêrazor köylerine. Çok yaşasın arkadaşlar ve Kürdistan. Biz Araplar ve Kürtler…" diyor. Sonra durarak, “Ben Arap halkındanım, Kürtçem yetmiyor” diye devam ediyor. Öcalan’ın Kürtçesinden O’nun Arap bir savaşçı olduğunu daha önce anlamamıştım. Ondan Arapça devam etmesini istiyorum.

Öcalan, Arapça şu cümleleri kuruyor: “Dêrazor Hamlesi’ne katılıyoruz. Kazanacağımıza eminiz. Çünkü biz Kürt, Arap ve Hristiyanlar birbirimizi tamamlıyoruz.”

Öcalan gibi başka Arap savaşçılar da gördüm, Kürdistan’dan bahseden. Savaşçı Öcalan’ın Kürdistan’ı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çok güzel tanımladığı gibi içinde yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Ermeni tüm halkların vatanı. Rojava da Kürdistan coğrafyasının bir parçası ve Arap savaşçılar bunu biliyor. Ama onlar bunu bir şovenizm ya da korku gerekçesine dönüştürmüyor. Onlar da Qamişlolu… Qamişlo nasıl ki Suriye’nin bir parçasıysa, coğrafik olarak Kürdistan’ın da bir parçası. Bunu biliyorlar ve Kürdistan’a da sevgi ve canla bağlılar…

İLK DURAĞIMIZ TENEK ŞİRKETİ

Henüz Şehit Lewend Taburu'nun araçları gelmedi ama yine Qamişlo gücüne ait olan Şehit Sabri Taburu bir araçla onların yanına geliyor. İnerken taburlarının ismini haykırıyorlar. Onların da morali eksik değil. Otobüsün içinde Arapça şarkılarla şen şakrak savaşa gidiyorlar.

Şehit Lewend Taburu’nun da araçları geliyor ve savaşçılar hızla eşyalarını araçlarına yüklüyor. Her kol komutanı gücünün hazırlıklarını, Tabur Komutanı Egîd de hepsini son bir kez daha gözden geçiriyor.

Artık yoldayız. Önce El Ömer gibi özgürleştirilmiş olan Tenek Petrol Şirketi'ne gideceğiz. Yollar oldukça zorlu, birçok tümsek olduğu için araç sürekli bir sallantı içerisinde. Ama hiçbir şey savaşçıların moralini etkilemiyor.

El Omer Petrol Sahası ve Tenek Şirketi arasına daha önce DAİŞ mayınlama yaptı. Bu mayınlamalar nedeniyle şehadete ulaşan savaşçılar oldu. Savaşçıların daha fazla ilerlemesiyle yol biraz daha güvenli. Her şeye rağmen çöl arazisini kontrole almak o kadar da kolay değil.

Yol boyunca savaşçılar, “Bijî Serok Apo”, “Bijî YPG” sloganlarını atıyor. Bizim araçtaki savaşçılar gibi kendileri de saldırıya giden diğer araçlardaki savaşçılar da zafer işaretleri ve sloganlarla bizi selamlıyor.

BÜTÜN GÜÇLER BİRLEŞİYOR

Artık Tenek Petrol'deyiz. Burası en ön cepheye yakın. Şirket, QSD savaşçıları tarafından özgürleştirildikten sonra da birçok defa DAİŞ'in saldırılarına uğradı ama hiçbir saldırısı sonuç alamadı. Buraya bizim grubumuzdan önce gelen savaşçılar var. Adeta tüm grupların toplanma yeri. Savaşçılar araçtan indikten sonra diğer gruplardaki savaşçıları selamlıyor. Bir grup savaşçı kendi taburlarının şiarlarını haykırarak halaya durmuş.

Şehid Lewend Taburu'nun iki saldırı kolu var. Bu saldırı kollarının her iki komutanı da devrimin başından bu yana birlikte mücadele eden can yoldaşları. Bunlardan Ferhat Kobanê, Tenek Petrol'de gücünü bir kez daha toparlayarak yola çıkmadan önce son uyarılarını yapıyor ve arkadaşlarını dinliyor.

