QSD fırtına gibi ilerliyor!

Cizîr Fırtınası hamlesinde 73’üncü gün geride kalırken, QSD güçleri Dêrazor çöllerinde fırtına gibi ilerliyor.

Öncelikle gece operasyonları ile başlayan Dêrazor hamlesinde gelinen son aşamada, gündüz operasyonlarıyla da DAİŞ çeteleri bozguna uğratılıyor. Başta sivillerin QSD bölgesine geçişi için oluşturulan güvenlik koridorları, özgürleştirilen alanların güvenliğinin sağlanması, savunma alanlarının güçlendirilmesi ve yine temizlik operasyonlarının da yürütülmesinde büyük emekler harcayan QSD savaşçıları, Dêrazor hamlesinde karşılaştıkları tüm zorlukları aşarak hızla ilerlemeye devam ediyor.

Fırat Nehri boyunca uzanan yüzlerce köy, mezra ve arazilerin DAİŞ çetelerinden özgürleştirilmesi için yapılan saldırı operasyonlarına ek olarak, QSD güçleri, bölgedeki sivillerin güvenliğini de sağlayacak özel güvenlik noktaları oluştururken, aynı zamanda gıda ve giyecek yardımı da yapıyor.

QSD BİR ÇÖL FIRTINASI

Kilometrelerce uzanıp giden çöl, gündüzleri çok sıcak ve geceleri de aşırı soğuk oluyor... Özellikle bu kış aylarında çölde kalmak çok büyük bir direniş gerektiriyor. Bir taraftan DAİŞ çetelerinin saldırıları, saatler süren sivil kurtarma operasyonları, gündüz saatlerindeki boğucu sıcak hava koşulları, tam aksine gece saatlerindeki vücudu titreten nemli soğuk hava… DAİŞ çetelerinin ağır saldırılar düzenlediği ve sızma operasyonlarına fırsat olarak bulduğu, kum fırtınaları cepheden cepheye, mevziden bir diğer mevziye ulaşmak için saatler süren arazi yolculukları… Saymakla bitmeyecek çöl hamlesinin zorlukları...

QSD savaşçıları, Dêrazor çöllerinde karşılaştıkları hemen hemen tüm zorlukları, başta birbirlerine olan yoldaşlıkları ve yüreklerindeki zafer inancı ile aşıyor. Çöllerde DAİŞ'e karşı sürdürdükleri adım adım özgürleştirme operasyonlarında, ortalığı kasıp savuran adeta bir kum fırtınası gibi ilerleyişe devam ediyor.

MÜTEVAZI SOFRALAR

Satır adı verdikleri kumdan yapılmış mevzilerinde savaşçıların kurdukları birçok sofraya misafir olduk. O mevzilerin yanına giderken onların sofralarına oturmamak olmaz. Çölün havasından esmerleşmiş genç yüzlerin gülümseyerek seni kendi mütevazı sofralarına davet ettiklerinde onları geri çevirmek mümkün olamıyor.

YPJ EN ÖNDE

YPJ savaşçıları Rojava'daki tüm hamlelerde olduğu gibi, hem en ön mevzilerde, hem savaşın koordinesinde, hem de savaşın lojistiğinden ulaşımına hemen hemen tüm alanlarda hamleye öncülük yapıyorlar. Özellikle DAİŞ çetelerinin yoğun olarak saldırı düzenlediği çöl arazisindeki toprak satır olarak bilinen toprak mevzilerde ağır silahlardan tutun da kleşlerine kadar, tüm imkanları kullanarak çetelerin saldırılarına cevap veriyor ve tamamını boşa çıkarıyor. YPJ’li savaşçıların ön mevzilerdeki mücadelesi dünya kadınlarına örnek olmaya devam ediyor.

ELLERİ TETİKTE

Kum fırtınalarının yoğun olarak gerçekleştiği Dêrazor çöllerinde kısalan görüş mesafesini DAİŞ çeteleri saldırı için fırsat biliyor. Uçsuz bucaksız kurak arazide kum tepelerinin ardından QSD mevzilerine yaklaşmaya çalışan çeteleri saldırıya geçmeden tespit edilmesi hayati önem taşıyor. Zorlu çöl koşullarında uzun nöbet saatleri yetersiz teknik ekipman ve karanlıkta uzun mesafe görüş sağlayan gece görüş sistemlerinin olmayışı nedeniyle QSD savaşçıları gün boyu elleri tetikte nöbet tutarak, çetelere adım attırmıyor.

ZORLUKLAR YOLDAŞLIKLA AŞILIYOR

Dêrazor'da kazanılan zaferlerin ve savaşçıların emeklerinin destansılaştığı bir diğer boyut ise yoldaşlık ve paylaşım ve ölümsüz dostlukları. QSD’li savaşçılar hem yaşamsal alanda, hem de mevzilerde birbirlerine sağladığı destek ve dostluklar ile şu anana kadar karşılaşılan tüm sıkıntıları birlikte aştılar.

Savaşçıların mevzilerinin arasında dolaşırken insanın gözüne ilk çarpan toprak üzerine bir battaniye ye sarılıp yatan savaşçılar oluyor. Gece boyunca nöbet tutan ya da çölde ilerleyen savaşçılar, dinlenmek için geldiklerinde yoldaşları onların nöbetlerini tutarken, onlar da toprak üzerinde dinlenmeye çekiliyorlar. Dêrazor mevzilerinde sadece bu manzarayı görmek bile bu topraklardaki insanların direniş, mücadele ve ülkelerine olan bağlılık ruhunun gerçekliğinin bilinmesi için yeterli oluyor.

Gece ayazında yaktıkları ateşlerin etrafındaki sohbetleri, savaşçıların bağını ölümsüzleştiren en güzel dakikalar. Türkülerle, halaylarla en ön mevzilerde dahi ateşin etrafında toplanan savaşçıların birlik olan sevgi dolu yürekleri zorluk ve olanaksızlıkları tanımıyor.