Kısacık bir dinlenmeden sonra gruplar tekrar araçlarına biniyor. Bu defa konvoy çok daha kalabalık. Zafer işaretleriyle yola çıkıyor savaşçılar. Nasıl ki Tabur Komutanı Egîd, yola çıkmadan önce bütün gücün tamam olup olmadığını gözden geçiriyorsa Alay Komutanı Mitan da harekete geçen tüm araçları kontrol edip öyle çıkıyor yola.

SAVAŞIYLA ÜNLÜ MİTAN

Mitan savaşıyla ünlü, Qamişlolu eski bir YPG savaşçısı… Rojava ve Kuzey Suriye’deki hemen bütün savaşlarda yer almış. Mitan, “Başarıya gidiyoruz. Halkımızın özgür yaşamının hâkim olması için çeteleri bitireceğiz” diyor. Fakat ısrarımıza rağmen nereye gideceğimizi söylemiyor, “Önümüzde planlama var, orada belli olacak” diye yanıtlıyor sorumuzu.

HECİN ÖNLERİNDE DAİŞ’E YAKIN

Tenek Petrol'den de hareket başlıyor. Yol boyu çöl. Araç sayısı fazla olduğu için toz dumana karışıyor ve yolda çekim yapamıyoruz. Bu yol boyunca QSD savaşçılarının noktaları var. QSD savaşçılarının bulunduğu alanın iki tarafında da DAİŞ’e ait alanlar var.

Sonunda ulaşmamız gereken noktaya ulaşıyoruz. Burada QSD’ye ait toprak mevziler var. Savaşçılar bu defa her zamankinden çok daha hızlı bir biçimde araçlardan eşyalarını indiriyor. Çünkü artık DAİŞ’e en yakın mevzilerde ve elinde kalan son beldelerden biri olan Hecin yakınlarındayız.

Şehit Lewend Taburu'nun bir kolu buradan tekrar harekete geçip 300 metre ilerideki mevzilere gidiyor. Onlar gece çete elemanlarına karşı saldırıya geçecekler. Diğer kol ise harekete geçme zamanı gelinceye kadar burada. Büyük ihtimalle onlar da sabah saatlerinde saldırıya gidecek.

Savaşçılar gece ve gündüz saldırıya gidebiliyor. Gece en büyük tehlike mayınlarken, gündüz ise DAİŞ’in attığı füzeler. Fakat bunlar YPG savaşçılarını durduramıyor. Çünkü onlar ne için mücadele ettiğinin bilincinde olan fedailer.

DAİŞ'İN SALDIRI GİRİŞİMİ

Savaşçılar hızla yerleşmeye devam ediyor. Onların yerleşmelerini çekmeye çalışırken Alay Komutanı Mitan’ın mevziden BKC ile ateş etmeye başladığını görüyoruz. DAİŞ mevzilerinin olduğu yerden bir kamyon geliyor. DAİŞ üç yerine ulaşır ulaşmaz bir saldırı gerçekleştirmek istiyor. Kamyonu ilk fark eden tecrübeli Mitan oluyor. Savaşçılar intihar saldırısı için üzerlerine gelen bu araçları iyi tanıyor. Artık hava da yavaş yavaş ağarmaya döndüğü için silahların görüş mesafesi kısalıyor ve bundan da yaralanmak istiyorlar. Fakat kamyon diğer mevzilerden de ateş açılması üzerine geri dönüyor. Toz ve havanın ağarıyor olmasından dolayı kameramızın kalitesi bu görüntüleri almaya yetmiyor.

Komutan Mitan, havanın kararacağını bu nedenle hızla yola çıkmamız gerektiğini söyleyip bizi geldiğimiz alana geri gönderiyor. Savaşçılardan başarı ve tekrar görüşme dileklerimizle ayrılarak basın noktamıza geri dönüyoruz…